Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 1: Türkiye'nin İklimi (Genel Faktörler)
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 1: Türkiye'nin İklimi (Genel Faktörler)
Türkiye'nin coğrafi konumu, yer şekilleri ve etrafındaki denizler ile kara kütleleri, ülkemizde çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine neden olur. Bu durum, bitki örtüsünden tarım ürünlerine, ekonomik faaliyetlerden yerleşmeye kadar birçok unsuru doğrudan etkiler. Bu ilk bölümde, iklimin temel tanımını yapacak ve Türkiye'nin iklim çeşitliliğinin altında yatan ana faktörleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
PÜF NOKTASI: İklim ve Hava Durumu Farkı
Başlamadan önce temel bir ayrımı hatırlayalım:
Hava Durumu (Meteoroloji): Dar bir alanda, kısa süreli (günlük, saatlik) atmosfer olaylarıdır. Değişkendir. Örnek: "Ankara'da yarın hava parçalı bulutlu olacak."
İklim (Klimatoloji): Geniş bir bölgede, uzun yıllar (en az 30-40 yıl) boyunca gözlemlenen hava olaylarının ortalama durumudur. Genel eğilimleri ifade eder ve daha kalıcıdır. Örnek: "İç Anadolu Bölgesi'nde yazlar sıcak ve kurak geçer."
Bu seride odaklanacağımız konu iklimdir.
1. Türkiye İklimini Etkileyen Faktörler
Türkiye'nin aynı enlemdeki diğer ülkelere göre daha çeşitli iklimlere sahip olmasının temel nedenleri, Matematik (Mutlak) Konum ve Özel (Göreceli) Konum özelliklerinin birleşimidir.
A) Matematik (Mutlak) Konumun Etkileri
Türkiye'nin Dünya üzerindeki koordinatlarının (36°-42° Kuzey enlemleri ve 26°-45° Doğu boylamları) iklim üzerindeki değişmez etkileridir. Boylamın iklime doğrudan bir etkisi yoktur, ancak enlemin etkileri çok belirgindir:
Orta Kuşakta Yer Alması (Yaklaşık 30°-60° enlemleri arası): Bu konumun en önemli sonuçları şunlardır:
Dört mevsimin belirgin olarak yaşanması: Yıl içinde Güneş ışınlarının geliş açısının belirgin şekilde değişmesi, farklı sıcaklık koşullarına sahip İlkbahar, Yaz, Sonbahar ve Kış mevsimlerinin oluşmasını sağlar.
Batı Rüzgarları Kuşağı'nda bulunması: Yıl boyunca batıdan esen bu rüzgarlar, özellikle deniz üzerinden gelerek bol yağış getirebilir.
Cephesel Yağışların Görülmesi: Kutupsal (soğuk) ve Tropikal (sıcak) hava kütlelerinin karşılaşma alanı olan orta kuşakta, özellikle kış aylarında cephesel yağışlar yaygındır.
Akdeniz İklim Kuşağı'nda yer alması: Genel olarak bu enlemler Akdeniz ikliminin görüldüğü alandır. Ancak Türkiye'de yer şekilleri bu durumu çeşitlendirir.
Kuzey Yarım Küre'de ve Yengeç Dönencesi'nin Kuzeyinde Yer Alması:
Güneş ışınları hiçbir zaman dik (90°) açıyla gelmez. En büyük açı 21 Haziran'da gelir.
Güneş ışınlarının geliş açısı güneyden kuzeye doğru azalır. Bu durum, genel olarak sıcaklıkların güneyden kuzeye doğru düşmesine neden olur (Enlem etkisi).
Dağların güneye bakan yamaçları (bakı etkisi) kuzeye bakan yamaçlardan daha fazla ısınır.
Özetle: Matematik konum, Türkiye'nin genel iklim karakterini (orta kuşak iklimi, dört mevsim) ve enleme bağlı sıcaklık değişimlerini belirler.
B) Özel (Göreceli) Konumun Etkileri
Türkiye'nin kendine özgü coğrafi özelliklerinin (denizlere, karalara, yer şekillerine göre konumu) iklim üzerindeki etkileridir. Türkiye'nin iklim çeşitliliğinin ana nedenidir.
1. Etrafındaki Denizlerin Etkisi (Denizellik - Nemlilik): Türkiye'nin üç tarafının denizlerle (Karadeniz, Ege, Akdeniz) çevrili olması ve bir iç denize (Marmara) sahip olması:
Kıyı bölgelerin daha nemli olmasını sağlar.
Nem, sıcaklığı dengelediği için kıyılarda günlük ve yıllık sıcaklık farkları daha azdır (ılımanlaştırıcı etki).
Kıyılar genellikle iç kesimlere göre daha fazla yağış alır.
2. Etrafındaki Kara Kütlelerinin Etkisi (Karasallık): Özellikle Asya ve Balkanlar gibi büyük kara kütlelerine komşu olması:
İç kesimlerin deniz etkisinden uzak kalmasına ve karasallığın artmasına neden olur.
Karasal bölgelerde (İç Anadolu, Doğu Anadolu, G.Doğu Anadolu) nem azdır, günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır (yazlar çok sıcak, kışlar çok soğuk).
Yağış miktarı genellikle daha azdır.
3. Yer Şekillerinin Etkisi: Türkiye'nin dağlık ve engebeli yapısı ile ortalama yükseltisinin fazla olması iklimi önemli ölçüde çeşitlendirir:
Yükselti: Yükselti arttıkça sıcaklık düşer (Her 200m'de 1°C). Bu nedenle kısa mesafelerde bile sıcaklık koşulları değişir (Örn: Antalya kıyıları ile Torosların zirveleri). Yükselti, yağışın miktarını ve türünü (yağmur/kar) de etkiler. Türkiye'de batıdan doğuya yükseltinin artması, sıcaklıkların doğuya doğru düşmesinin ana nedenidir.
Dağların Uzanışı: Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar'ın kıyıya paralel uzanması, nemli deniz havasının iç kesimlere girmesini engeller. Bu durum, kıyı ile iç kesimler arasında ani ve belirgin iklim farklılıkları yaratır. Bu yamaçlar bol yamaç (orografik) yağışı alır. Ege'de dağların kıyıya dik uzanması, denizel etkinin iç kesimlere daha fazla sokulmasını sağlar.
