İçereği Atla
KPSS Türkçe - Sözcük Türleri (Detaylı Konu Anlatımı)

📚 SÖZCÜK TÜRLERİ 📚

Sözcük türleri, kelimelerin cümle içindeki görevlerine ve anlamlarına göre sınıflandırılmasıdır. Türkçede sözcükler temel olarak iki ana gruba ayrılır: İsim Soylu Sözcükler ve Fiiller.

🎯 GENEL STRATEJİ: Bir sözcüğün türü sorulduğunda, sadece o sözcüğe değil, cümlenin tamamına ve sözcüğün cümledeki kullanımına bakılmalıdır. Bir sözcük kullanıldığı yere göre farklı türlerde olabilir. (Örn: "Doğru" kelimesi isim, sıfat veya zarf olabilir.)
BÖLÜM 1: İSİM SOYLU SÖZCÜKLER

1. İSİM (AD) 🏠

Varlıkları, kavramları, duyguları ve düşünceleri karşılayan sözcüklerdir.

A. Varlıkların Verilişine Göre İsimler

➡️ Özel İsimler: Tek bir varlığı karşılayan, eşi benzeri olmayan isimlerdir. (Ahmet, Ankara, Türkiye, Türkçe, Van Kedisi).

➡️ Cins (Tür) İsimler: Aynı türden birden çok varlığı karşılayan isimlerdir. (Kalem, şehir, ülke, dil, kedi, insan).

B. Varlıkların Sayılarına Göre İsimler

➡️ Tekil İsim: Sayıca tek bir varlığı karşılar. (Ağaç).

➡️ Çoğul İsim: Birden fazla varlığı karşılar (-lar/-ler eki alır). (Ağaçlar).

➡️ Topluluk İsmi: Çoğul eki almadığı halde birden fazla varlıktan oluşan grubu karşılar. (Orman, ordu, meclis, sürü, deste, düzine).

C. Varlıkların Oluşuna Göre İsimler

➡️ Somut İsim: Beş duyu organıyla algılanabilen varlıklardır. (Rüzgâr, ses, koku, masa).

➡️ Soyut İsim: Beş duyu organıyla algılanamayan, zihinde var olan kavramlardır. (Mutluluk, akıl, cesaret, rüya).

D. İsmin Hâlleri (Durumları)

İsimlerin cümledeki görevlerini belirleyen eklerdir (Çekim ekleridir).

  • Yalın Hâl: Hâl eki almamış durumudur. (Okul)
  • Belirtme Hâli (-i): Neyi? Kimi? (Okulu gördüm.)
  • Yönelme Hâli (-e): Neye? Kime? Nereye? (Okula gidiyorum.)
  • Bulunma Hâli (-de): Nerede? Kimde? (Okulda ders var.)
  • Ayrılma (Çıkma) Hâli (-den): Nereden? Kimden? (Okuldan geliyorum.)
⚠️ KRİTİK UYARI: Belirtme Hali (-i) vs İyelik Eki (-i)
Bu ikisi çok karıştırılır! Sözcüğün başına "Onun" getirin.
➡️ Evi çok uzaktı. (Onun evi ✅) -> İyelik Eki (Aitlik bildirir)
➡️ Evi temizledik. (Onun evi temizledik ❌) -> Belirtme Hali Eki (Neyi temizledik?)

E. İsim Tamlamaları 🤝

En az iki ismin bir araya gelerek oluşturduğu anlamlı söz öbekleridir. İki unsurdan oluşur: Tamlayan (İlgi eki: -ın, -in, -un, -ün) ve Tamlanan (İyelik eki: -ı, -i, -u, -ü).

1. Belirtili İsim Tamlaması

Hem tamlayan hem de tamlanan ek alır. "Neyin? Kimin?" sorusuna cevap verir.

Kapının kolu | Okulun müdürü | Benim evim (Zamirler de tamlama kurabilir).

