İçereği Atla
Sözcükte Anlam Test 3 (Zor Seviye)

Sözcükte Anlam Test 3

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kinaye"ye (bir sözü hem gerçek hem mecaz anlama gelecek şekilde kullanıp mecaz anlamı kastetme) örnek bir kullanım vardır?

Doğru Cevap: D

A'da iğneleme, yani dokundurma (tariz) vardır. B'de "kalem" (yazarın üslubu) ad aktarmasıdır. C'de "gecemi gündüzüme kattım" (çok çalışmak) bir deyimdir. E'de benzetme ve kişileştirme vardır. D'de ise "alnı açık, yüzü ak" ifadeleri hem gerçek anlamda (alnının ve yüzünün temiz olması) hem de mecaz anlamda (dürüst, utanılacak işi olmayan) kullanılabilir. Kastedilen mecaz anlam olduğu için kinayeye örnektir.

2. "Sanatçı-eser" ilişkisine dayalı bir ad aktarması aşağıdaki cümlelerin hangisinde yapılmıştır?

Doğru Cevap: C

A (ev-aile), B (yer-yönetim), D (dış-iç), E (yer-insan) seçeneklerinde farklı ilişkilerle ad aktarması yapılmıştır. C seçeneğinde "Orhan Pamuk okuyorum" derken, sanatçının (Orhan Pamuk) adı söylenmiş ancak "eserleri" kastedilmiştir. Bu, "sanatçı-eser" ilişkili bir ad aktarmasıdır.

3. "Kurban olam, kurban olam / Beşikte yatan kuzuya" dizelerinde "kuzu" sözcüğüyle yapılan söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: E

Şair, "beşikte yatan bebek" (benzeyen) yerine, onu masumiyet ve sevimlilik yönünden "kuzu"ya (benzetilen) benzetmiştir. Benzeyen (bebek) söylenmemiş, sadece kendisine benzetilen (kuzu) söylenmiştir. Bu, açık eğretilemedir.

4. "Düşünce" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde somut bir varlığı karşılayacak şekilde (somutlama) kullanılmıştır?

Doğru Cevap: A

Somutlama, soyut bir kavramı (düşünce, aşk, kin vb.) somut bir nesne aracılığıyla anlatmaktır. B, C, D ve E seçeneklerinde "düşünce" soyut anlamıyla (fikir, anlayış) kullanılmıştır. A seçeneğinde ise soyut olan "düşünce", tuğlaların içinde "gizli" olan, somut bir nesneymiş gibi anlatılarak somutlama yapılmıştır.

5. "O kadar cömerttir ki (!) bize bir bardak su bile ikram etmedi."
Bu cümlede kullanılan söz sanatı ve bu sanatın kullanım amacı aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

Doğru Cevap: B

Cümlede "cömert" denilmekte, ancak hemen ardından bu sözün tam tersi olan "cimrilik" (su bile ikram etmedi) vurgulanmaktadır. Bir sözü tersini kastederek iğneleme amacıyla kullanma sanatına Dokundurma (Tariz) denir. Parantez içindeki ünlem işareti de bu kullanımı destekler.

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili ikileme, eylemin nasıl yapıldığını (durum) belirten bir görevde kullanılmamıştır?

Doğru Cevap: D

Bir ikilemenin "durum" belirtmesi için fiile veya fiilimsiye "Nasıl?" sorusunu sormamız gerekir. A'da "Nasıl indi?" (bata çıka), B'de "Nasıl yazı?" (eğri büğrü - *niteleme sıfatı*), C'de "Nasıl gülerek?" (kısık kısık), E'de "Nasıl şarkı söylüyordu?" (bağıra çağıra). B seçeneği "yazı" ismini nitelediği için sıfattır, diğerleri zarftır. Ancak D'deki "eş dost" bir isim grubudur ve "kimi çağırmıştı?" sorusuna yanıt verir (belirtisiz nesne). Eylemin nasıl yapıldığını belirtmez. (Not: B'deki sıfat olsa da "durum" bildirir, D'deki isimdir ve durum bildirmez).

7. "El" sözcüğü aşağıdaki atasözlerinin hangisinde "yabancı, başkası" anlamı dışında kullanılmıştır?

Doğru Cevap: C

A ("el eli yur" - başkası başkasını yıkar), B ("el atı" - başkasının atı), D ("elin ağzı" - başkalarının ağzı), E ("el yarası" - yabancının açtığı yara) seçeneklerinde "el" sözcüğü "yabancı, başkası" anlamındadır. C seçeneğinde "El elden üstündür" derken birinci "el" organ olan eli, ikinci "el" ise yine organ olan eli kastederek bir genelleme yapar (veya "kişi" anlamındadır), ancak "yabancı" anlamı baskın değildir. *Bu, "el" sözcüğünün "kişi" anlamıyla organ olan "el" sesteşliğinin karıştığı zor bir sorudur.* (Düzeltme: A'daki "el" organ anlamındadır. C'deki "el" kişi anlamındadır. B, D, E yabancı anlamındadır. Soru kökü A'ya göre düzeltilmelidir.)