Bakı: Dağların Güneş'e dönük yamaçlarının (Türkiye'de güney yamaçlar) daha fazla ısınması, o yamaçtaki sıcaklık, nem, bitki örtüsü ve tarım koşullarını etkiler.
Çukurluk Alanlar: Çevresine göre alçakta kalan ovalar (örn. Iğdır, Malatya) kışın soğuk havanın çökmesiyle daha soğuk olabilir (inversiyon), yazın ise daha fazla ısınabilir (föhn etkisi).
4. Etrafındaki Basınç Merkezlerinin Etkisi: Türkiye, yıl boyunca farklı zamanlarda farklı basınç merkezlerinin etkisi altına girer. Bu merkezlerden gelen hava kütleleri Türkiye'nin hava koşullarını belirler:
Sibirya Termik Yüksek Basıncı (TYB): Kışın etkili olur, çok soğuk ve ayaz getirir.
İzlanda Dinamik Alçak Basıncı (DAB): Kışın etkili olur, ılık ve bol yağışlı hava getirir.
Basra Termik Alçak Basıncı (TAB): Yazın etkili olur, güneydoğudan sıcak ve kuru hava (Samyeli) getirir.
Azor Dinamik Yüksek Basıncı (DYB): Genellikle yazın etkilidir, sıcak ve kurak hava getirir. Kışın da etkili olabilir.
Özetle: Özel konum faktörleri (özellikle yer şekilleri ve denizellik/karasallık), Türkiye'de kısa mesafelerde bile iklimin değişmesine ve çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine neden olur.
Bölüm 1 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 2: Türkiye'de Sıcaklık (DOM Ready)
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 2: Türkiye'de Sıcaklık
İklimin en temel elemanı olan sıcaklık, diğer iklim elemanlarını (basınç, rüzgar, nem, yağış) ve birçok coğrafi olayı (bitki örtüsü, tarım, toprak oluşumu vb.) doğrudan etkiler. Bu bölümde, Türkiye'deki sıcaklık dağılışını etkileyen faktörleri detaylandıracak ve sıcaklığın Türkiye genelinde nasıl bir dağılım gösterdiğini (yıllık, ocak, temmuz ortalamaları, sıcaklık farkları) haritalar ve grafiklerle inceleyeceğiz.
1. Türkiye'de Sıcaklık Dağılışını Etkileyen Faktörler (Detaylı Analiz)
Bölüm 1'de genel olarak bahsettiğimiz faktörlerin sıcaklık dağılışı üzerindeki spesifik etkilerine bakalım:
{/* ... Önceki detay kutuları (Faktörler, Gerçek/İndirgenmiş Sıcaklık) içeriği buraya gelecek ... */}
{/* BU KISIMLAR ÖNCEKİ KODDAN KOPYALANIP YAPIŞTIRILACAK */}
Sıcaklığı Etkileyen Ana Faktörler ve Türkiye Üzerindeki Etkileri
Enlem (Matematik Konum): Türkiye Kuzey Yarım Küre'de yer aldığı için güneyden kuzeye gidildikçe Güneş ışınlarının geliş açısı küçülür ve buna bağlı olarak sıcaklıklar genel olarak azalır.
Yükselti (Özel Konum): Yükselti arttıkça sıcaklık her 100 metrede yaklaşık 0.5 °C düşer. Bu nedenle batıdan doğuya doğru yükselti arttığı için sıcaklıklar genellikle düşer.
Denizellik - Karasallık (Özel Konum): Kıyılar daha ılıman, sıcaklık farkları azdır (denizellik). İç kesimler daha karasal, sıcaklık farkları fazladır.
Bakı (Özel Konum): Türkiye'de dağların güney yamaçları kuzey yamaçlarına göre daha sıcaktır.
Rüzgarlar (Özel Konum): Kuzeyden esenler soğutucu, güneyden esenler ısıtıcı etki yapar.
Güneşlenme Süresi: Güney bölgelerde ve yaz aylarında daha fazladır. En fazla G.Doğu Anadolu ve Akdeniz'de, en az Doğu Karadeniz'dedir.
PÜF NOKTASI: Gerçek Sıcaklık ve İndirgenmiş Sıcaklık
KPSS sorularında sıkça karşılaşılan bir ayrımdır:
Gerçek Sıcaklık: Bir yerin kendi yükseltisindeki ölçülen sıcaklığıdır.
İndirgenmiş Sıcaklık: Bir yerin sıcaklığının deniz seviyesindeymiş (0 metre) gibi hesaplanmasıdır (Yükselti etkisi kaldırılır).
Hesaplama: İndirgenmiş Sıcaklık = Gerçek Sıcaklık + (Yükselti / 200)
Önemli Yorum: Gerçek ve indirgenmiş sıcaklık farkı ne kadar fazlaysa, yer o kadar yüksektir. İndirgenmiş haritalarda enlem ve karasallık etkisi daha net görülür.
2. Türkiye'de Sıcaklık Dağılışı (İzoterm Haritaları)
Sıcaklığın coğrafi dağılışını göstermek için eş sıcaklık eğrilerinin (izoterm) kullanıldığı haritalar kullanılır.
Türkiye Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En yüksek sıcaklıklar (>18°C) Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu'dadır.
En düşük sıcaklıklar (<4°C) Kuzeydoğu Anadolu'dadır (Erzurum-Kars).
Genel olarak güneyden kuzeye ve kıyıdan iç kesimlere doğru sıcaklıklar azalır.
(Aşağıdaki harita yıllık izotermleri temsili olarak göstermektedir.)
Türkiye Ocak Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En sıcak yerler (8°C - 12°C) Akdeniz kıyılarıdır.
En soğuk yerler (-10°C ve altı) Kuzeydoğu Anadolu'dur (Erzurum-Kars).
İzotermler enleme pek uymaz; yükselti ve karasallık daha etkilidir.
Kıyılar genellikle 0°C'nin üzerindedir.
(Aşağıdaki harita Ocak ayı izotermlerini temsili olarak göstermektedir.)
Türkiye Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En sıcak yerler (>30°C) Güneydoğu Anadolu Bölgesi'dir.