2. Belirtisiz İsim Tamlaması

Tamlayan ek almaz, sadece tamlanan iyelik eki alır. "Ne?" sorusuna cevap verir.

Kapı kolu | Okul müdürü | Türk kahvesi.

3. Zincirleme İsim Tamlaması

En az üç ismin birbirine bağlanmasıyla oluşur. Genellikle kendi içinde başka bir isim tamlaması barındırır.

Okul müdürünün odası.
Devlet hastanesinin başhekimi.
💡 Püf Nokta (Sıfat Karışıklığı): Tamlamaların arasına veya başına sıfat girebilir. Bu durum tamlamanın türünü değiştirmez.
➡️ Okulun eski müdürü. (Araya sıfat girmiş Belirtili İsim Tamlaması).
➡️ Büyük şehrin sorunları. (Başa sıfat gelmiş Belirtili İsim Tamlaması).

2. ZAMİR (ADIL) 👤

İsim olmadıkları halde ismin yerini tutan sözcüklerdir. İsimlerin aldığı çekim eklerini (hâl, iyelik, çoğul) alabilirler.

A. Sözcük Halindeki Zamirler

1. Kişi (Şahıs) Zamirleri

İnsan isimlerinin yerini tutan zamirlerdir: Ben, sen, o, biz, siz, onlar.

Ben sana söylemiştim. (Bana - ünlü değişimi olur).
💡 Dönüşlülük Zamiri: "Kendi" sözcüğü de kişi zamiri kapsamında değerlendirilir. (Kendim yaptım).

2. İşaret (Gösterme) Zamirleri

Varlıkları işaret ederek onların yerini tutan zamirlerdir: Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, burası, şurası, orası, öteki, beriki.

Bunu kim aldı? | Şuraya park etme. | Ötekini daha çok beğendim.
⚠️ TUZAK! ("O" ve "Onlar"):
➡️ Eğer insan yerine kullanılıyorsa Kişi Zamiridir. (O, bugün okula gelmedi.)
➡️ Eğer insan dışı varlık yerine kullanılıyorsa İşaret Zamiridir. (O, en sevdiğim kalemdir.)

3. Belgisiz Zamirler

Hangi varlığın yerini tuttuğu tam olarak belli olmayan zamirlerdir. Belirsizlik anlamı taşırlar: Bazıları, birkaçı, hepsi, herkes, kimse, hiçbiri, şey, falan, biri.

Bazıları konuyu anlamadı. | Herkes dışarı çıksın. | Olanları biri görmüş.

4. Soru Zamirleri

İsmin yerini soru yoluyla tutan zamirlerdir. Cevap olarak bir isim veya zamir verilebilir: Kim, ne, nereye, nerede, nereden, hangisi, kaçı.

Marketten ne aldın? (Cevap: Elma) | Kim geldi? (Cevap: Ali) | Bu elbiselerden hangisini beğendin? (Cevap: Şunu).

B. Ek Halindeki Zamirler

1. İlgi Zamiri (-ki)

İsim tamlamalarında tamlananın yerine kullanılan "-ki" ekidir. Her zaman bitişik yazılır.

Benim arabam eski, seninki yeni. (Seninki = Senin araban)
Bizimki yine işe geç kaldı. (Bizimki = Bizim çocuk/arkadaş vb.)
⚠️ Üç Farklı "-ki"yi Karıştırmayın!
1. İlgi Zamiri (İsmin yerini tutar): Benimki bozuldu.
2. Sıfat Yapan -ki (Hangi sorusuna cevap verir): Evdeki hesap.
3. Bağlaç olan ki (Ayrı yazılır, cümleleri bağlar): Duydum ki unutmuşsun.

2. İyelik Zamirleri

Eklendiği ismin kime ait olduğunu belirten eklerdir (-im, -in, -i, -imiz, -iniz, -leri). Bunlar aynı zamanda isim çekim ekleridir ancak zamir görevi gördükleri için bu başlık altında da anılır.

