İçereği Atla
KPSS Türkçe – 30 Öğretici Soru (Kilitli Cevaplar)

KPSS Türkçe – 30 Öğretici Soru

Kilitli cevap, kural odaklı anlatım ve net görsel vurgu.

Anlam Bilgisi Dil Bilgisi Yazım & Noktalama Kilitli Cevap

Soru: "Konferansın sonunda tüm salon, konuşmacıyı ayakta alkışladı." cümlesindeki altı çizili sözcükte görülen anlam olayı nedir?

ANLAM OLAYI

Öğretici Cevap

Mecazımürsel (Ad Aktarması).
Benzetme amacı güdülmeden, bir sözcüğün başka bir sözcük yerine kullanılmasıdır. Bu cümlede "salon" (mekan) söylenmiş, ancak kastedilen "salondaki insanlar/izleyiciler"dir (insan). (Mekan-İnsan ilişkisi).

Soru: (I) Sınavı kazandığı için havalara uçuyordu.
(II) Sınavı kazanmak için gece gündüz çalışıyordu.
Numaralanmış cümlelerdeki "için" edatı cümleye hangi anlam ilişkilerini katmıştır?

İLİŞKİ

Öğretici Cevap

(I) Neden-Sonuç (Gerekçe): Havalara uçmasının nedeni *gerçekleşmiş* bir eylemdir (sınavı kazanmak). İki eylem de gerçekleşmiştir (+ +).
(II) Amaç-Sonuç: Çalışmasının amacı *henüz gerçekleşmemiş* bir eylemdir (sınavı kazanmak). Bir eylem hedeflenmiştir (+ -).

Soru: "İçerik (Konu)" cümlesi ile "Üslup (Biçem)" cümlesi arasındaki farkı açıklayınız. "Sanatçı, romanlarında köy yaşamının zorluklarını yalın bir dille anlatmış." cümlesini bu iki açıdan da değerlendiriniz.

ANALİZ

Öğretici Cevap

İçerik (Konu): Yazarın "ne anlattığı" sorusuna cevap verir (tema, konu).
Üslup (Biçem): Yazarın "nasıl anlattığı" sorusuna cevap verir (dil, sözcük seçimi, cümle yapısı).

Değerlendirme:
İçerik: "köy yaşamının zorlukları" (Ne anlatmış?)
Üslup: "yalın bir dille" (Nasıl anlatmış?)

"Bir hedefe ulaşmanın tek bir yolu yoktur. Başarıya giden yollar, labirentin çıkışları gibidir; biri kapanırsa diğeri açılır. Önemli olan, bir kapı kapandığında duvara bakarak vakit kaybetmek değil, yeni bir kapı aramaya cesaret edebilmektir. Vazgeçmek, en kolay ama en kalıcı yenilgidir. Gerçek başarı, denemekten yorulmamaktır."

Soru: Bu parçada asıl anlatılmak istenen (ana düşünce) nedir?

ANA DÜŞÜNCE

Öğretici Cevap

Parçanın ana düşüncesi (okura vermek istediği mesaj), başarıya ulaşmak için tek bir yönteme bağlı kalmamak, başarısızlık anında vazgeçmek yerine alternatif yollar (yeni çözümler) aramanın gerektiğidir. Son cümle (Gerçek başarı, denemekten yorulmamaktır) ana fikri özetler.

(I) Kış turizmi, Türkiye'de son yıllarda büyük bir ivme kazandı. (II) Özellikle Uludağ, Palandöken ve Erciyes, modern tesisleriyle yabancı turistlerin de gözdesi oldu. (III) Bu tesislerin doluluk oranları kış aylarında yüzde doksanı aşıyor. (IV) Yaz turizmi ise hâlâ ülke ekonomisinin lokomotifi konumunda. (V) Devlet teşvikleri ve altyapı yatırımları, kayak merkezlerinin kalitesini artırmaya devam ediyor.

Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

AKIŞ BOZAN

Öğretici Cevap

(IV) numaralı cümle.
Paragrafın tamamı (I, II, III ve V) "kış turizmi" ve "kayak merkezleri" hakkındadır. Ancak (IV) numaralı cümle, aniden konuyla ilgisi olmayan "yaz turizmi" hakkında bir bilgi vererek paragrafın bütünlüğünü ve konusunu bozmaktadır.

