İçereği Atla
KPSS Türkçe - Cümlede Anlam (Ders Notu)

CÜMLEDE ANLAM

Cümlede anlam, bir yargıyı ifade eden sözcüklerin bir araya gelerek oluşturduğu anlam bütünlüğünü inceler. KPSS'de bu konu, okuduğunu anlama ve yorumlama becerisini ölçen temel alanlardan biridir ve paragraf sorularının da temelini oluşturur.

1. CÜMLENİN YORUMU

Bu başlık altında, verilen bir cümlenin ne anlattığı, hangi cümlelerle aynı doğrultuda olduğu veya çeliştiği gibi konular ele alınır.

A. Cümlenin İletisi (Ana Düşüncesi)

Cümlenin okuyucuya vermek istediği temel mesajdır. "Bu cümlede anlatılmak istenen nedir?" sorusunun cevabıdır.

Örnek: "Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez."
İleti: Bilgiyi paylaşmak veya başkasına yardım etmek, insanın değerini azaltmaz, aksine çoğaltır.

B. Cümleden Çıkarılacak Kesin Yargı

ÖSYM'nin son yıllarda sıkça sorduğu bir soru tipidir. Verilen cümleden, yorum katmadan, mantıksal olarak kesinlikle ulaşılabilecek yargıyı bulmayı gerektirir. Cümledeki "en, sadece, da/de bağlacı" gibi ifadelere dikkat edilmelidir.

Örnek: "Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı'na bu yıl da profesyonel dağcılar tırmandı."
Kesin Yargılar:
- Türkiye'de Ağrı Dağı'ndan daha yüksek bir dağ yoktur ("en yüksek").
- Ağrı Dağı'na daha önceki yıllarda da tırmanış yapılmıştır ("bu yıl da").
- Tırmanışı yapanlar bu alanda uzmandır ("profesyonel").
Uyarı: Bu tip sorularda cümlede geçmeyen hiçbir bilgiye veya yoruma yer verilmemelidir. Sadece cümlenin sunduğu verilere odaklanılmalıdır.

C. Cümlede Vurgu

Cümlede anlamca en önemli olan, özellikle belirtilmek istenen ögedir. Türkçede vurgu genellikle yükleme en yakın olan ögenin üzerindedir.

Örnek: "Ali dün Ankara'dan uçakla geldi." (Vasıta vurgulanıyor.)
"Ali Ankara'dan uçakla dün geldi." (Zaman vurgulanıyor.)
Püf Nokta: Soru sözcükleriyle (kim, ne, nerede vb.) kurulan cümlelerde vurgu, soru sözcüğünün kendisindedir. "Seni buraya kim çağırdı?"

D. Eş - Yakın Anlamlı Cümleler

Aynı konuyu, aynı düşünceyi farklı sözcükler ve farklı söz dizimiyle anlatan cümlelerdir. Bu tip sorularda anahtar kelimelere ve cümlenin genel anlamına odaklanmak önemlidir.

Cümle 1: Başarılı olmak için sadece yetenekli olmak yetmez, aynı zamanda çok çalışmak gerekir.
Cümle 2: Başarıya giden yol, yetenek ve disiplinli çalışmanın birleşiminden geçer.

E. Anlamca Çelişen Cümleler

Anlam bakımından birbirinin tam tersini savunan, birbiriyle tutarsız olan cümlelerdir. Konu genellikle aynıdır ancak bakış açısı zıttır.

Cümle 1: Bir yazarın başarısı, eserlerinin çok satmasına bağlıdır.
Cümle 2: Nitelikli bir eser, okur sayısıyla değerlendirilemez.

2. ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER

A. Olumlu Cümleler

Yüklemde bildirilen işin, eylemin gerçekleştiğini veya sözü edilen kavramın var olduğunu, bulunduğunu belirten cümlelerdir.

Örnekler: Dün akşam çok çalıştım. / Çantamda kitap var. / Komşumuz geçen hafta vefat etti. (Eylem gerçekleştiği için olumludur.)

B. Olumsuz Cümleler

Yüklemde bildirilen işin gerçekleşmediğini veya sözü edilen kavramın var olmadığını belirten cümlelerdir. (-ma, -me, yok, değil, -sız ekleri/sözcükleri ile yapılır).