Kalemim (Benim kalemim).
🎯 Zamir vs Sıfat Ayrımı (ÖNEMLİ!): İşaret, Belgisiz ve Soru anlamı taşıyan sözcükler;
➡️ Eğer bir isimden önce gelip o ismi niteliyorsa/belirtiyorsa SIFATtır.
➡️ Eğer tek başına kullanılıyor veya ismin yerini tutuyorsa (genellikle çekim eki alırsa) ZAMİRdir.
Bu kitap (Sıfat) / Bunu al (Zamir)
Bazı insanlar (Sıfat) / Bazıları geldi (Zamir)

3. SIFAT (ÖN AD) 🎨

İsimlerden önce gelerek onları niteleyen (nasıl olduğunu gösteren) veya belirten (sayı, yer, belirsizlik, soru yoluyla) sözcüklerdir. Tek başlarına kullanılamazlar, mutlaka bir isimle birlikte (sıfat tamlaması) görev yaparlar.

A. Niteleme Sıfatları

İsme sorulan "Nasıl?" sorusuna cevap verir. Varlıkların rengini, durumunu, biçimini gösterir.

Mavi gözlük (Nasıl gözlük?) | Çalışkan öğrenci (Nasıl öğrenci?) | Yuvarlak masa (Nasıl masa?)

B. Belirtme Sıfatları

Varlıkları işaret, sayı, belirsizlik veya soru yoluyla belirten sıfatlardır. Dörde ayrılır:

1. İşaret Sıfatları

İsme sorulan "Hangi?" sorusuna cevap verir. (Bu, şu, o, öteki, beriki).

Bu ev | O araba | Öteki yol.

2. Sayı Sıfatları

Varlıkların sayısını belirtir.

  • Asıl Sayı: Üç elma (Kaç?)
  • Sıra Sayı: Beşinci kat (Kaçıncı?)
  • Üleştirme (Paylaştırma): İkişer ceviz (Kaçar?)
  • Kesir Sayı: Yarım ekmek, Yüzde on kâr.

3. Belgisiz Sıfatlar

Varlıkları tam olarak değil, belirsiz bir şekilde belirtir. (Bir, birkaç, birçok, bazı, tüm, bütün, her, hiçbir, falan).

Bazı konular | Her gün | Birkaç kişi | Tüm sınıf.
⚠️ "Bir" Sözcüğüne Dikkat:
➡️ Eğer sayı olarak "tek" anlamındaysa Sayı Sıfatıdır. (Günde bir kahve içerim.)
➡️ Eğer "herhangi bir" anlamındaysa Belgisiz Sıfattır. (Bir gün sen de anlarsın.)

4. Soru Sıfatları

Varlıkları soru yoluyla belirtir. Sorunun cevabı yine bir sıfattır. (Nasıl, kaç, kaçıncı, hangi, ne kadar).

Nasıl bir ev arıyorsun? (Cevap: Güzel bir ev) | Hangi otobüs? | Kaç soru çözdün?

C. Adlaşmış Sıfatlar

Niteleme sıfatlarından sonra gelen isim düşerse, sıfat ismin yerine geçer ve adlaşmış sıfat olur.

Çalışkan öğrenciler başarılı olur. -> Çalışkanlar başarılı olur.
İhtiyar adam ağlıyordu. -> İhtiyar ağlıyordu.
Yırtık elbiseleri çöpe atma. -> Yırtıkları çöpe atma.

4. ZARF (BELİRTEÇ) ⏳

Fiilleri, fiilimsileri, sıfatları veya kendi türünden sözcükleri (zarfları) zaman, durum, miktar, yer-yön ve soru bakımından etkileyen sözcüklerdir.

🎯 Sıfat vs Zarf Ayrımı:
➡️ İsmi etkiliyorsa SIFATtır.
➡️ Fiili veya fiilimsiyi etkiliyorsa ZARFtır.
Hızlı araba (Sıfat) / Arabayı hızlı sürdü (Zarf).