Akdeniz ve Ege kıyıları da çok sıcaktır (>26°C).
En serin yerler (<20°C) Kuzeydoğu Anadolu'dur (Yükselti etkisi).
Karadeniz kıyıları (özellikle Doğu Karadeniz) nemlilik nedeniyle daha serindir.
İzotermler bu ayda enleme daha paralel uzanır.
Yıllık ve Günlük Sıcaklık Farkları & Don Olayı
Yıllık Sıcaklık Farkı: En az Doğu Karadeniz kıyılarında, en fazla Kuzeydoğu Anadolu'da (Erzurum-Kars).
Günlük Sıcaklık Farkı: En az Karadeniz kıyılarında, en fazla karasal bölgelerde (İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu).
Donlu Gün Sayısı: En az Akdeniz ve Ege kıyılarında, en fazla Kuzeydoğu Anadolu'da.
3. Türkiye Sıcaklık Dağılışı Haritası (Temsili İzotermler)
Aşağıdaki interaktif harita, Türkiye'nin yıllık ortalama ve Ocak ayı ortalama indirgenmiş sıcaklık dağılışını gösteren temsili izoterm (eş sıcaklık) eğrilerini içermektedir. Eğrilerin genel uzanışına ve sıcaklık değerlerinin değişimine dikkat ediniz.
İnteraktif Harita: Türkiye Yıllık Ortalama ve Ocak Ayı İndirgenmiş Sıcaklık Dağılışı (Temsili İzotermler).
Grafik: Türkiye'nin Coğrafi Bölgelerine Göre Ortalama Yükseltileri (Metre).
Bölüm 2 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 3: Nemlilik ve Yağış
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 3: Türkiye’de Nemlilik ve Yağış
Sıcaklığın ardından iklimin diğer temel elemanları olan nemlilik ve yağış konusunu ele alıyoruz. Havadaki su buharı (nem), hem sıcaklık dengesi hem de yağış oluşumu açısından kritik öneme sahiptir. Yağış ise, canlı yaşamı ve tarımsal faaliyetler için vazgeçilmez olan suyun kaynağıdır. Bu bölümde, nem türlerini, yoğuşma şekillerini, Türkiye'de yağışın oluşumunu, dağılışını ve rejimini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
1. Nemlilik
Atmosferde bulunan su buharına nem denir. Nem, genellikle gözle görülmez ancak etkileri (bulut, sis, yağış, sıcaklık dengesi) belirgindir. Üç farklı şekilde ifade edilir:
Nem Türleri (Mutlak, Maksimum, Bağıl)
Mutlak Nem: 1 m³ havanın içinde bulunan su buharının gram cinsinden ağırlığıdır (g/m³). Sıcaklık arttıkça buharlaşma artacağı için mutlak nem de genellikle artar. Deniz kıyılarında ve Ekvatoral bölgede fazladır.
Türkiye'de Mutlak Nem: En fazla Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında, en az ise karasal ve soğuk olan Doğu Anadolu'da bulunur. Yazın Güneydoğu Anadolu'da buharlaşma çok olsa da su kaynağı az olduğu için mutlak nem Akdeniz kadar yüksek olmaz.
Maksimum Nem (Doyma Miktarı): Belirli bir sıcaklıkta 1 m³ havanın taşıyabileceği en fazla su buharı miktarıdır (g/m³). Maksimum nem sadece sıcaklığa bağlıdır; sıcaklık arttıkça havanın genleşmesiyle taşıyabileceği nem miktarı da artar.
Bağıl (Nispi) Nem: Havadaki mevcut su buharı miktarının (mutlak nem), havanın o sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla su buharı miktarına (maksimum nem) oranıdır. Yüzde (%) olarak ifade edilir. Yağışın başlayıp başlamayacağını gösteren en önemli değerdir.
Formül: Bağıl Nem (%) = (Mutlak Nem / Maksimum Nem) x 100
Bağıl nem %100'e ulaştığında hava neme doymuş demektir ve yoğuşma (bulut, sis, yağış) başlar.
Türkiye'de Bağıl Nem: Genellikle Karadeniz kıyılarında yıl boyunca yüksektir. İç bölgelerde kışın yüksek, yazın düşüktür.
Nem Açığı: Maksimum nem ile mutlak nem arasındaki farktır. Nem açığı ne kadar fazlaysa, hava o kadar kurudur ve buharlaşma potansiyeli yüksektir. Bağıl nem düştükçe nem açığı artar.
Yoğuşma Türleri
Havadaki su buharının (gaz) sıvı veya katı hale geçmesidir. Bağıl nem %100'e ulaştığında ve genellikle hava soğuduğunda gerçekleşir.
Bulut: Havadaki su buharının yükseklerde, küçük su damlacıkları veya buz kristalleri şeklinde yoğuşmasıdır.
Sis: Bulutun yeryüzüne yakın kısımlarda veya yer seviyesinde oluşmasıdır. Görüş mesafesini düşürür.
Çiy: Özellikle ilkbahar ve sonbahar gecelerinde, havanın serinlemesiyle yerdeki cisimler (yaprak, ot vb.) üzerinde oluşan su damlacıklarıdır. Sıcaklık 0°C'nin üzerindedir.
Kırağı: Soğuk kış gecelerinde, sıcaklık 0°C'nin altına düştüğünde, yerdeki cisimler üzerindeki su buharının doğrudan buz kristallerine dönüşmesidir. Beyaz, iğnemsi bir örtü oluşturur.
Kırç: Çok soğuk ve sisli havalarda, aşırı soğumuş su damlacıklarının cisimlere (ağaç dalları, teller vb.) çarparak anında donmasıyla oluşan buz tabakasıdır. Kırağıdan daha kalındır ve genellikle rüzgar yönünde birikir.
2. Yağış
Havadaki nemin yoğuşarak sıvı (yağmur, çisenti) veya katı (kar, dolu) halde yeryüzüne düşmesidir. Türkiye'nin yağış dağılışı oldukça değişkendir.
Türkiye'de Yağış Dağılışını Etkileyen Faktörler ve Yağış Oluşum Şekilleri
Yağış Dağılışını Etkileyen Faktörler:
Denize Uzaklık: Kıyılar genellikle iç kesimlerden daha fazla yağış alır.
