🏛️ KPSS TARİH (DIŞ POLİTİKA) - BÖLÜM 2: MUSUL SORUNU VE MİLLETLER CEMİYETİ (1923-1932) 🏛️
💡 4 Bölümlük Serimizin 2. Bölümü:
Bölüm 1'de, 1923-1930 arası Lozan'dan kalan pürüzleri (Yabancı Okullar, Nüfus Mübadelesi, Borçlar) Fransa ve Yunanistan ile nasıl çözdüğümüzü gördük. Bu bölümde, Lozan'da ÇÖZÜLEMEYEN TEK KONU olan ve İngiltere ile bizi savaşın eşiğine getiren IRAK SINIRI (MUSUL MESELESİ)'ni detaylıca işleyeceğiz.
Ayrıca, Musul meselesi çözüldükten sonra (1930), Türkiye'nin "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesi gereği Milletler Cemiyeti'ne (1932) nasıl katıldığını inceleyeceğiz.
Bölüm 2: Adımlar
Lozan'daki Karar (Hatırlatma):
"Musul sorunu (Irak Sınırı), Türkiye ile İngiltere arasında, 9 ay içinde ikili görüşmelerle çözülecektir. Çözülemezse konu Milletler Cemiyeti'ne (MC) götürülecektir."
Lozan'daki karar gereği, Türk ve İngiliz heyetleri 1924'te İstanbul'da (Haliç Konferansı) bir araya geldi.
Türkiye'nin Tezi (Başkan: Ali Fethi Okyar): Musul, Misak-ı Millî (Hazırlık Bölüm 6) sınırları içindedir. Bölge halkının çoğunluğu Türk ve Kürt'tür (Arap değildir). Wilson İlkeleri (XX. Yüzyıl Bölüm 5) gereği (Self-Determinasyon) plebisit (halk oylaması) yapılmalıdır.
İngiltere'nin Tezi: Musul, petrol bölgesidir ve İngiliz mandası altındaki Irak'a aittir. Hatta İngiltere, Hakkâri'nin de (Nasturi İsyanı'nı bahane ederek) Irak'a verilmesini talep etti.
Sonuç: Görüşmelerden hiçbir sonuç çıkmadı ve konu (Lozan gereği) Milletler Cemiyeti'ne (MC) taşındı.
Konu, Milletler Cemiyeti'nde (MC) görüşülürken, MC'nin İngiltere'nin kontrolünde olduğu biliniyordu. Mustafa Kemal, Musul'u geri almak için askeri bir müdahaleye (savaşa) hazırlanıyordu.
⚠️ İngiliz Tuzağı: Şeyh Said İsyanı (13 Şubat 1925): Tam bu sırada, Türkiye'nin Musul'a müdahale hazırlığı yaptığı anda, Doğu Anadolu'da (Diyarbakır/Piran) Şeyh Said İsyanı patlak verdi (Detayları İç Politika Bölüm 1'de işlendi).
İngiliz Parmağı (Provokasyon): İngiltere, "Musul'da Türk-Kürt kardeştir" tezini çürütmek ve Türkiye'yi zor durumda bırakmak için Doğu'daki irticai ve etnik (milliyetçi) unsurları kışkırttı ve silah/para yardımı yaptı.
SONUÇ: Türk ordusu, Musul'a müdahale etmek yerine, enerjisinin tamamını içerideki Şeyh Said İsyanı'nı bastırmaya harcamak zorunda kaldı. Türkiye, Milletler Cemiyeti'nde (MC) diplomatik olarak yalnız kaldı ve askeri kozunu (müdahale) kaybetti.
Milletler Cemiyeti Kararı (Brüksel Hattı): MC, (Türkiye iç isyanla boğuşurken) taraflı bir karar verdi. Sınır olarak "Brüksel Hattı"nı çizdi. Bu hat, Musul'u Irak'a (İngiltere), Hakkâri'yi Türkiye'ye bırakıyordu.
İç isyanla zayıflamış, ordusu yorgun ve yeni bir savaşı (İngiltere ile) göze alamayan Türkiye, bu kararı kabul etmek zorunda kaldı.