Örnekler: Bugün okula gitmedim. / Hava güzel değil. / Evde kimse yoktu.
DİKKAT: Biçim ve Anlam Farklılığı
1. Biçimce Olumsuz, Anlamca Olumlu: Yapısal olarak olumsuzluk unsuru (-ma, yok, değil) aldığı halde anlam olarak olumludur.
"Seni sevmiyor değilim." (Biçimce Olumsuz -> Anlamı: Seviyorum.)
"Bu mağazada yok yok." (Biçimce Olumsuz -> Anlamı: Her şey var.)
2. Biçimce Olumlu, Anlamca Olumsuz: Yapısal olarak olumsuzluk unsuru barındırmadığı halde anlam olarak olumsuzdur.
"Ne arayan var ne soran." (Biçimce Olumlu -> Anlamı: Arayan soran yok.)
"Bu soğukta dışarı mı çıkılır?" (Biçimce Olumlu -> Anlamı: Çıkılmaz.)

C. Soru Cümleleri

Bir konuda bilgi almak, şüpheyi gidermek veya bir düşünceyi onaylatmak amacıyla kurulan cümlelerdir.

  • Gerçek Soru Cümlesi: Cevap bekleyen cümlelerdir. (Yarın kaçta geleceksin?)
  • Sözde Soru Cümlesi: Cevap beklemeyen, genellikle duyguları (şaşırma, sitem, rica) ifade etmek için kurulan cümlelerdir. (Ben mi söylemişim bunu?)

D. Ünlem Cümleleri

Korku, sevinç, şaşkınlık, acıma, öfke gibi ani ortaya çıkan duyguları ifade eden veya seslenme amacı taşıyan cümlelerdir.

Örnekler: Eyvah, cüzdanımı düşürdüm! / Ne kadar güzel bir manzara!

E. Emir Cümleleri

Bir işin yapılmasını veya yapılmamasını kesin bir buyrukla ifade eden cümlelerdir.

Örnekler: Hemen odanı topla. / Lütfen sessiz olun. (Rica anlamı taşısa da kip olarak emirdir.)

3. İÇERDİĞİ DUYGU, DÜŞÜNCE VE DURUMA GÖRE CÜMLELER

Cümlelerin taşıdığı farklı anlam özellikleridir. KPSS'de sıkça sorgulanan bu başlıkları dikkatle inceleyelim:

Çıkarım

Mevcut verilerden veya gözlemlerden yola çıkarak bir sonuç elde etmektir.

Örnek: Yüzü solgun görünüyor, demek ki iyi dinlenememiş.

Saptama (Tespit)

Bir durumu, olayı tespit etmektir. Genellikle nesneldir ve bir durumu ortaya koyar.

Örnek: Son yıllarda sosyal medya kullanımı gençler arasında yaygınlaştı.

Değerlendirme

Bir eser, kişi veya durum hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildirmektir (eleştiri).

Örnek: Yazarın son romanı, sürükleyici anlatımıyla dikkat çekiyor.

Kanıksama

Çok tekrarlanan bir duruma alışma, artık tepki vermeme halidir.

Örnek: Trafik kazası haberlerine alıştık artık.

Yadsıma

İnkâr etme, kabul etmeme durumudur.

Örnek: Yok canım, o böyle bir şey yapmış olamaz.

Yakınma (Şikâyet)

Bir durumdan duyulan rahatsızlığı başkalarına anlatmaktır. Memnuniyetsizlik söz konusudur.

Örnek: İnsanlar kurallara hiç uymuyor.

Sitem

Birine duyulan kırgınlığı, gönül koymayı öfkelenmeden, doğrudan o kişiye söylemektir.

Örnek: Ankara'ya geldin de bana uğramadın.

Hayıflanma

Geçmişte yapılmayan, elden kaçırılan fırsatlar için üzülmektir. (Yapılmayanlar için üzülme)

Örnek: Keşke zamanında daha çok kitap okusaydım.

Pişmanlık

Geçmişte yapılan bir hata veya yanlış davranıştan dolayı duyulan üzüntüdür. (Yapılanlar için üzülme)

Örnek: Keşke ona o ağır sözleri söylemeseydim.

Ön Yargı (Peşin Hüküm)

Bir kişi veya durumla ilgili, yeterli bilgi edinmeden, önceden edinilmiş (genellikle olumsuz) yargılardır.

Örnek: Bu takım bu sene de şampiyon olamaz.

Olasılık (İhtimal)

Bir olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin tam olarak bilinmemesi durumudur.

Örnek: Yarın yağmur yağabilir.

Tahmin

Akla, sezgilere veya bazı verilere dayanarak gelecekte olacak bir şeyi önceden kestirmektir.