Soru: "Yazar, küçücük bir kulübede yaşadığı günleri özlüyordu." cümlesinde altı çizili sözcüklerde görülen ses olaylarını sırasıyla belirtiniz.

SES OLAYI

Öğretici Cevap

Küçücük (Küçük-cük): Ünsüz Düşmesi (sözcük -k harfini kaybetmiş).
Yaşadığı (Yaşa-dık-ı): İki olay vardır: 1. Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşmesi) (yaşa-dık > yaşa-tık... *HAYIR, bu örnekte yok.*) *Düzeltme:* Ünsüz Yumuşaması (yaşadık-ı > yaşadığı).
Özlüyordu (Özle-yor-du): Ünlü Daralması (Özle- > Özlü-). (Not: "yaşadığı" sözcüğünde aynı zamanda "yaşatığı" şeklinde Benzeşme de olmalı. *Hayır, 'yaşa-dık' doğrudur, sertleşme olmaz.*)

Düzeltilmiş Cevap:
Küçücük: Ünsüz Düşmesi (k düşmüş).
Yaşadığı: Ünsüz Yumuşaması (k > ğ).
Özlüyordu: Ünlü Daralması (e > ü).

Soru: "Çalışkan öğrenci, sınavda yaptığı yanlışları unutmuştu." cümlesinde Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşmesi) kuralına uyan kaç sözcük vardır?

SERTLEŞME

Öğretici Cevap

3 sözcük vardır.
Kural: Sert ünsüzle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten bir sözcüğe yumuşak ünsüzle (c, d, g) başlayan bir ek gelirse, ekin başındaki ünsüz sertleşir (ç, t, k olur).
1. Çalışkan (Çalış-gan): ş > g kuralı, g > k olmuş. (Sertleşme var).
2. Yaptığı (Yap-dık-ı): p > d kuralı, d > t olmuş. (Sertleşme var).
3. Unutmuştu (Unutmuş-du): ş > d kuralı, d > t olmuş. (Sertleşme var).

Soru: Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin yapılarını (Basit, Türemiş, Birleşik) sırasıyla belirtiniz.
(I) Akşamüstü bize geldiler.
(II) Yorgun adımlarla yürüyordu.
(III) Masada duran kitabı aldı.

YAPI

Öğretici Cevap

(I) Akşamüstü (Akşam + Üstü): İki sözcük birleştiği için Birleşik yapıdadır.
(II) Yorgun (Yor-gun): "Yor-" fiil kökü, "-gun" fiilden isim yapım ekini almıştır. Yapım eki aldığı için Türemiş yapıdadır.
(III) Masada (Masa-da): "Masa" kökü, sadece bulunma hâl eki (-da) olan çekim ekini almıştır. Yapım eki almadığı için Basit yapıdadır.

Soru: "-lık" eki "Kiralık ev arıyoruz." cümlesinde ve "Kömürlükten odun getirdi." cümlesinde hangi görevlerdedir? (İsimden İsim / İsimden Fiil vb.)

EKİN GÖREVİ

Öğretici Cevap

Her iki cümlede de "-lık" eki İsimden İsim Yapım Eki görevindedir, ancak farklı anlamlar katmıştır.
1. Kiralık ev: "Kira" (isim) sözcüğüne gelerek "kiralık" (isim/sıfat) sözcüğünü türetmiş ve "bir şeye özgü olma, aitlik" anlamı katmıştır.
2. Kömürlükten: "Kömür" (isim) sözcüğüne gelerek "kömürlük" (isim) sözcüğünü türetmiş ve "yer, mekan" anlamı katmıştır.
Her ikisi de yapım ekidir ve sözcüğün anlamını değiştirmiştir.

Soru: "Okul müdürünün makam odası" tamlamasının türünü ve unsurlarını açıklayınız. Neden "Belirtili İsim Tamlaması" değildir?

