İçereği Atla
Paragrafta Anlam Test 1

Paragrafta Anlam Test 1

(I) Bu ülkenin kültür hayatında en çok eksikliği hissedilen şeylerden biri, farklı kuşakların birbirinin sözünü gerçekten dinlemesidir. (II) Kendi deneyimini tek ölçü sayan yaşlı kuşak ile hızla sonuç almak isteyen genç kuşak, çoğu zaman aynı masada konuşuyormuş gibi görünse de aslında ayrı dillerde monolog kurar. (III) Oysa dil, yalnızca bilgi aktarmanın değil, ortak bir zemin üretmenin de aracıdır. (IV) Birbirini dinlemeyi öğrenen toplumlarda tartışmalar keskin olabilir; fakat bu keskinlik, kesiklik doğurmaz. (V) Bizde ise söz, çoğu zaman kana dönüşmeden hükme dönüşür. (VI) Böyle olunca da düşünce geleneği derinleşmez; kalıcı kurumlar, sabırla inşa edilmez. (VII) Sonuçta herkes haklı, kimse ikna olmuş görünmez.

1. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: B

Metin, kuşakların “aynı dili kuramaması” (II. cümle) nedeniyle tartışmaların kısır kaldığını (VI. ve VII. cümleler) vurguluyor. Diğer şıklar ayrıntı ya da metinde yoktur.

(I) Bir yazarın üslubu, yalnızca cümle kurma biçimi değil, dünyaya bakma alışkanlığıdır. (II) Bu alışkanlık, kelimelerin arasındaki mesafeyi, cümlelerin nefesini, paragrafın temposunu belirler. (III) Aynı konuyu anlatırken bile bazıları serinkanlı bir mesafe korurken bazıları okurun yakasına yapışır. (IV) Üslubun arkasında ise çoğu zaman yazarın hayat tecrübesi, okuma tarihi ve zihinsel disiplini bulunur. (V) Okur, metnin nereye gideceğini sezdiğinde güvende hisseder; sezmediğinde merakla bağ kurar. (VI) İyi kurulmuş bir paragraf, okuru ne zaman bilgilendireceğini, ne zaman düşündüreceğini bilir. (VII) Bu bakımdan, yazının iskeletini kurmak, süslü kelimeler bulmaktan önce gelir.

2. Parçanın yapısına en uygun şema aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: B

İlk cümle (I) bir tez (sav) ortaya koyar. (II), (III), (IV) ve (VI) cümleler bu tezin nedenlerini ve örneklerini açıklar. (VII) cümle ise "Bu bakımdan" diyerek bir sonuç vurgusu yapar.

(I) Edebî metinlerde okurun payı, düşündüğümüzden daha büyüktür. (II) Yazar, kimi boşlukları bilerek bırakır; çünkü metnin tamamlanması okurun zihninde gerçekleşir. (III) Bu boşluklar, öykünün olay örgüsünde, karakterlerin niyetlerinde ya da anlatıcının tutumunda görülebilir. (IV) ---- (V) Böylece metin, her okunuşta yeniden kurulur; aynı kişi bile farklı zamanlarda farklı bir metinle karşılaşır. (VI) Eleştirmenlerin metne dair yorumlarının çeşitlenmesi de bundan kaynaklanır. (VII) Okurun etkinliği küçümsendiğinde metin tek sesli bir bildirime dönüşür.

3. Paragraftaki boşluğa (IV. cümle) en uygun cümle hangisidir?

Doğru Cevap: B

Boşluktan önceki cümle (III) "bu boşluklardan" bahseder. Boşluktan sonraki cümle (V) "böylece metin yeniden kurulur" der. Aradaki köprüyü kuran, yani "boşlukların" "metni yeniden kurmaya" nasıl bağlandığını açıklayan cümle B seçeneğidir.

(I) Okuma kültürü, yalnız kitap sayısı artırılarak kurulmaz; okurun metinle kurduğu ilişki nitelik kazanmadıkça bu sayıların önemi sınırlıdır. (II) Birçok kişi, metni hızla tüketmeyi verimlilik sayar; oysa yavaş okuma, anlam katmanlarını görünür kılar. (III) Bazı yazarlarsa okurun hızını yönetebilmek için cümlelerini bilinçli biçimde ritimlendirir. (IV) Okuma eylemi sırasında göz kaslarının koordinasyonu da önemlidir. (V) Bu ritim, kimi yerde okuru durdurur, kimi yerde akışı hızlandırır ve böylece anlamın ağırlık merkezleri belirir. (VI) Yavaşlık, sabırsızlıkla değil, dikkatle ilgilidir; dikkat ise tekrar ve duraklarla güçlenir.