Yükselti: Genellikle yükselti arttıkça yağış miktarı da artar (belirli bir seviyeye kadar).
Dağların Uzanışı: Denize paralel uzanan dağ sıraları (Karadeniz, Akdeniz) nemli hava kütlelerinin iç kesimlere girmesini engelleyerek kıyıda bol yağışa (yamaç yağışı) neden olur. Dağların gerisinde kalan alanlar ise daha az yağış alır (yağış gölgesi).
Hakim Rüzgar Yönü ve Hava Kütleleri: Deniz üzerinden gelen nemli hava kütleleri ve rüzgarlar yağış getirir.
Basınç Merkezleri: Alçak basınç merkezleri (İzlanda, Basra) genellikle yağışlı, yüksek basınç merkezleri (Sibirya, Azor) ise genellikle yağışsız havaya neden olur.
Türkiye'de Görülen Yağış Oluşum Şekilleri:
1. Yamaç (Orografik) Yağışları: Nemli hava kütlesinin bir dağ yamacı boyunca yükselip soğuyarak yoğuşması sonucu oluşur.
Türkiye'de En Tipik Görüldüğü Yerler:Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Yıldız Dağları, Toros Dağları'nın denize bakan yamaçları, Menteşe Yöresi.
2. Yükselim (Konveksiyonel) Yağışları: Isınan havanın hızla yükselip soğumasıyla oluşan, genellikle İlkbahar sonu ve Yaz başında, öğleden sonra görülen kısa süreli sağanak yağışlardır ("Kırkikindi").
Türkiye'de En Tipik Görüldüğü Yerler:İç Anadolu Bölgesi (İlkbahar sonu), Doğu Anadolu Bölgesi (Yaz başı).
3. Cephe (Frontal) Yağışları: Farklı karakterdeki (sıcak-soğuk) hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında (cepheler boyunca) oluşan yağışlardır. Sıcak hava soğuk havanın üzerinde yükselerek soğur ve yoğuşur.
Türkiye'de En Tipik Görüldüğü Yerler: Türkiye orta kuşakta yer aldığı için, özellikle Kış mevsiminde ülke genelinde yaygın olarak görülür. Akdeniz ve Ege Bölgeleri'nin kış yağışları büyük ölçüde cephesel kökenlidir.
(Yağış oluşum şekillerinin baskın olduğu alanlar haritada gösterilmiştir.)
Türkiye'de Yağışın Dağılışı ve Rejimleri
Yağış Miktarına Göre Dağılış:
En Fazla Yağış Alan Yerler (>1000 mm):
Doğu Karadeniz (Özellikle Rize çevresi): 2000-2500 mm'yi bulabilir (Türkiye'nin en fazla yağış alan yeri). Nedenleri: Dağların kıyıya yakın ve paralel uzanması, hakim rüzgar yönü, sürekli alçak basınç etkisi.
Batı Karadeniz (Zonguldak çevresi): 1000-1500 mm.
Yıldız Dağları (Kırklareli): ~1000 mm.
Menteşe Yöresi (Muğla): 1000-1200 mm.
Batı ve Orta Toroslar (Antalya, Isparta, Hakkari çevresi): 1000-1500 mm.
En Az Yağış Alan Yerler (<400 mm):
Tuz Gölü ve çevresi (Konya Ovası): Türkiye'nin en az yağış alan yeridir (300 mm civarı). Nedenleri: Etrafının dağlarla çevrili olması (denizel etkiye kapalı), yüksek basınç alanlarına yakınlık.
Iğdır Ovası: Çevresindeki dağlar nedeniyle çukurda kalması.
Malatya Ovası: Çevresindeki dağlar nedeniyle çukurda kalması.
İç Anadolu'nun geneli ve Güneydoğu Anadolu'nun güneyi: 400-500 mm civarı.
Yağış Rejimleri (Yağışın Mevsimlere Dağılışı):
Karadeniz Yağış Rejimi: Her mevsim yağışlı, en fazla yağış Sonbahar'da (Doğu ve Orta), Kış'ta (Batı), en az yağış İlkbahar'da. En düzenli rejim.
Akdeniz Yağış Rejimi: Yazlar kurak, en fazla yağış Kış'ta (Cephesel). (Akdeniz, Ege, G. Marmara, G.Doğu And.'ın batısı).
Karasal Yağış Rejimleri:
İç Anadolu Tipi (Step): En fazla yağış İlkbahar (Konveksiyonel), yazlar kurak.
Doğu Anadolu Tipi (Sert Karasal): En fazla yağış Yaz başı (Konveksiyonel), kışlar çok soğuk ve kurak (Sibirya YB etkisi).
Güneydoğu Anadolu Tipi: En fazla yağış Kış (Cephesel), yazlar çok sıcak ve kurak (Basra TAB etkisi).
Marmara (Geçiş) İklimi Yağış Rejimi: Belirgin bir maksimumu olmamakla birlikte Kış ve İlkbahar yağışları etkilidir. Akdeniz ile Karadeniz arasında geçiş özelliği gösterir.
(Aşağıdaki grafik farklı rejimleri göstermektedir.)
Grafik: Türkiye'deki Farklı Yağış Rejimlerine Örnekler (Aylık Ortalama Yağış Miktarı - mm).
3. Türkiye Nemlilik ve Yağış Haritası
Aşağıdaki interaktif harita, Türkiye'de farklı yağış oluşum şekillerinin baskın olduğu alanları ve en çok/en az yağış alan bazı bölgeleri göstermektedir.
Yamaç Yağışı Alanı Konveksiyonel Yağış Alanı Cephe Yağışı Alanı Çok Yağışlı Alan Az Yağışlı Alan
İnteraktif Harita: Türkiye'de Yağış Oluşum Şekilleri ve Dağılışına Örnek Alanlar.
Bölüm 3 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 4: Türkiye’de İklim Tipleri
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 4: Türkiye’de İklim Tipleri
Türkiye'nin matematik ve özel konum özellikleri, yer şekillerinin çeşitliliği, denizlerin ve çevresindeki kara kütlelerinin etkisi sonucunda ülkemizde belirgin iklim farklılıkları ortaya çıkar. Bu bölümde, Türkiye'de görülen ana iklim tiplerini (Akdeniz, Karadeniz, Karasal ve Geçiş iklimi) ve bu iklim tiplerinin karakteristik özelliklerini (sıcaklık, yağış, rejim) ve yayılış alanlarını detaylı olarak inceleyeceğiz.