Örnek: Hava kapandı, sanırım yağmur yağacak.

Varsayım

Gerçekleşmemiş bir durumu bir anlığına gerçekleşmiş gibi kabul etmektir. "Diyelim ki, farz edelim, tut ki" gibi ifadelerle başlar.

Örnek: Diyelim ki sınavı kazandın, ne yapacaksın?

Şaşırma

Beklenmedik bir durum karşısında hayrete düşmektir.

Örnek: Nasıl olur da bu soruyu yanlış yaparsın!

Kuşku (Şüphe)

Bir durum veya düşünce karşısında emin olamama, tereddüt etme halidir.

Örnek: Acaba söyledikleri doğru muydu?

Uyarı (İkaz)

Bir tehlikeye veya olumsuz bir duruma karşı dikkat çekmektir.

Örnek: Kış lastiklerini takmadan yola çıkmayın.

Öneri (Teklif)

Bir sorunu çözmek veya bir amaca ulaşmak için sunulan görüş, tekliftir.

Örnek: Daha başarılı olmak için düzenli tekrar yapmalısın.

Beklenti

Gelecekte olması umulan durumdur.

Gerçekleşmemiş Beklenti: Bu sefer beni arayacağını sanmıştım.
Püf Noktalar (Karıştırılanlar):
Yakınma vs Sitem: Yakınmada rahatsızlık başkalarına anlatılır (gıyabında) veya genel bir durumdan şikayet edilir. Sitemde kırgınlık doğrudan ilgili kişiye söylenir.
Hayıflanma vs Pişmanlık: Hayıflanma yapılmayanlar için, pişmanlık yapılanlar için duyulan üzüntüdür.

4. ANLAM İLİŞKİLERİNE GÖRE CÜMLELER

A. Neden - Sonuç (Gerekçe) İlişkisi

Bir eylemin hangi sebeple (nedenle) gerçekleştiğini bildiren cümlelerdir. Yükleme sorulan "Neden?", "Niçin?" sorularına cevap verir. Genellikle "-dığı için, -den dolayı, çünkü, zira" gibi ifadeler kullanılır. Neden-Sonuç ilişkisinde her iki yargı da gerçekleşmiştir.

Örnek: Yağmur yağdığı için (Neden) maç iptal edildi (Sonuç). (Yağmur yağdı, maç da iptal oldu.)
Gerekçeli Yargı: "Hangisinde yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir?" sorusu da neden-sonuç ilişkisini sorar. (Örn: Geç kaldım çünkü trafik çok yoğundu.)

B. Amaç - Sonuç İlişkisi

Eylemin hangi amaca yönelik yapıldığını belirten cümlelerdir. Yükleme sorulan "Hangi amaçla?" sorusuna cevap verir. Genellikle "-mek için, -mek üzere, diye, amacıyla" gibi ifadeler kullanılır. Amaç-Sonuç ilişkisinde amacın gerçekleşip gerçekleşmediği belirsizdir.

Örnek: Sınavı kazanmak için (Amaç) çok çalışıyor (Sonuç). (Çalışıyor ama kazanıp kazanmadığı belli değil.)
Neden-Sonuç vs Amaç-Sonuç Farkı:
Pratik Yol: Cümledeki ilgili edatın (genellikle "için") yerine "amacıyla" kelimesini getirin. Anlamlı oluyorsa Amaç-Sonuç, olmuyorsa Neden-Sonuçtur.
(Seni görmek amacıyla geldim -> Amaç-Sonuç)
(Hasta olduğu amacıyla gelemedi -> Olmuyor -> Neden-Sonuç)

C. Koşul (Şart) Cümleleri

Bir eylemin veya durumun gerçekleşmesinin, başka bir eylemin veya durumun gerçekleşmesine bağlı olduğunu belirten cümlelerdir. Genellikle "-se, -sa, ise, -dıkça, ama, üzere (şartıyla), yeter ki" gibi ifadelerle kurulur.

Örnekler:
- Ödevini yaparsan (Koşul) dışarı çıkabilirsin (Sonuç).
- Geri vermek üzere (Koşul) bu kitabı alabilirsin (Sonuç).

5. ANLATIM ÖZELLİKLERİNE GÖRE CÜMLELER

A. Öznel (Subjektif) Anlatım

Kişiden kişiye değişen, kanıtlanamayan, yorum ve beğeni içeren yargılardır. "Bence, bana göre" anlamı taşır.

Örnekler: İstanbul, Türkiye'nin en güzel şehridir. / Yazarın etkileyici bir üslubu var.