A. Durum (Hâl) Zarfları

Fiile veya fiilimsiye sorulan "Nasıl?" sorusuna cevap verir. Eylemin nasıl yapıldığını belirtir.

Öğretmen konuyu iyi anlattı. (Nasıl anlattı?)
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.
Koşarak yanıma geldi.

B. Zaman Zarfları

Fiile veya fiilimsiye sorulan "Ne zaman?" sorusuna cevap verir.

Yarın Ankara'ya gideceğiz. (Ne zaman gideceğiz?)
Akşam maç izledik.
Henüz, şimdi, dün, geçen hafta...

C. Yer-Yön Zarfları

Fiile veya fiilimsiye sorulan "Nereye?" sorusuna cevap verir. Sınırlı sayıdadır ve YALIN HALDE (ek almadan) kullanılırlar: İçeri, dışarı, aşağı, yukarı, ileri, geri, öte, beri.

Misafirler içeri girdi. | Biraz ileri gidin.
⚠️ ÇOK KRİTİK UYARI (TUZAK!): Yer-yön bildiren sözcükler ek alırsa Zarf olmaz, İSİM olur!
➡️ İçeri girdi (Zarf) / İçeriye girdi (İsim)
➡️ Aşağı indi (Zarf) / Aşağıda bekliyor (İsim)
Ayrıca, bir ismi belirtirse Sıfat olur: Aşağı kat (Sıfat).

D. Miktar (Azlık-Çokluk / Ölçü) Zarfları

Fiile, fiilimsiye, sıfata veya zarfa sorulan "Ne kadar?" sorusuna cevap verir. (Az, çok, daha, en, pek, epey, oldukça).

Bugün çok çalıştım. (Fiili derecelendirdi.)
En güzel gün. (Sıfatı derecelendirdi - Üstünlük Zarfı).
Pek hızlı koşuyorsun. (Zarfı derecelendirdi.)

E. Soru Zarfları

Fiilleri veya fiilimsileri soru yoluyla belirtir. (Nasıl, neden, niçin, niye, ne zaman, ne kadar).

Buraya nasıl geldiniz? | Toplantı ne zaman başlayacak? | Bana neden kızdın?
💡 "Nasıl" Sözcüğüne Dikkat: İsme sorulursa Soru Sıfatı (Nasıl ev?), fiile sorulursa Soru Zarfıdır (Nasıl geldin?).

5. EDAT (İLGEÇ) 🔗

Tek başına anlamı olmayan, ancak cümlede kullanıldığında sözcükler arasında çeşitli anlam ilişkileri (amaç, neden, benzerlik, araç vb.) kuran sözcüklerdir. Genellikle kendinden önceki sözcükle öbekleşirler.

Başlıca Edatlar: Gibi, kadar, için, ile, -e göre, -e doğru, -e karşı, -den dolayı, -den başka, sadece, yalnız, ancak, mı/mi.

Cennet gibi vatan. (Benzetme)
Okula gitmek için hazırlandı. (Amaç)
Bana göre hava hoş. (Görecelik)
Arabayla geldi. (Araç - "İle" edatı)
⚠️ "İle" Sözcüğü: Cümlede "ve" yerine kullanılabiliyorsa Bağlaçtır, kullanılamıyorsa Edattır.
➡️ Annemle babam geldi. (Annem ve babam -> Bağlaç)
➡️ Uçakla geldi. (Uçak ve geldi -> Olmuyor -> Edat)
⚠️ "Yalnız" ve "Ancak" Sözcükleri (TUZAK!):
➡️ Cümlede "sadece, bir tek" anlamındaysa EDATtır.
➡️ Cümlede "ama, fakat" anlamındaysa BAĞLAÇtır.
➡️ Bu soruyu yalnız sen çözebilirsin. (Sadece -> Edat)
➡️ Gelirim ancak erken dönerim. (Ama -> Bağlaç)

6. BAĞLAÇ 🌉

Tek başına anlamı olmayan, eş görevli sözcükleri (isimleri, sıfatları, zarfları) veya cümleleri birbirine bağlamaya yarayan sözcüklerdir. Cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz ama daralabilir.