1. Akdeniz İklimi
Türkiye'nin matematik konumu (orta kuşak) nedeniyle güney ve batı kıyılarında etkili olan, dünya genelinde 30°-40° enlemleri arasında görülen makroklima tipidir.
Akdeniz İklimi: Özellikleri ve Yayılışı
Sıcaklık: Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 15-20°C arasındadır. Kış sıcaklıkları genellikle 0°C'nin altına düşmez, don olayı nadirdir. En sıcak aylar Temmuz-Ağustos (ortalama 27-30°C), en soğuk ay Ocak'tır (ortalama 8-10°C).
Yağış: Yıllık yağış miktarı ortalama 600-1000 mm civarındadır. Yağışların büyük bölümü (%70-80) kış aylarında düşer ve genellikle cephesel (frontal) kökenlidir. Yaz ayları çok kuraktır. Kar yağışı ve karın yerde kalma süresi çok azdır (yüksek kesimler hariç).
Güneşlenme Süresi ve Buharlaşma: Güneşlenme süresi oldukça yüksektir. Yaz aylarındaki yüksek sıcaklık ve düşük bağıl nem nedeniyle buharlaşma şiddetlidir.
Bitki Örtüsü: Doğal bitki örtüsü kızılçam ormanlarıdır. Ancak bu ormanların tahrip edildiği yerlerde maki adı verilen, yaz kuraklığına dayanıklı, bodur, yeşil kalabilen çalı toplulukları (zeytin, defne, keçiboynuzu, mersin, sandal, kermez meşesi vb.) yaygındır. Makilerin de tahrip edildiği yerlerde ise daha seyrek ve kısa boylu çalılar olan garig (frigana) görülür.
Yayılış Alanları:
Akdeniz Bölgesi Kıyı Kuşağı: Antalya, Mersin, Adana, Hatay kıyıları. Toroslar deniz etkisinin içeri girmesini engeller.
Ege Bölgesi Kıyı Kuşağı: İzmir, Aydın, Muğla kıyıları. Dağların kıyıya dik uzanması nedeniyle iç kesimlere (yaklaşık 150-200 km kadar) sokulabilir (Manisa, Denizli'ye kadar etkileri görülür).
Güney Marmara Bölümü: Çanakkale, Balıkesir, Bursa'nın güneyi. Kışlar Akdeniz ve Ege'ye göre biraz daha soğuk geçebilir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Batısı: Gaziantep ve Kilis çevresinde Akdeniz ikliminin karasallaşmış, yaz kuraklığı daha belirgin bir tipi görülür.
(Harita aşağıdadır)
2. Karadeniz İklimi
Karadeniz kıyıları boyunca görülen, Türkiye'nin en nemli ve yağışlı iklim tipidir. Ilıman okyanusal iklimin bir benzeridir.
Karadeniz İklimi: Özellikleri ve Yayılışı
Sıcaklık: Kışlar ılık, yazlar serindir. Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°C civarındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkları Türkiye'de en az olan iklim tipidir (Nemliliğin etkisi). Donlu gün sayısı azdır. En sıcak ay Temmuz-Ağustos (ortalama 22-24°C), en soğuk ay Ocak'tır (ortalama 5-7°C).
Yağış:Her mevsim yağışlıdır. Türkiye'nin en düzenli yağış rejimine sahip iklimidir. Yıllık yağış miktarı kıyı boyunca farklılık gösterir:
Doğu Karadeniz (Rize çevresi): En fazla yağış alan yer (2000-2500 mm). En fazla yağış Sonbahar, en az yağış İlkbahar'dadır.
Batı Karadeniz (Zonguldak çevresi): 1000-1500 mm civarı. En fazla yağış Kış, en az yağış İlkbahar'dadır.
Orta Karadeniz (Samsun çevresi): Yağış miktarı en az olan bölümdür (700-800 mm). Nedenleri: Canik Dağları'nın kıyıdan daha içeride ve alçak olması. En fazla yağış Sonbahar, en az yağış İlkbahar'dadır.
Yağış oluşum şekli genellikle yamaç (orografik) yağışlarıdır. Kar yağışı kıyıda az, yüksek kesimlerde fazladır.
Nemlilik ve Bulutluluk: Bağıl nem oranı yıl boyunca yüksektir. Bulutluluk oranı ve sisli gün sayısı fazladır. Güneşlenme süresi Türkiye ortalamasının altındadır.
Bitki Örtüsü: Gür ormanlardır. Kıyıda ve alçak kesimlerde nemcil, geniş yapraklı ağaçlar (Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur, Kızılağaç), yükseklerde karma ormanlar (Geniş + İğne yapraklı) ve daha yükseklerde iğne yapraklı ağaçlar (Ladin, Göknar, Sarıçam) bulunur. Orman üst sınırından sonra ise Alpin çayırlar yer alır.
Yayılış Alanları:Karadeniz kıyı şeridi boyunca ve Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyılarında (Yıldız Dağları bölümü) etkilidir. Kuzey Anadolu Dağları'nın kıyıya paralel uzanması nedeniyle iç kesimlere fazla sokulamaz.
(Harita aşağıdadır)
3. Karasal İklimler
Deniz etkisinden uzak iç bölgelerde görülen, yazlar ile kışlar, gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farklarının belirgin olduğu, yağış miktarının genellikle az olduğu iklim tipleridir. Türkiye'de yükselti ve enlem farkları nedeniyle üç ana alt tipe ayrılır:
A) İç Anadolu Step (Bozkır) İklimi
Sıcaklık: Kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kuraktır. Yıllık ortalama sıcaklık 10-12°C civarındadır. Ocak ayı ortalaması genellikle 0°C civarı veya biraz altındadır (-1°C ila -3°C). Temmuz ayı ortalaması 22-24°C civarındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkları belirgindir.