B. Nesnel (Objektif) Anlatım

Kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilen, herkesçe kabul edilen, yorum ve beğeni içermeyen yargılardır.

Örnekler: İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık şehridir. / Yazar bu eserinde köy yaşamını ele almıştır.

C. Tanım Cümleleri

Bir kavramın veya varlığın ne olduğunu açıklayan cümlelerdir. "Bu nedir?", "Bu kimdir?" sorularına cevap verir. Tanımlar öznel veya nesnel olabilir.

Örnek: Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan bir araçtır (Nesnel Tanım).

D. Karşılaştırma Cümleleri

Birden fazla varlık, kavram veya durum arasındaki benzerlikleri veya farklılıkları ortaya koyan cümlelerdir. Genellikle "gibi, kadar, en, daha, göre, oysa" gibi ifadeler kullanılır.

Örnek: Kış bu yıl geçen yıla göre daha soğuk geçti. / Sınıfın en çalışkan öğrencisi Ahmet'tir.

E. İçerik (Konu) Cümleleri

Bir eserin ne anlattığını, konusunun ne olduğunu belirten cümlelerdir. "Eserde ne anlatılıyor?" sorusuna cevap verir.

Örnek: Bu romanda, Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan zorluklar işleniyor.

F. Üslup (Biçem/Dil ve Anlatım) Cümleleri

Bir yazarın dili kullanma biçimini, anlatım tarzını ifade eden cümlelerdir. "Eser nasıl anlatılıyor?" sorusuna cevap verir. (Sade dil, ağır dil, akıcı anlatım, sanatlı söyleyişler, kısa cümleler vb.)

Örnek: Yazar, olayları kısa ve net cümlelerle, süssüz bir anlatımla okuyucuya sunmuş.

G. Doğrudan (Dolaysız) Anlatım

Başkasının sözünün hiç değiştirilmeden, olduğu gibi aktarılmasıdır. Genellikle tırnak içinde veya virgülle belirtilir.

Örnek: Öğretmen: "Yarın sınav yapacağım." dedi. / Yarın geleceğim, dedi.

H. Dolaylı Anlatım

Başkasının sözünün, anlamı korunarak ancak cümle yapısı değiştirilerek (kendi ifadelerimizle) aktarılmasıdır. Genellikle "-dığını, -eceğini" gibi eklerle biter.

Örnek: Öğretmen, yarın sınav yapacağını söyledi. / Yarın geleceğini söyledi.

6. CÜMLE ANALİZİ (CÜMLE DEĞERLENDİRME)

A. Cümlenin Yapısı (Anlam Yönüyle)

Cümleler yapılarına göre (Basit, Birleşik, Sıralı, Bağlı) dil bilgisi konusudur. Ancak anlam sorularında genellikle birleşik cümlelerdeki yan cümleciklerin temel cümleyle olan anlam ilişkisi (Neden, Amaç, Koşul, Zaman) sorulur.

Örnek: Havalar ısınınca (Yan Cümlecik - Zaman/Neden) tatile çıkacağız (Temel Cümle).

B. Cümle Tamamlama

Bir cümlenin başı, ortası veya sonu boş bırakılarak bu kısmın anlam bütünlüğüne ve dil bilgisi kurallarına uygun olarak tamamlanması istenir.

Püf Nokta: Bağlaçlara, edatlara ve anlam akışına (olumlu/olumsuz yönlendirme) dikkat edilmelidir. Örneğin "Ama, fakat, lakin" gibi bağlaçlar cümlenin yönünü değiştirir.
Örnek: Çok çalışmasına rağmen istediği başarıyı elde edemedi; çünkü ----.
Tamamlama: ...yeterince planlı değildi. (Cümlenin ikinci kısmında, ilk kısımdaki durumun gerekçesi açıklanmalıdır.)

C. Cümle Oluşturma

Karışık olarak verilen sözcük veya söz öbeklerinden kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulması istenir. Bu tip sorularda öncelikle yüklem bulunmalı (genellikle sonda olur), ardından diğer ögeler (özne, tümleçler) anlamlı bir sıraya konulmalıdır. Tamlamaların bölünmemesine dikkat edilmelidir.

Örnek: 1. önemseyen 2. çağdaş 3. toplumsal 4. bir 5. sorunları 6. aydın 7. kişidir
Sıralama: Çağdaş aydın (2-6), toplumsal sorunları önemseyen (3-5-1) bir kişidir (4-7). -> 2-6-3-5-1-4-7