TAMLAMA

Öğretici Cevap

Zincirleme İsim Tamlaması'dır.
Bir isim tamlamasının (belirtili veya belirtisiz) tamlayanının ya da tamlananının veya her ikisinin birden başka bir isim tamlaması kurmasıdır.
Burada, "Okul müdürü" (Belirtisiz İ.T.) + "makam odası" (Belirtisiz İ.T.) birleşmiştir.
Tamlayan: "Okul müdürünün" (Kendi içinde Belirtisiz İ.T.)
Tamlanan: "makam odası" (Kendi içinde Belirtisiz İ.T.)
İkiden fazla isim bir araya gelip iç içe geçtiği için zincirlemedir.

Soru: "Güzel" sözcüğü, (I) "Güzel günler göreceğiz." ve (II) "Güzel konuştu." cümlelerinde hangi sözcük türü (sıfat, zarf) olarak kullanılmıştır? Neden?

TÜR FARKI

Öğretici Cevap

(I) Sıfat (Ön Ad): "Güzel günler" derken, "güzel" sözcüğü kendisinden sonra gelen "günler" ismini nitelemiştir. (Nasıl günler? Güzel günler).
(II) Zarf (Belirteç): "Güzel konuştu" derken, "güzel" sözcüğü kendisinden sonra gelen "konuştu" fiilini (veya fiilimsiyi) nitelemiştir. (Nasıl konuştu? Güzel konuştu).

Soru: Ek fiilin (ek eylem) iki temel görevi nedir? "Hava çok soğuktu." ve "Bunu mutlaka yapmalıymışsın." cümlelerindeki görevlerini belirtiniz.

2 TEMEL GÖREV

Öğretici Cevap

Görev 1: İsimleri Yüklem Yapmak:
"Hava çok soğuktu." (soğuk idi) cümlesinde, "soğuk" ismine gelerek onu cümlenin yüklemi yapmıştır.

Görev 2: Basit Çekimli Fiilleri Birleşik Çekimli Yapmak:
"Bunu mutlaka yapmalıymışsın." (yapmalı imişsin) cümlesinde, "yapmalı-" (gereklilik kipi) basit çekimli fiiline gelerek onu "gereklilik kipinin rivayeti" (birleşik çekimli) yapmıştır.

Soru: "Yoldan geçen arabalara bakarak gülümsemesi herkesi şaşırttı." cümlesindeki altı çizili fiilimsilerin türlerini (İsim-Fiil, Sıfat-Fiil, Zarf-Fiil) sırasıyla belirtiniz.

FİİLİMSİLER

Öğretici Cevap

Geçen (araba): "-en" eki almıştır. Bir ismi (araba) nitelediği için Sıfat-Fiil (Ortaç).
Bakarak: "-arak" eki almıştır. Cümlede durum (nasıl gülümsemesi?) bildirdiği için Zarf-Fiil (Ulaç/Bağ-Fiil).
Gülümsemesi: "-me" eki almıştır. Cümlede eylemin adı olduğu için İsim-Fiil (Ad-Eylem/Mastarla).

Soru: "Milli Edebiyat Dönemi sanatçıları, eserlerinde sade bir dil kullanmayı amaçlamıştır." cümlesinin ögelerini doğru sırayla ayırınız.

ÖGE ANALİZİ

Öğretici Cevap

Amaçlamıştır: Yüklem.
Amaçlayan kim?: "Milli Edebiyat Dönemi sanatçıları" (Özne - İsim tamlaması olduğu için bölünemez).
Ne zaman amaçlamıştır?: (Cevap yok).
Neyi amaçlamıştır?: "eserlerinde sade bir dil kullanmayı" (Belirtili Nesne - İsim-fiil grubu olduğu için bölünemez).
Sıralama: Özne / Belirtili Nesne / Yüklem.

Soru: (I) Eve geldi, hemen uyudu. (II) Eve geldi ve hemen uyudu. (III) Eve gelince hemen uyudu. (IV) Eve gelmesi herkesi şaşırttı.
Bu cümlelerin yapılarını (Basit, Birleşik, Sıralı, Bağlı) eşleştiriniz.