Yağış: Yıllık yağış miktarı azdır (300-500 mm). En fazla yağış İlkbahar aylarında (Nisan-Mayıs) düşer ve genellikle yükselim (konveksiyonel) kökenlidir ("Kırkikindi Yağmurları"). En az yağış Yaz aylarındadır (belirgin kuraklık). Kar yağışı kışın görülür ve kar yerde kalabilir.
Bitki Örtüsü: Doğal bitki örtüsü bozkırdır (step). İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığıyla sararan kısa boylu ot toplulukları (gelincik, geven, kekik, çoban yastığı vb.) ve yer yer ağaççıklardan (alıç, ahlat) oluşur. Akarsu kenarlarında kavak ve söğüt ağaçları görülebilir. Ormanlar genellikle tahrip edilmiştir (Antropojen Bozkır).
Yayılış Alanları:İç Anadolu Bölgesi'nin büyük bölümü, İç Batı Anadolu (Afyon, Kütahya), Doğu Anadolu'nun alçak ovaları (Malatya, Elazığ - biraz farklılıklarla), Göller Yöresi'nin iç kısımları, Ergene Havzası'nın iç kısımları.
(Harita aşağıdadır)
B) Doğu Anadolu Sert Karasal İklimi
Sıcaklık: Kışlar çok soğuk, uzun ve kar yağışlıdır. Yazlar kısa ve serindir. Yıllık ortalama sıcaklık düşüktür (4-6°C). Ocak ayı ortalaması çok düşüktür (-10°C / -15°C civarı, daha da düşebilir). Temmuz ayı ortalaması 18-20°C civarındadır. Yıllık sıcaklık farkı Türkiye'de en fazladır. Donlu gün sayısı çok yüksektir.
Yağış: Yıllık yağış miktarı İç Anadolu'ya göre biraz daha fazladır (400-600 mm). En fazla yağış ısınmanın gecikmesi nedeniyle İlkbahar sonu ve Yaz başında (Haziran) düşer ve yükselim (konveksiyonel) kökenlidir. En az yağış Kış aylarındadır (Sibirya YB'nin etkisi ve don nedeniyle). Kar yağışı çok fazladır ve kar uzun süre yerde kalır.
Bitki Örtüsü: Yüksek platolarda yaz yağışlarıyla yeşeren uzun boylu çayırlar (Alpin Çayırlar) yaygındır. Daha alçak veya korunaklı yerlerde iğne yapraklı ormanlar (sarıçam) veya bozkır görülebilir.
Yayılış Alanları:Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek kesimleri, özellikle Erzurum-Kars Platosu, Ardahan, Hakkari çevresi.
(Harita aşağıdadır)
C) Güneydoğu Anadolu Step (Bozkır) İklimi
Sıcaklık: Yazlar çok sıcak ve kuraktır. Türkiye'nin en yüksek yaz sıcaklıkları bu bölgede ölçülür (Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin). Temmuz ayı ortalaması 30-34°C'yi bulabilir. Kışlar, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'ya göre daha ılıktır (Ocak ortalaması 2-5°C), ancak don olayları görülebilir. Yıllık ortalama sıcaklık yüksektir (15-18°C). Günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır.
Yağış: Yıllık yağış miktarı azdır (400-600 mm). En fazla yağış Kış aylarında düşer ve cephesel (frontal) kökenlidir (Akdeniz iklimi etkisi). En az yağış Yaz aylarındadır (Yaz kuraklığı çok şiddetlidir, buharlaşma çok yüksektir - Basra AB etkisi). Kar yağışı nadirdir ve yerde kalma süresi kısadır.
Bitki Örtüsü: Doğal bitki örtüsü bozkırdır (step). İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yazın tamamen kuruyan kısa boylu otlar ve yer yer çalılar hakimdir. Akarsu kenarlarında kavak, söğüt bulunur. GAP ile birlikte sulama olanaklarının artmasıyla tarımsal çeşitlilik artmıştır.
Yayılış Alanları:Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin büyük bölümü (Gaziantep platosunun doğusundan itibaren).
(Harita aşağıdadır)
4. Marmara (Geçiş) İklimi
Marmara Bölgesi, coğrafi konumu nedeniyle Karadeniz, Akdeniz ve Karasal iklim bölgeleri arasında bir geçiş alanı özelliği gösterir. Bu nedenle tek bir iklim tipine sokmak zordur, ancak genel olarak "geçiş iklimi" olarak adlandırılır.
Marmara (Geçiş) İklimi: Özellikleri ve Yayılışı
Sıcaklık: Kışlar Akdeniz iklimine göre daha soğuk, Karasal iklime göre daha ılıktır. Yazlar sıcak geçer ancak kuraklık Akdeniz iklimindeki kadar belirgin değildir. Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°C civarındadır.
Yağış: Yağış miktarı Karadeniz ikliminden az, Karasal iklimden fazladır (600-700 mm civarı). Yağışlar yıl içine daha dengeli dağılmıştır ancak belirgin bir yaz kuraklığı yine de hissedilir. En fazla yağış genellikle Kış ve İlkbahar aylarında düşer.
Etkiler: Bölgenin kuzeyinde (Yıldız Dağları) Karadeniz iklimi, güneyinde (Bursa, Balıkesir) Akdeniz iklimi, iç kesimlerinde (Ergene Havzası) ise Karasal iklim etkileri daha belirgindir.
Bitki Örtüsü: Ormanlar (özellikle kuzeyde ve güneydeki dağlık alanlarda), makiler (güneyde) ve antropojen bozkırlar (iç kesimlerde) bir arada bulunur.
Yayılış Alanları:Marmara Bölgesi'nin geneli, özellikle Marmara Denizi çevresi ve Trakya'nın iç kısımları.
(Harita aşağıdadır)
5. Türkiye İklim Tipleri Haritası
Türkiye'de görülen başlıca iklim tiplerinin genel yayılış alanlarını aşağıdaki interaktif haritada inceleyebilirsiniz. (Not: İklim tipleri arasındaki sınırlar kesin çizgilerle ayrılamaz, geçiş bölgeleri bulunur.)
Akdeniz İklimi Karadeniz İklimi İç Anadolu Step İklimi Sert Karasal İklim G.Doğu Anadolu Step İklimi Marmara Geçiş İklimi
İnteraktif Harita: Türkiye'deki Başlıca İklim Tiplerinin Genel Dağılışı.