4. Bu parçada düşüncenin akışını bozan cümle hangisidir?

Doğru Cevap: D

Parça “okuma kültürü, yavaş okuma, yazarın ritim kurması” (III. cümle) ve bu "ritmin" (V. cümle) anlama etkisi üzerine kuruludur. IV. cümle ise konunun dışına çıkarak okumanın fizyolojik bir ayrıntısından (göz kasları) bahseder ve akışı bozar.

(I) Güncel meseleler üzerine yazarken en büyük tuzaklardan biri, gündemin hızına kapılıp kavramların içini boşaltmaktır. (II) Kavramlar, aceleyle kullanıldıklarında hem anlamını kaybeder hem de tartışmayı bulanıklaştırır. (III) Bu nedenle yazar, ele aldığı her terimin tarihçesini ve bağlamını kısaca hatırlatmalıdır. (IV) Böyle bir hatırlatma, hem yanılgıları azaltır hem de okurun tartışmaya eşit mesafeden katılmasını sağlar.

5. Bu paragraf ikiye bölünmek istense, ikinci bölüm hangi cümleyle başlar?

Doğru Cevap: C

İlk iki cümle (I ve II) bir sorunu tespit eder (kavramların içinin boşaltılması). III. cümle ise "Bu nedenle..." diyerek soruna yönelik bir çözüm/öneri sunmaya başlar. Konunun yönü değiştiği için paragraf III. cümleden itibaren ikiye bölünmelidir.

6. (I) Ayrıca, farklı disiplinlerin yöntemleri bir araya geldiğinde sorunların çok katmanlı doğası görünür.
(II) Şehir planlamasında tek bir uzmanın değil, farklı alanlardan uzmanların işbirliği gerekir.
(III) Böylece, alınan kararların sosyal, ekonomik ve ekolojik etkileri daha gerçekçi biçimde öngörülebilir.
(IV) Aksi halde, çözümler kısa vadeli rahatlama sağlasa da uzun vadede yeni sorunlar üretir.
(V) Çok-disiplinli bakış, karar süreçlerini yavaşlatıyor gibi görünse de toplam maliyeti düşürür.
Bu cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturmanın en uygun sırası aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: A

Konu “şehir planlamasında çok-disiplinli çalışma”. (II) giriş cümlesidir. (I) "Ayrıca" diyerek II'ye ekleme yapar. (V) bu bakış açısının sonucunu belirtir. (III) "Böylece" diyerek V'in sonucunu detaylandırır. (IV) "Aksi halde" diyerek tüm bu sürecin olumsuz alternatifini sunar (kapanış uyarısı).

(I) Müze ziyaretleri çoğu kişiye yalnızca bir boş zaman etkinliği gibi görünür, oysa bu ziyaretlerin eğitimle bağını kurmak mümkündür. (II) Sergi düzenlemeleri, okurun metinle kurduğu ilişki gibi, ziyaretçinin nesneyle kurduğu ilişkiyi de yönlendirir. (III) Bu yüzden metin panoları ve yerleştirme stratejileri, öğrenmeyi kolaylaştıracak biçimde tasarlanmalıdır. (IV) Ziyaretçi akışının ölçülmesi, hangi bölümde hangi hızda yoğunluk oluştuğunu gösterir ve düzenlemeye veri sağlar. (V) Müze mağazasındaki ürün çeşitliliği, kurumun gelirini artırsa da öğrenme deneyimine doğrudan katkı sunmaz.

7. Paragrafın anlam bütünlüğünü güçlendirmek için yer değiştirmesi gereken cümle çifti hangisidir?

Doğru Cevap: D

Parça "müze ve eğitim/öğrenme" ilişkisi üzerine kuruludur (I, II, III). V. cümle de "öğrenme deneyimine katkı sunmaz" diyerek bu ana konuya (olumsuz yönden de olsa) bağlıdır. Ancak IV. cümle, "ziyaretçi akışının ölçülmesi" gibi teknik bir veri toplama yönteminden bahsederek bu öğrenme/eğitim bağlamından kopar. IV ve V yer değiştirirse, V. cümle III. cümlenin devamı olur ve akışı bozan IV. cümle en sona atılmış olur.

(I) Bir metni eleştirirken ilk bakmamız gereken, yazarın vaat ettiği şeyle sunduğu şey arasındaki mesafedir. (II) Yazar, girişte bir iddia ortaya koyar; devamında bu iddiayı örnekler, veriler ya da mantık yürütmelerle taşır. (III) Okur, metnin sonunda, vaadin ne kadar karşılandığını tartar ve buna göre güven duygusu geliştirir. (IV) Eğer vaat ile sunulan arasında ciddi bir açıklık varsa, metin etkisini kaybeder. (V) Bazı metinlerde bu açıklık, yazarın aceleci hükümlerinden; bazılarında ise yeterli bağlam verilmemesinden kaynaklanır. (VI) Eleştirinin adaleti, hem yazara hem okura borçtur.

8. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

Doğru Cevap: B

Metin, (I), (II) ve (III) numaralı cümlelerde tam tersine, okurun metni değerlendirirken yazarın "girişte" sunduğu iddiaya (vaade) bakması gerektiğini vurgular. B seçeneği bu düşünceyle tamamen çelişir.

(I) Şehir efsaneleri, yalnızca yanlış bilgi örnekleri değildir; toplumsal korkuların ve arzuların kılık değiştirmiş hâlleridir. (II) Bu anlatılar, hızla yayılmalarını sağlayan güçlü duygusal tetikleyicilere sahiptir. (III) Kimi zaman teknolojik yeniliklere, kimi zaman göç olgusuna, kimi zaman da sağlık kaygılarına tutunarak canlı kalırlar. (IV) Onları doğrulamak zor, çürütmek ise beklediğimiz kadar kolay değildir; çünkü kanıt değil, duygu dolaşıma sokulur. (V) Eğitim politikalarının bu tür anlatıları bütünüyle yok etmesi mümkün görünmez; fakat eleştirel okuryazarlıkla etkileri azaltılabilir. (VI) Medyanın doğrulama pratikleri, hız baskısına yenildiğinde bu efsaneler daha da kök salar. (VII) Son kertede, mesele yalnız bilgi değil, güven rejimleridir.

9. Parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: C

Metin, efsanelerin "güçlü duygusal tetikleyicilerle" (II) yayıldığını, tamamen bitirilemese de "eleştirel okuryazarlıkla etkilerinin azaltılabileceğini" (V) söylüyor. C seçeneği bu iki temel fikri birleştirir.

(I) Bir eserin kalıcılığı, çağının ötesine konuşabilme gücüyle ölçülür. (II) Bunu sağlayan ise gündelik olanla evrensel olan arasındaki köprüdür. (III) Yazar, ayrıntıda insanı, insanda ayrıntıyı yakalayabildiğinde okurun kendi hayatına açılan kapı aralar. (IV) Kalıcılık yalnız biçimsel yenilikle gelmez; içerik ve biçimin birbirini taşıdığı yerde anlam katmanlanır. (V) Okur, eserde kendi deneyiminin izini ararken yeni bir ufukla karşılaşırsa, metin hafızada yer eder. (VI) Bu nedenle bazı metinler, ilk yayımlandıklarında gürültü koparmasa da zamanla değer kazanır.

10. Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yardımcı düşünce olarak yer almaz?

Doğru Cevap: D

Parça, (VI) numaralı cümlede "bazı metinler, ilk yayımlandıklarında gürültü koparmasa da zamanla değer kazanır" diyerek, D seçeneğindeki yargının tam tersini savunmaktadır.

(I) Sabahın ilk saatlerinde rıhtımda ince bir sis gezinirken balıkçı teknelerinin gövdeleri suya ağır ağır yaslanıyordu. (II) Tahtaların eski verniği tuzla kabarmış, halatların lifleri gece boyu esen rüzgârdan sertleşmişti. (III) Uzaktaki fener, yorulmuş bir göz gibi arada bir kısılıyor, güvercinler kıyıdaki boş bankların etrafında döneniyordu. (IV) Martıların keskin sesi, metal leğenlere vuran suyun ritmiyle birbirine karışıyor; taze ekmek kokusu, çayın buğusuna siniyordu. (V) Kıyıda, sabahın telaşını değil, bekleyen bir sessizliği duyumsuyordum.

11. Bu parçada baskın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: D

Paragraf, bir olayı (zaman akışı) anlatmaktan çok, bir anı (rıhtım) "resmetmeye" odaklanır. Görme (sis, fener, güvercin), dokunma (sertleşmiş halat) ve ses/koku (martı sesi, ekmek kokusu) gibi duyulara yönelik ayrıntılar baskındır. Bu nedenle anlatım biçimi betimlemedir.

(I) Bir düşünür, alışkanlığı “tekrarlanan eylemin görünmez gücü” olarak adlandırır; gündelik kararlarımızın çoğunu bu güç belirler. (II) Yeni bir beceriyi öğrenmek isteyenlere sıkça küçük ve sürdürülebilir adımlar önerilir; çünkü büyük atılımlar çoğu zaman kısa sürede sönümlenir. (III) Örneğin, her gün on dakika yapılan pratik, haftada bir saatlik yoğun çalışmadan daha kalıcı sonuç verir. (IV) Benzer biçimde, beslenme düzeninde yapılan minik ama ısrarlı değişimler, sert diyetlerden daha etkili olabilir.

12. Bu parçada ağır basan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: E

Parça, (II) numaralı cümlede öne sürdüğü "küçük ve sürdürülebilir adımların" önemini (III) numaralı cümlede "pratik yapma" örneği ve (IV) numaralı cümlede "beslenme düzeni" örneği ile somutlaştırmıştır. Baskın olan yöntem örneklemedir.