Başlıca Bağlaçlar: Ve, veya, ya da, ama, fakat, lakin, ancak, yalnız, çünkü, zira, de, ki, mademki, oysa, halbuki, hem... hem..., ne... ne..., ya... ya....

Ali ve Ayşe geldi. (İsimleri bağladı.)
Çalıştım ama başaramadım. (Cümleleri bağladı.)
Hem çalışıyor hem okuyor. (Tekrarlı bağlaç).
💡 "de" ve "ki" Bağlaçları: Bağlaç olan "de" ve "ki" her zaman ayrı yazılır. Cümleye genellikle "dahi, bile" (de için) veya açıklama (ki için) anlamı katarlar.
➡️ Sen de gel. (Bağlaç - Ayrı)
➡️ Duydum ki unutmuşsun. (Bağlaç - Ayrı)

7. ÜNLEM 😮

Korku, sevinç, şaşkınlık, acıma, kızgınlık gibi ani duyguları ifade eden veya seslenme amacı taşıyan sözcüklerdir.

Eyvah, geç kaldım! | Of, çok sıkıldım! | Hey, buraya bak!
BÖLÜM 2: FİİLLER (EYLEMLER)

8. FİİL (EYLEM) 🏃‍♀️

İş, oluş, hareket bildiren, kip ve kişi eki alabilen sözcüklerdir. Mastar halleri -mak/-mek ile biter.

A. Anlamlarına Göre Fiiller

1. İş (Kılış) Fiilleri

Öznenin iradesiyle gerçekleşen ve nesne alabilen fiillerdir. Fiile "Neyi? Kimi?" sorularını sorduğumuzda cevap alabiliriz. (Pratik yol: Fiilin başına "Onu" getirin, anlamlı oluyorsa kılış fiilidir.)

Yazmak, okumak, sevmek, kırmak, taşımak. (Onu okudu ✅)

2. Durum Fiilleri

Öznenin içinde bulunduğu durumu anlatır. Nesne alamazlar. (Başına "Onu" getirdiğimizde anlamsız olur.)

Uyumak, oturmak, gülmek, ağlamak, susmak. (Onu uyudu ❌)

3. Oluş Fiilleri

Öznenin iradesi dışında, zamanla kendiliğinden meydana gelen değişimleri anlatır. Nesne alamazlar.

Büyümek, yaşlanmak, sararmak, paslanmak, uzamak, çürümek.

B. Fiillerde Kip ⏰

Fiillerin zaman veya dilek (niyet) bildiren halleridir. İkiye ayrılır.

1. Haber (Bildirme) Kipleri

Zaman anlamı taşıyan kiplerdir.

  • Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman (-dı): Geldim.
  • Duyulan (Öğrenilen) Geçmiş Zaman (-mış): Gelmiş.
  • Şimdiki Zaman (-yor): Geliyor.
  • Gelecek Zaman (-ecek): Gelecek.
  • Geniş Zaman (-r, -ar, -er): Gelir.

2. Dilek (Tasarlama) Kipleri

Zaman anlamı taşımayan, niyet bildiren kiplerdir.

  • Gereklilik Kipi (-meli): Gelmeli.
  • Şart (Koşul) Kipi (-se): Gelse.
  • İstek Kipi (-e): Geleyim, gelesin. (Günlük dilde kullanımı azdır.)
  • Emir Kipi (Eki yoktur): Gel, Gelin. (1. kişilerde emir olmaz.)

C. Fiillerde Kişi (Şahıs)

Eylemi kimin yaptığını belirten eklerdir. Kip eklerinden sonra gelir.