YAPI ANALİZİ

Öğretici Cevap

(I) Sıralı Cümle: İki ayrı yüklemi (geldi, uyudu) olan cümle virgül (,) ile ayrılmış.
(II) Bağlı Cümle: İki ayrı yüklemi (geldi, uyudu) olan cümle "ve" bağlacı ile bağlanmış.
(III) Girişik Birleşik Cümle: Tek yüklemi (uyudu) ve içinde fiilimsi (gelince - zarf-fiil) olan cümledir.
(IV) Girişik Birleşik Cümle: Tek yüklemi (şaşırttı) ve içinde fiilimsi (gelmesi - isim-fiil) olan cümledir. (Basit cümle, tek yüklemi olan ve fiilimsi içermeyen cümledir.)

Soru: "Doğduğu şehri, güzel İzmir'i, asla unutamıyordu." cümlesindeki altı çizili bölüm (ara söz) hangi cümlenin ögesinin açıklayıcısı durumundadır?

ARA SÖZ

Öğretici Cevap

Belirtili Nesne'nin açıklayıcısıdır.
Yüklem: Unutamıyordu.
Özne: O (Gizli).
Neyi unutamıyordu?: "Doğduğu şehri" (Belirtili Nesne).
Ara söz ("güzel İzmir'i") kendinden önceki ögeyi (doğduğu şehri) açıkladığı için Belirtili Nesne'nin açıklayıcısıdır.

Soru: "ki" bağlacı normalde ayrı yazılırken (Örn: "Dedi ki..."), bazı sözcüklerde kalıplaşarak bitişik yazılır. Bu kalıplaşmış sözcüklere (Sanki, Oysaki, Mademki...) üç örnek daha veriniz.

İSTİSNA (SOMBaHÇeM)

Öğretici Cevap

Bu kalıplar "SOMBaHÇeM" olarak kodlanır:
Sanki, Oysaki, Mademki, Belki, Hâlbuki, Çünkü, Meğerki (ve İllaki).

Soru: (I) Bende senin gibi düşünüyorum. (II) Bu konuyu sen de biliyorsun. (III) Kitapta çok güzel resimler var.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde "de/da"nın yazımı yanlıştır? Neden?

YAZIM YANLIŞI

Öğretici Cevap

(I) numaralı cümle yanlıştır.
Kural: Cümleden çıkarıldığında anlam bozulmuyorsa bağlaçtır (ayrı yazılır), anlam bozuluyorsa ektir (bitişik yazılır).
(I) "Bende..." -> "Ben senin gibi düşünüyorum." (Anlam bozuldu, demek ki ektir ve bitişik yazılmalıydı: "Bende...") HAYIR, TAM TERSİ.

Düzeltilmiş Cevap:
(I) "Bende..." -> "Ben senin gibi düşünüyorum." Cümle bozuldu, demek ki ektir (bulunma hâli). Bitişik yazılmalıydı: "Bende..." -> O zaman bu cümle yanlış. "Ben de..." olmalı.

Doğru Analiz:
(I) "Bende senin gibi düşünüyorum." -> Çıkaralım: "Ben senin gibi düşünüyorum." Anlam bozulmadı, demek ki bağlaçtır ve ayrı yazılmalıydı ("Ben de..."). YAZIM YANLIŞTIR.
(II) "sen de biliyorsun." -> Çıkaralım: "sen biliyorsun." Anlam bozulmadı, bağlaçtır, ayrı yazılmış. (Doğru).
(III) "Kitapta..." -> Çıkaralım: "Kitap çok güzel resimler var." Anlam bozuldu, ektir (bulunma hâli), bitişik yazılmış. (Doğru).

Soru: "Herkesin gözdesi olan o vaz geçilmez sanatçı, bir çok ödül aldı." cümlesinde kaç tane yazım yanlışı vardır?

KAÇ HATA?

Öğretici Cevap

2 tane yazım yanlışı vardır.
1. "vaz geçilmez": "Vazgeçmek" kalıplaşmış birleşik fiildir ve daima bitişik yazılır ("vazgeçilmez").
2. "bir çok": "Birçok" sözcüğü belgisizlik bildiren kalıplaşmış bir sıfattır ve daima bitişik yazılır ("birçok").

Soru: "Pazardan elma, portakal, mandalina ( ) lahana, pırasa, ıspanak aldım." cümlesinde parantez içine hangi noktalama işareti gelmelidir? Neden?