⚠️ Ankara Antlaşması (5 Haziran 1926):
Taraflar: Türkiye vs. İngiltere ve Irak (İngiliz Mandası).
Kilit Maddeler:
- Musul, Kerkük ve Süleymaniye İngiliz Mandası altındaki Irak'a bırakılacaktır. (Brüksel Hattı resmileşti).
- Hakkâri, Türkiye'de kalacaktır.
- Petrol Payı (Taviz): Irak'ın Musul petrollerinden alacağı gelirin %10'u, 25 yıl süreyle Türkiye'ye verilecektir.
ÖNEMİ:
- Misak-ı Millî'den verilen ÜÇÜNCÜ ve SON TAVİZDİR. (1. Batum (Moskova-1921), 2. Hatay (Ankara-1921), 3. Musul (Ankara-1926)).
- Günümüzdeki Türkiye-Irak sınırı (Musul hariç) kesin olarak çizilmiştir.
- Türkiye, bu %10'luk payı 1929 Krizi'nin yarattığı nakit ihtiyacı nedeniyle 500.000 İngiliz Sterlini peşin para karşılığında İngiltere'ye devretmiştir (1930'lar).
Şimdi "Sınava Başla" butonuna bas!
Atatürk Dönemi Dış Politikası ikiye ayrılır:
- 1. Dönem (1923-1930): "Revizyonist" (Lozan'daki pürüzleri çözme) dönemi. (Mübadele, Borçlar, Musul, Okullar). Bu dönem, Yunanistan'la Nüfus Mübadelesi (Etabli) sorununun çözülmesi (Bölüm 1) ile 1930'da sona erdi.
- 2. Dönem (1930-1938): "Statükocu" (Mevcut durumu koruma) ve "Dünya Barışına Katkı" dönemi. Musul sorunu bittiği, İnkılaplar (Bölüm 4-8) oturduğu için, Türkiye artık "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" (Bölüm 3) ilkesini uygulamaya başladı.
Milletler Cemiyeti (MC), I. Dünya Savaşı'ndan sonra (1920) dünya barışını korumak için (Wilson İlkeleri) kurulmuştu. Ancak İngiltere'nin güdümündeydi.
Neden Geç Katıldık? (1920-1932):
Çünkü MC, Musul Sorunu'nda (1926) İngiltere yanlısı, taraflı bir politika izlemişti.
Neden Katıldık? (1932):
- 1930'dan sonra dünya barışının (silahlanma yarışı, 1929 Krizi sonrası) tehlikeye girmesi (Japonya'nın Mançurya'yı işgali).
- Türkiye'nin "barışçıl" (Yurtta Sulh, Cihanda Sulh) olduğunu dünyaya kanıtlama isteği.
- Kalan sorunları (Boğazlar, Hatay) diplomatik yollarla (masada) çözme stratejisi.
Giriş Süreci (ÖNEMLİ):
Türkiye, MC'ye başvuru yapmamış, DAVET edilmiştir.
Davet Edenler: İspanya'nın resmi teklifi ve Yunanistan'ın (Mübadele sorunu 1930'da çözülmüştü) desteğiyle davet edildi.
ÖNEMİ: Türkiye, Milletler Cemiyeti'ne üye olarak uluslararası sistemin parçası olmuş ve barışçı (Statükocu) bir devlet olduğunu kanıtlamıştır.
Tebrikler! Musul sorununu (Ankara Antlaşması) ve Türkiye'nin dış politikada 'Statükocu' döneme geçerek Milletler Cemiyeti'ne (MC) katılışını öğrendik.
Artık sıra "Bölüm 3: Dünya Barışı İçin Girişimler (1930-1938)" dersine geldi.
Haydi Bölüm 2 Final Sınavı'na!
Test Sonucu
Tebrikler!
Tüm soruları (3'te 3) doğru cevaplayarak bu bölümü başarıyla tamamladınız.
Test Sonucu
Üzgünüz, Başarısız Oldunuz.
Bazı soruları yanlış cevapladınız. (Skor: 3'te 2). Lütfen konuyu tekrar gözden geçirin.