Geliyorum (Ben), Geliyorsun (Sen)...

D. Fiillerde Olumsuzluk

Fiillerin olumsuzu genellikle -ma/-me ekiyle yapılır. Kip ekine göre değişiklik gösterebilir.

Geldi -> Gelmedi | Geliyor -> Gelmiyor (Daralma olur).
💡 Geniş Zamanın Olumsuzu: Diğerlerinden farklıdır. Gelir -> Gelmez / Gelirim -> Gelmem.

E. Fiillerde Anlam (Zaman) Kayması

Bir kip ekinin kendi anlamı dışında, başka bir kipin anlamını karşılayacak şekilde kullanılmasıdır. Anlatım bozukluğu değildir.

Her sabah koşuyor. (Koşar - Geniş Zaman yerine Şimdiki Zaman kullanılmış.)
Yarın Ankara'ya gidiyorum. (Gideceğim - Gelecek Zaman yerine Şimdiki Zaman kullanılmış.)

F. Yardımcı Fiiller (Yardımcı Eylemler)

İsim soylu sözcüklerle birleşerek birleşik fiil oluşturan fiillerdir. Başlıcaları: Etmek, olmak, kılmak, eylemek.

Yardım etmek, Mutlu olmak, Namaz kılmak.

9. EK FİİL (EK EYLEM) ⚡

Ek fiil (imek fiili), Türkçede çok önemli iki görevi olan bir yapıdır: idi (-dı), imiş (-mış), ise (-se), -dir.

A. Görev 1: İsimleri Yüklem Yapmak

İsim soylu sözcüklere gelerek onların cümlede yüklem olmasını sağlar.

O, çok çalışkan bir öğrenciydi. (Öğrenci idi)
Hava bugün çok güzelmiş. (Güzel imiş)
Evdeyse arayalım. (Evde ise)
💡 Ek Fiilin Geniş Zamanı (-dir): Genellikle düşer. "Hava güzeldir" yerine "Hava güzel" deriz. Ancak varlığı yine de kabul edilir.

B. Görev 2: Basit Zamanlı Fiilleri Birleşik Zamanlı Yapmak

Basit zamanlı (tek kip eki almış) fiillere gelerek onları birleşik zamanlı (iki kip eki almış gibi) yapar.

  • Hikâye Birleşik Zaman (idi): Geliyordu (Geliyor idi).
  • Rivayet Birleşik Zaman (imiş): Gelecekmiş (Gelecek imiş).
  • Şart Birleşik Zaman (ise): Yaparsa (Yapar ise).

10. FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER) 🎭

Fiil kök veya gövdelerinden türeyen, ancak tam olarak fiil özelliği göstermeyen; cümlede isim, sıfat veya zarf görevinde kullanılan sözcüklerdir.

⚠️ ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ:
1. Fiil anlamını tamamen yitirmezler.
2. Kip ve kişi eki alamazlar (Fiil gibi çekimlenemezler).
3. Olumsuzluk eki (-ma, -me) alabilirler.
4. Fiilden İsim Yapan Yapım Eki alırlar (Türemiş sözcüklerdir).

A. İsim-Fiil (Ad Eylem / Mastar)

Ekleri: -ma, -ış, -mak (Kodlama: 🤱 MAyIŞMAK 🤱)

Kitap okumak en büyük zevkimdir.
Onun gülüşünü özledim.
Ders çalışmaya başladı.
⚠️ Kalıcı İsimlere Dikkat: Fiilimsi ekini aldığı halde hareket anlamını yitirip bir nesnenin adı olan sözcükler fiilimsi değildir. (Dondurma, çakmak, yemek, danışma, giriş, çıkış).

B. Sıfat-Fiil (Ortaç)

Ekleri: -an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş (Kodlama: 🧟‍♂️ ANASI MEZAR DİKECEKMİŞ 🧟‍♂️)

Cümlede genellikle sıfat görevinde kullanılırlar.