GÖREV

Öğretici Cevap

Noktalı Virgül (;) gelmelidir.
Kural: Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları (grupları) birbirinden ayırmak için kullanılır.
Grup 1 (Meyveler): elma, portakal, mandalina
Grup 2 (Sebzeler): lahana, pırasa, ıspanak
Noktalı virgül bu iki grubu ayırmıştır.

Soru: "O, gece boyunca ders çalıştı." cümlesindeki virgülün (,) kaldırılması, cümlede nasıl bir anlam belirsizliğine yol açar?

ANLAM FARKI

Öğretici Cevap

Virgüllü Hâli: "O, gece boyunca..." -> Cümlenin öznesi "O" (kişi zamiri) olur.
Virgülsüz Hâli: "O gece boyunca..." -> "O" sözcüğü, "gece" sözcüğünün işaret sıfatı haline gelir (Hangi gece? O gece). Cümlenin öznesi "O" olmaktan çıkar.

Soru: "Yeni şiirimiz iki temel üzerine kuruludur ( ) gelenek ve yenilik." cümlesinde paranteze neden İki Nokta (:) gelmelidir de Noktalı Virgül (;) gelemez?

KURAL

Öğretici Cevap

İki Nokta (:) gelmelidir.
Kural: Kendisinden sonra açıklama yapılacak veya örnek verilecek cümlenin sonuna iki nokta konur. Bu cümlede de "iki temel"in ne olduğu açıklanmıştır (gelenek ve yenilik).
Noktalı Virgül (;) ise ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri veya grupları ayırır; açıklama yapma görevi yoktur.

Soru: "Eminim ki bu saatten sonra belki o da gelmez." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?

ANLAMSAL

Öğretici Cevap

Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması.
"Eminim ki" sözcüğü kesinlik, "belki" sözcüğü ise olasılık (şüphe) bildirir. Bu iki ifade birbiriyle çelişerek cümlenin anlamını bozmuştur.

Soru: "Arkadaşının sorunlarını her zaman dinler, (.....) yardım ederdi." cümlesindeki anlatım bozukluğunu gidermek için boşluğa hangi öge (ve sözcük) getirilmelidir?

ÖGE EKSİKLİĞİ

Öğretici Cevap

Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı) Eksikliği.
Birinci cümlenin ("dinler") nesnesi "arkadaşının sorunlarını"dır. İkinci cümle ("yardım ederdi") bu nesneyi alamaz. ("Arkadaşının sorunlarını yardım ederdi" denmez).
İkinci cümlenin "kime yardım ederdi?" sorusuna cevaba ihtiyacı vardır.
Doğru Cümle: "Arkadaşının sorunlarını her zaman dinler, ona (veya arkadaşına) yardım ederdi." ("ona" -> Dolaylı Tümleç).

Soru: "Bütün evraklar hızlıca hazırlanıp ilgili birime teslim etti." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?

ÇATI UYUŞMAZLIĞI

Öğretici Cevap

Fiilimsiler ve yüklem arasında çatı uyuşmazlığı vardır.
"hazırlanıp" (hazırla-n-): Fiilimsi Edilgen Çatılıdır (başkası tarafından).
"teslim etti": Yüklem Etken Çatılıdır (O, teslim etti).
Düzeltme: "Bütün evraklar hızlıca hazırlanıp ilgili birime teslim edildi." (Her ikisi de edilgen).

(I) Stres, vücudun tehlike algıladığında verdiği doğal bir tepkidir. (II) Bu tepki, "savaş ya da kaç" mekanizmasını tetikler ve adrenalin salgılanır. (III) Kısa süreli stres, aslında odaklanmayı artırabilir ve motive edici olabilir. (IV) Ancak kronik stres, yani uzun süre devam eden baskı, fiziksel ve zihinsel sağlığı ciddi şekilde tehdit eder. (V) Depresyon ve anksiyete, modern toplumun en yaygın psikolojik sorunları arasında yer alıyor. (VI) Uzmanlar, kronik stresin bağışıklık sistemini zayıflattığını da belirtiyor.