🏛️ KPSS TARİH (DIŞ POLİTİKA) - BÖLÜM 2: MUSUL SORUNU VE MİLLETLER CEMİYETİ (1923-1932) 🏛️
💡 4 Bölümlük Serimizin 2. Bölümü:
Bölüm 1'de, 1923-1930 arası Lozan'dan kalan pürüzleri (Yabancı Okullar, Nüfus Mübadelesi, Borçlar) Fransa ve Yunanistan ile nasıl çözdüğümüzü gördük. Bu bölümde, Lozan'da ÇÖZÜLEMEYEN TEK KONU olan ve İngiltere ile bizi savaşın eşiğine getiren IRAK SINIRI (MUSUL MESELESİ)'ni detaylıca işleyeceğiz.
Ayrıca, Musul meselesi çözüldükten sonra (1930), Türkiye'nin "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesi gereği Milletler Cemiyeti'ne (1932) nasıl katıldığını inceleyeceğiz.
Bölüm 2: Adımlar
Lozan'daki Karar (Hatırlatma):
"Musul sorunu (Irak Sınırı), Türkiye ile İngiltere arasında, 9 ay içinde ikili görüşmelerle çözülecektir. Çözülemezse konu Milletler Cemiyeti'ne (MC) götürülecektir."
Lozan'daki karar gereği, Türk ve İngiliz heyetleri 1924'te İstanbul'da (Haliç Konferansı) bir araya geldi.
Türkiye'nin Tezi (Başkan: Ali Fethi Okyar): Musul, Misak-ı Millî (Hazırlık Bölüm 6) sınırları içindedir. Bölge halkının çoğunluğu Türk ve Kürt'tür (Arap değildir). Wilson İlkeleri (XX. Yüzyıl Bölüm 5) gereği (Self-Determinasyon) plebisit (halk oylaması) yapılmalıdır.
İngiltere'nin Tezi: Musul, petrol bölgesidir ve İngiliz mandası altındaki Irak'a aittir. Hatta İngiltere, Hakkâri'nin de (Nasturi İsyanı'nı bahane ederek) Irak'a verilmesini talep etti.
Sonuç: Görüşmelerden hiçbir sonuç çıkmadı ve konu (Lozan gereği) Milletler Cemiyeti'ne (MC) taşındı.
Konu, Milletler Cemiyeti'nde (MC) görüşülürken, MC'nin İngiltere'nin kontrolünde olduğu biliniyordu. Mustafa Kemal, Musul'u geri almak için askeri bir müdahaleye (savaşa) hazırlanıyordu.
⚠️ İngiliz Tuzağı: Şeyh Said İsyanı (13 Şubat 1925): Tam bu sırada, Türkiye'nin Musul'a müdahale hazırlığı yaptığı anda, Doğu Anadolu'da (Diyarbakır/Piran) Şeyh Said İsyanı patlak verdi (Detayları İç Politika Bölüm 1'de işlendi).
İngiliz Parmağı (Provokasyon): İngiltere, "Musul'da Türk-Kürt kardeştir" tezini çürütmek ve Türkiye'yi zor durumda bırakmak için Doğu'daki irticai ve etnik (milliyetçi) unsurları kışkırttı ve silah/para yardımı yaptı.
SONUÇ: Türk ordusu, Musul'a müdahale etmek yerine, enerjisinin tamamını içerideki Şeyh Said İsyanı'nı bastırmaya harcamak zorunda kaldı. Türkiye, Milletler Cemiyeti'nde (MC) diplomatik olarak yalnız kaldı ve askeri kozunu (müdahale) kaybetti.
Milletler Cemiyeti Kararı (Brüksel Hattı): MC, (Türkiye iç isyanla boğuşurken) taraflı bir karar verdi. Sınır olarak "Brüksel Hattı"nı çizdi. Bu hat, Musul'u Irak'a (İngiltere), Hakkâri'yi Türkiye'ye bırakıyordu.
İç isyanla zayıflamış, ordusu yorgun ve yeni bir savaşı (İngiltere ile) göze alamayan Türkiye, bu kararı kabul etmek zorunda kaldı.