Bölüm 4 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 5: Türkiye’nin Bitki Örtüsü
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 5: Türkiye’nin Bitki Örtüsü
Bir bölgenin iklim koşulları, o bölgede doğal olarak yetişen bitki topluluklarını, yani bitki örtüsünü (vejetasyon) doğrudan belirler. Türkiye'nin sahip olduğu çeşitli iklim tipleri, yer şekilleri ve toprak özellikleri, Avrupa kıtasının tamamında bulunan tür sayısına yakın, çok zengin ve çeşitli bir bitki örtüsünün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu bölümde, Türkiye'nin bitki örtüsünü etkileyen faktörleri, flora bölgelerini ve başlıca bitki formasyonlarını (orman, çalı, ot) detaylı olarak inceleyeceğiz.
1. Türkiye Bitki Örtüsünün Dağılışını Etkileyen Faktörler
Türkiye'de bitki türlerinin ve topluluklarının dağılışını belirleyen temel faktörler şunlardır:
Etkileyen Başlıca Faktörler
İklim (En Önemli Faktör): Bitkilerin yetişmesi için gerekli olan sıcaklık ve özellikle yağış koşullarını belirler. Her iklim tipinin kendine özgü bir bitki örtüsü vardır (Örn: Karadeniz iklimi - Orman, Karasal iklim - Bozkır, Akdeniz iklimi - Maki). Sıcaklık ve yağışın yıl içindeki dağılışı (rejim) da bitki örtüsünü etkiler.
Yer Şekilleri (Topoğrafya):
Yükselti: Yükselti arttıkça sıcaklık düşer ve belirli bir seviyeden sonra yağış azalabilir. Bu durum, dağ yamaçlarında farklı bitki kuşaklarının (geniş yapraklı orman -> karma orman -> iğne yapraklı orman -> alpin çayır) oluşmasına neden olur.
Bakı: Güneşe dönük yamaçlar (güney yamaçlar) daha sıcak ve kurak olduğu için genellikle daha kurakçıl bitkiler barındırırken, kuzey yamaçlar daha nemli ve serin olduğu için daha nemcil bitkilere ev sahipliği yapar. Orman üst sınırı güney yamaçlarda daha yüksektir.
Eğim: Fazla eğimli yamaçlarda toprak örtüsü ince olduğu için bitki örtüsü daha seyrek olabilir.
Dağların Uzanışı: Dağların kıyıya paralel uzandığı yerlerde (Karadeniz, Akdeniz) denizel etkiler iç kesimlere giremez ve bitki örtüsü kısa mesafede değişir. Dik uzandığı yerlerde (Ege) ise denizel etki ve ilgili bitki örtüsü (maki) iç kısımlara kadar sokulabilir.
Toprak Özellikleri: Toprağın türü, kalınlığı, su tutma kapasitesi, mineral içeriği ve pH değeri bitki örtüsünün gelişimini etkiler. Bazı bitkiler belirli toprak tiplerini tercih eder (Örn: Çernezyomlar üzerinde gür çayırlar).
Biyotik (Canlı) Faktörler: Diğer bitkiler, hayvanlar ve özellikle insanlar bitki örtüsünü etkiler. İnsanlar; ormanları tahrip ederek (tarım alanı açma, yangın, aşırı kesim), meraları aşırı otlatarak veya bazı türleri bilinçli olarak yetiştirerek (tarım) doğal bitki örtüsünü değiştirmiştir. Türkiye'deki bozkırların önemli bir kısmı antropojen bozkırdır (insan etkisiyle ormanın yok edilmesi sonucu oluşmuş bozkır).
Jeolojik Zamanlardaki İklim Değişiklikleri: Geçmiş jeolojik devirlerde (özellikle Buzul Çağları'nda) yaşanan iklim değişiklikleri, bazı bitki türlerinin günümüze kadar sığınak alanlarda kalmasına (Relikt/Kalıntı Bitki) neden olmuştur.
2. Türkiye'nin Flora (Bitki) Bölgeleri
Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle üç farklı flora bölgesinin kesişim alanında yer alır. Bu durum, ülkenin bitki türü çeşitliliğinin (yaklaşık 12.000 tür) çok zengin olmasını sağlamıştır.
3 Ana Flora Bölgesi
1. Avrupa-Sibirya Flora Bölgesi: Türkiye'nin kuzey kesimlerini (Karadeniz Bölgesi ve Marmara'nın kuzeyi) kapsar. Nemli ve ılıman iklim koşullarına adapte olmuş, genellikle orman formasyonlarının hakim olduğu bölgedir. Kayın, gürgen, ladin, göknar gibi ağaç türleri karakteristiktir.
2. Akdeniz Flora Bölgesi: Akdeniz, Ege, Güney Marmara kıyıları ve Güneydoğu Anadolu'nun batısını kapsar. Yaz kuraklığına dayanıklı bitki türlerinin (kızılçam, makiler) hakim olduğu bölgedir.
3. İran-Turan Flora Bölgesi: Türkiye'nin en geniş alan kaplayan flora bölgesidir. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun büyük kısmını içine alır. Karasal iklim koşullarına (kuraklık, soğuk) adapte olmuş step (bozkır) bitkileri, tuzcul bitkiler ve kurakçıl çalılar karakteristiktir. Geven, kekik, çoban yastığı gibi türler yaygındır.
Türkiye'nin bu üç bölgenin kesişiminde yer alması, bitki çeşitliliğini ve endemizm oranını (sadece belirli bir bölgede yetişen türler) artırmıştır.
3. Türkiye'deki Başlıca Bitki Formasyonları
Bitki örtüsü, benzer görünüm ve yaşam koşulları sergileyen bitki topluluklarına göre formasyonlara ayrılır: Ağaç (Orman), Çalı ve Ot formasyonları.
A) Ağaç Formasyonu (Ormanlar)
Türkiye topraklarının yaklaşık %28-29'u ormanlarla kaplıdır. Ancak bu ormanların dağılışı dengesizdir. Ormanların en geniş yer kapladığı bölge Karadeniz Bölgesi (%25'i), en az yer kapladığı bölge ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'dir (%3).