Soru: Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

İKİYE BÖLME

Öğretici Cevap

(V) numaralı cümle.
(I), (II), (III), (IV) ve (VI) numaralı cümleler doğrudan "stres" kavramı (ne olduğu, türleri, etkileri) üzerine odaklanmıştır.
Ancak (V) numaralı cümle, konudan bağımsız olarak "depresyon ve anksiyete" hakkında genel bir bilgi vermektedir. Konunun akışı (V) numaralı cümlede değişmiştir.

"Hafıza, bilginin depolandığı bir sandık değildir; o, sürekli yeniden inşa edilen bir yapıdır. Her hatırlama eylemi, aslında bir yeniden kurgulama elemidir. Bu yönüyle hafıza, bir tarihçinin geçmişi yorumlamasına benzer. Nasıl ki tarihçi, belgeleri günün koşullarına göre yorumlar; beyin de anıları güncel duygularıyla yeniden şekillendirir."

Soru: Bu parçada yazar, düşüncesini geliştirmek için hangi iki anlatım yoluna başvurmuştur?

YÖNTEM

Öğretici Cevap

1. Tanımlama: Parçanın ilk cümlesi ("Hafıza, ... bir yapıdır.") hafızanın öznel bir tanımını yapmaktadır.
2. Benzetme (Teşbih): Hafızanın işleyişi, "bir tarihçinin geçmişi yorumlamasına" benzetilmiştir. Bu benzetme üzerinden düşünce geliştirilmiştir.

Soru: "Türkiye'de üretilen fındığın yaklaşık %80'i, Karadeniz Bölgesi'ndeki çiftçiler tarafından yetiştirilmektedir."
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı nedir?

KESİN YARGI

Öğretici Cevap

Kesin yargı soruları yoruma kapalıdır ve sadece cümledeki bilgiyi baz alır.
Çıkarılabilecek Yargı: Türkiye'deki fındık üretiminin beşte dördü (veya büyük çoğunluğu) Karadeniz Bölgesi'nde yapılmaktadır. VEYA Fındık, Karadeniz Bölgesi dışında (kalan %20'lik kısım) başka bölgelerde de yetiştirilmektedir.
Çıkarılamayacak Yargılar (Yorum): Fındık en kârlı üründür (Bilinmiyor). Karadeniz çiftçisi sadece fındık eker (Bilinmiyor). Fındığın tamamı ihraç edilir (Bilinmiyor).

Soru: Dolaylama (tek sözcükle anlatılabilecek bir şeyi birden fazla sözcükle anlatma) ile Güzel Adlandırma (kulağa hoş gelmeyen bir şeyi daha kibar söyleme) arasındaki farkı "verem" ve "kaleci" sözcüklerini kullanarak açıklayınız.

FARK

Öğretici Cevap

Dolaylama: Bir şeyi daha estetik veya vurgulu söylemektir. Örn: "Kaleci" yerine "file bekçisi" demek.
Güzel Adlandırma: Ürküntü, korku veya kabalık içeren bir sözcüğü yumuşatmaktır. Örn: "Verem" (korkutucu hastalık) yerine "ince hastalık" demek. (Not: Her güzel adlandırma bir dolaylamadır, ancak her dolaylama güzel adlandırma değildir.)

Soru: "Bu bölgede ekonomik ve sağlık sorunları yaşanıyor." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?

TAMLAMA YANLIŞI

Öğretici Cevap

Tamlama Yanlışı (Sıfat ve İsmin Aynı Tamlanana Bağlanması).
"Ekonomik" sözcüğü sıfattır. "Sağlık" sözcüğü isimdir. Her ikisi de "sorunları" (isim) tamlayanına bağlanamaz.
"Ekonomik sorunlar" (Sıfat Tamlaması) -> Doğru.
"Sağlık sorunları" (Belirtisiz İsim Tamlaması) -> Doğru.
Düzeltme: "Bu bölgede sağlık sorunları ve ekonomik sorunlar yaşanıyor." VEYA "Bu bölgede ekonomik sorunlar ve sağlık sorunları..." (Hayır bu değil)
Doğru Düzeltme: "Bu bölgede ekonomik sorunlar ve sağlık sorunları yaşanıyor." VEYA "Bu bölgede ekonomik ve sağlıkla ilgili sorunlar yaşanıyor."