⚠️ Ankara Antlaşması (5 Haziran 1926):
Taraflar: Türkiye vs. İngiltere ve Irak (İngiliz Mandası).
Kilit Maddeler:
- Musul, Kerkük ve Süleymaniye İngiliz Mandası altındaki Irak'a bırakılacaktır. (Brüksel Hattı resmileşti).
- Hakkâri, Türkiye'de kalacaktır.
- Petrol Payı (Taviz): Irak'ın Musul petrollerinden alacağı gelirin %10'u, 25 yıl süreyle Türkiye'ye verilecektir.
ÖNEMİ:
- Misak-ı Millî'den verilen ÜÇÜNCÜ ve SON TAVİZDİR. (1. Batum (Moskova-1921), 2. Hatay (Ankara-1921), 3. Musul (Ankara-1926)).
- Günümüzdeki Türkiye-Irak sınırı (Musul hariç) kesin olarak çizilmiştir.
- Türkiye, bu %10'luk payı 1929 Krizi'nin yarattığı nakit ihtiyacı nedeniyle 500.000 İngiliz Sterlini peşin para karşılığında İngiltere'ye devretmiştir (1930'lar).
Şimdi "Sınava Başla" butonuna bas!
Atatürk Dönemi Dış Politikası ikiye ayrılır:
- 1. Dönem (1923-1930): "Revizyonist" (Lozan'daki pürüzleri çözme) dönemi. (Mübadele, Borçlar, Musul, Okullar). Bu dönem, Yunanistan'la Nüfus Mübadelesi (Etabli) sorununun çözülmesi (Bölüm 1) ile 1930'da sona erdi.
- 2. Dönem (1930-1938): "Statükocu" (Mevcut durumu koruma) ve "Dünya Barışına Katkı" dönemi. Musul sorunu bittiği, İnkılaplar (Bölüm 4-8) oturduğu için, Türkiye artık "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" (Bölüm 3) ilkesini uygulamaya başladı.
Milletler Cemiyeti (MC), I. Dünya Savaşı'ndan sonra (1920) dünya barışını korumak için (Wilson İlkeleri) kurulmuştu. Ancak İngiltere'nin güdümündeydi.
Neden Geç Katıldık? (1920-1932):
Çünkü MC, Musul Sorunu'nda (1926) İngiltere yanlısı, taraflı bir politika izlemişti.
Neden Katıldık? (1932):
- 1930'dan sonra dünya barışının (silahlanma yarışı, 1929 Krizi sonrası) tehlikeye girmesi (Japonya'nın Mançurya'yı işgali).
- Türkiye'nin "barışçıl" (Yurtta Sulh, Cihanda Sulh) olduğunu dünyaya kanıtlama isteği.
- Kalan sorunları (Boğazlar, Hatay) diplomatik yollarla (masada) çözme stratejisi.
Giriş Süreci (ÖNEMLİ):
Türkiye, MC'ye başvuru yapmamış, DAVET edilmiştir.
Davet Edenler: İspanya'nın resmi teklifi ve Yunanistan'ın (Mübadele sorunu 1930'da çözülmüştü) desteğiyle davet edildi.
ÖNEMİ: Türkiye, Milletler Cemiyeti'ne üye olarak uluslararası sistemin parçası olmuş ve barışçı (Statükocu) bir devlet olduğunu kanıtlamıştır.
Tebrikler! Musul sorununu (Ankara Antlaşması) ve Türkiye'nin dış politikada 'Statükocu' döneme geçerek Milletler Cemiyeti'ne (MC) katılışını öğrendik.
Artık sıra "Bölüm 3: Dünya Barışı İçin Girişimler (1930-1938)" dersine geldi.
Haydi Bölüm 2 Final Sınavı'na!
Test Sonucu
Tebrikler!
Tüm soruları (3'te 3) doğru cevaplayarak bu bölümü başarıyla tamamladınız.
Test Sonucu
Üzgünüz, Başarısız Oldunuz.
Bazı soruları yanlış cevapladınız. (Skor: 3'te 2). Lütfen konuyu tekrar gözden geçirin.