Çalışan öğrenci kazanır. (Hangi öğrenci?)
Görünmez kaza.
Tanıdık yüzler gördüm.
Gelecek yıl şampiyonuz.
💡 Adlaşmış Sıfat-Fiil: Tıpkı sıfatlar gibi, sıfat-fiiller de adlaşabilir. (Gelen gideni aratır.)

C. Zarf-Fiil (Bağ-Fiil / Ulaç)

Ekleri: -ken, -alı, -madan, -ince, -ip, -arak, -dıkça, -e...-e, -r...-mez, -casına, -meksizin, -dığında (Kodlama: Kenyalı emadan ince ip arakladıkça...)

Cümlede her zaman zarf görevindedir. Fiile sorulan "Nasıl?" veya "Ne zaman?" sorularına cevap verir.

Koşarak geldi. (Nasıl geldi? - Durum)
Gelince haber ver. (Ne zaman haber ver? - Zaman)
Ders çalışıp dışarı çıktı.

11. FİİLDE ÇATI 🏗️

Fiillerin özne ve nesne ile olan ilişkisine çatı denir. Çatı özelliği sadece yüklemi fiil olan cümlelerde aranır. Yüklemi isim olan cümlelerde çatı aranmaz.

A. Nesnesine Göre Fiil Çatıları

Fiilin nesne alıp alamadığına bakılır. (Pratik Yol: Fiilin başına "Onu" getirin.)

➡️ a. Geçişli Fiil: Nesne alabilen fiillerdir. "Neyi? Kimi?" sorularına cevap verir. ("Onu" alır.)

Kitabı okudu. (Onu okudu ✅)

➡️ b. Geçişsiz Fiil: Nesne alamayan fiillerdir. ("Onu" almaz.)

Çocuk uyudu. (Onu uyudu ❌)

➡️ c. Oldurgan Fiil: Geçişsiz bir fiilin "-r, -t, -dır" ekleriyle geçişli hale getirilmesidir.

Uyumak (Geçişsiz) -> Uyutmak (Oldurgan - Onu uyutmak ✅)

➡️ d. Ettirgen Fiil: Zaten geçişli olan bir fiilin "-r, -t, -dır" ekleriyle geçişlilik derecesinin artırılmasıdır. Genellikle işi başkasına yaptırma anlamı vardır.

Okumak (Geçişli) -> Okutmak (Ettirgen - Onu okutmak ✅)

B. Öznesine Göre Fiil Çatıları

Fiilde belirtilen işi yapanın (öznenin) kim olduğuna bakılır.

➡️ a. Etken Fiil: İşi yapan gerçek bir özne vardır. Çatı eki (-l, -n, -ş) almaz.

Ali camı kırdı. (Kıran kim? Ali - Gerçek Özne)

➡️ b. Edilgen Fiil: İşi yapan belli değildir (Gerçek özne yoktur). Yüklem "-l" veya "-n" çatı ekini alır. Cümlede "Sözde Özne" bulunur (Yapılan işten etkilenen).

Cam kırıl. (Kıran kim? Belli değil. Kırılan ne? Cam - Sözde Özne)
💡 Pratik Yol: Cümleye "başkası tarafından" ifadesini getirebiliyorsanız edilgendir. (Cam başkası tarafından kırıldı.)

➡️ c. Dönüşlü Fiil: İşi yapan gerçek bir özne vardır VE özne yaptığı işten kendisi etkilenir. Yüklem "-l" veya "-n" çatı ekini alır.

Ayşe süslendi. (Süsleyen kim? Ayşe. Süslenme işinden etkilenen kim? Yine Ayşe.)

➡️ d. İşteş Fiil: İşi birden fazla öznenin birlikte veya karşılıklı yaptığını belirtir. Yüklem "-ş" çatı ekini alır.

Çocuklar gülüştü. (Birlikte)
İki lider selamlaştı. (Karşılıklı)