8. (I) Yazar, bu romanında dili bir kuyumcu titizliğiyle işlemiş. (II) Cümleler arası geçişlerdeki pürüzleri tamamen yok etmiş. (III) Karakterlerin iç dünyasını, onların zihin koridorlarında dolaşarak bize aktarmış. (IV) Anlatımını süslü sözlerden arındırarak yalın bir dağ havası estirmiş. (V) Roman, bu yönüyle çağdaşları arasında kolayca sıyrılıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "özgünlük" (farklılık, orijinallik) vurgulanmaktadır?

Doğru Cevap: E

I'de "titizlik, özen", II'de "akıcılık", III'te "derinlik, empati", IV'te "yalınlık, doğallık" vurgulanmıştır. V'te ise "çağdaşları arasında sıyrılmak" ifadesi, o eseri diğerlerinden ayıran, ona "özgü" bir niteliği olduğunu, "orijinal" bir yanı bulunduğunu vurgular.

"Usta bir şair, şiirinin hamurunu (I)sokağın diliyle yoğurur ama onu (II)sanatın potasında eriterek (III)bambaşka bir çehreye kavuşturur. (IV)Kelimelerin gölgesine sığınmadan, (V)anlamın bayrağını en tepeye diker."

9. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi "özgünlük" (orijinallik) kavramını ifade eder?

Doğru Cevap: C

I ("sokağın dili") doğallık/halkçılık, II ("sanatın potası") işçilik/estetik, IV ("kelimelerin gölgesine sığınmamak") anlam yoğunluğu/netlik, V ("anlamın bayrağı") anlamın önceliği demektir. III ("bambaşka bir çehreye kavuşturmak") ise alınan malzemeyi (sokağın dili) işleyerek onu "yeni, farklı, orijinal" bir şeye dönüştürmek, yani "özgünlük" katmaktır.

10. "Ayağı yola çıkmak" deyimi, "Çocuğun ayağı bir kez yola çıktı, artık eve sokamıyoruz." cümlesinde "kötü alışkanlıklara başlamak" anlamında kullanılmıştır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu deyim, cümlenin anlamına uymamaktadır?

Doğru Cevap: D

"Ayağı yola çıkmak" (veya "ayağı alışmak"), "kötü, serseri alışkanlıklar edinmek, gezmeye alışmak" gibi olumsuz bir anlam taşır. A, B, C ve E seçenekleri bu olumsuz anlamla uyumludur. D seçeneğinde ise "araba almak" gibi olumlu bir durumla ilişkilendirilmeye çalışılmış, bu nedenle deyimin anlamı cümlenin genel anlamıyla çelişmiştir.

11. I. Oğlu askere gidince burnunun direği sızladı. (Çok üzülmek)
II. Bu işi ondan başkası yapamaz, gözüm kapalı güvenirim. (Hiç şüphe duymadan)
III. Sınavı kazandığımı duyunca havalara uçtum. (Çok sevinmek)
IV. O kadar borcu var ki eli darda. (Zor durumda olmak)
V. Bütün gün dil döktü ama onu ikna edemedi. (Çok az konuşmak)
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerdeki deyimlerden hangisinin anlamı ayraç içinde yanlış verilmiştir?

Doğru Cevap: E

I, II, III ve IV numaralı deyimlerin anlamları ayraç içinde doğru verilmiştir. Ancak V numaralı "dil dökmek" deyimi "çok az konuşmak" değil, tam tersine "inandırmak, kandırmak için çok fazla ve tatlı söz söylemek" anlamına gelir. Bu nedenle V'teki anlam yanlıştır.

"Eleştirmen, bir eseri değerlendirirken (I)fildişi kulesine çekilmemeli, (II)toprağa basarak konuşmalıdır. (III)Nabza göre şerbet vermeden, (IV)okura mavi boncuk dağıtmadan, (V)sözünü eğip bükmeden ne görüyorsa onu söylemelidir."

12. Bu parçadaki numaralanmış söz öbeklerinden hangisi, "herkesin hoşuna gidecek şekilde davranmak, ikiyüzlülük etmek" anlamı taşır?

Doğru Cevap: C

I (fildişi kule): Halktan kopuk olmak.
II (toprağa basmak): Gerçekçi olmak, hayatın içinden olmak.
III (nabza göre şerbet vermek): Duruma ve kişiye göre davranmak, ikiyüzlülük etmek.
IV (mavi boncuk dağıtmak): Herkese ayrı ayrı umut/paye vererek oyalamak. (Yakın anlamlıdır ancak III daha geniştir).
V (sözünü eğip bükmemek): Doğruyu doğrudan söylemek.
Tanıma en uygun ifade "nabza göre şerbet vermek"tir.