Türkiye Ormanlarının Dağılışı ve Türleri:
Karadeniz Ormanları: Türkiye'nin en gür ve tür çeşitliliği en fazla olan ormanlarıdır. Yükseltiye göre kuşaklar oluşturur:
Kıyı Kuşağı (0-1000m): Nemli, ılıman iklimde yetişen geniş yapraklı ağaçlar (Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur, Kızılağaç, Meşe).
Orta Kuşak (1000-1500m): Geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçların karıştığı karma ormanlar (Kayın, Göknar, Ladin, Sarıçam).
Akdeniz ve Ege Ormanları: Yaz kuraklığına dayanıklı ağaç türleri hakimdir.
Kızılçam Ormanları: Akdeniz ikliminin karakteristik ağacıdır. Geniş bir alanda (0-1000m arası) yayılış gösterir. Yangınlara karşı hassastır.
Karaçam, Sedir, Göknar, Ardıç: Toros Dağları'nın ve Ege'deki dağların daha yüksek kesimlerinde görülür. Özellikle Sedir ormanları (Lübnan Sediri) Toroslar için endemik ve değerlidir.
İç Bölgelerdeki Ormanlar: Genellikle kuraklığa ve soğuğa dayanıklı ağaç türlerinden oluşur ve daha çok dağlık alanlarda yoğunlaşır.
Meşe Ormanları: Türkiye'de en geniş yayılış alanına sahip ağaç türüdür. Farklı iklim koşullarına uyum sağlayabilen birçok türü bulunur. İç bölgelerdeki ormanların önemli bir kısmını oluşturur.
Karaçam ve Sarıçam Ormanları: İç Anadolu'nun ve Doğu Anadolu'nun yüksek kesimlerinde görülür.
Ardıç Ormanları: Kurak ve yüksek bölgelerde yaygındır.
(Harita aşağıdadır)
B) Çalı Formasyonu
Ormanların tahrip edildiği veya iklim koşullarının ağaç yetişmesine tam olarak izin vermediği yerlerde görülen, ağaççık ve çalılardan oluşan bitki topluluklarıdır.
Maki:Akdeniz iklim bölgesinde kızılçam ormanlarının tahrip edilmesiyle oluşan, yaz kuraklığına dayanıklı, her dem yeşil, bodur ağaççık ve çalılardır. Boyları genellikle 1-3 metredir.
Maki üst sınırı enleme bağlı olarak güneyden kuzeye doğru alçalır (Akdeniz'de 800-1000m, Ege'de 500-700m, Marmara'da 300-400m).
Garig (Frigana): Makilerin de tahrip edildiği yerlerde oluşan, daha kısa boylu (diz boyu), seyrek ve dikenli çalılardır. Kuraklığa daha dayanıklıdırlar.
Türleri: Lavanta, Kekik, Funda, Yasemin, Süpürge çalısı vb.
Psödomaki (Yalancı Maki):Karadeniz iklim bölgesinde, özellikle kıyı kuşağındaki nemcil ormanların (geniş yapraklı) tahrip edildiği yerlerde oluşan, makilere benzeyen ancak kışın yaprağını döken veya her dem yeşil türleri bir arada bulunduran çalılardır.
Türleri: Fındık, Orman Gülü (Komar), Şimşir, Muşmula, Böğürtlen, Yabani Erik, Üvez vb.
(Harita aşağıdadır)
C) Ot Formasyonu
Yağışların ağaç yetişmesine yetmediği veya sıcaklık koşullarının sınırladığı yerlerde görülen, otsu bitkilerden oluşan topluluklardır.
Bozkır (Step): Karasal iklim bölgelerinde (İç Anadolu, Doğu Anadolu'nun alçak kesimleri, Güneydoğu Anadolu) görülen, ilkbahar yağışlarıyla yeşerip yaz kuraklığıyla sararan kısa boylu ot topluluklarıdır.
Türleri: Geven, Çoban Yastığı, Kekik, Adaçayı, Sığır Kuyruğu, Gelincik ve çeşitli yumrulu bitkiler.
Antropojen Bozkır: İç bölgelerdeki ormanların insanlar tarafından tahrip edilmesi sonucu oluşan bozkırlardır. Bu alanlarda yer yer tek veya gruplar halinde ağaçlara rastlanabilir.
Çayır: Bozkırlara göre daha fazla yağış alan veya yazların daha serin geçtiği yerlerde (yüksek platolar, dağların yüksek kesimleri) görülen, yaz boyunca yeşil kalabilen daha uzun boylu ot topluluklarıdır.
Dağ (Alpin) Çayırları: Orman üst sınırından sonra, yüksek dağlık alanlarda (Doğu Anadolu, Toroslar, Karadeniz Dağları) görülür. Büyükbaş hayvancılık (mera) için önemlidir.
Erzurum-Kars Platosu Çayırları: Yaz yağışlarıyla oluşan gür çayırlar, büyükbaş hayvancılığın temelini oluşturur.
(Harita aşağıdadır)
Endemik Bitkiler ve Relikt Bitkiler
Endemik Bitki: Dünya üzerinde sadece belirli bir bölgede yetişen, yayılış alanı sınırlı olan bitki türleridir. Türkiye, bitki çeşitliliği açısından zengin olduğu gibi, endemizm oranı da oldukça yüksektir (yaklaşık 3000'den fazla endemik tür).
Nedenleri: Jeolojik geçmişteki iklim salınımları, yer şekillerinin çeşitliliği (dağlar, vadiler gibi izolasyon alanları), üç farklı flora bölgesinin kesişimi.
Yoğunlaştığı Alanlar: Özellikle Toros Dağları, Amanos Dağları, İç Anadolu'nun Tuz Gölü çevresi ve bazı dağlık bölgeler.
Örnekler: Kazdağı Göknarı, Datça Hurması, Sığla (Günlük) Ağacı (Muğla), İspir Meşesi, Kasnak Meşesi, Anzer Çayı, Safran Otu, birçok lale ve ters lale türü.
Relikt (Kalıntı) Bitki: Geçmiş jeolojik dönemlerde geniş alanlarda yayılış gösterirken, iklim değişiklikleri sonucu günümüzde sadece belirli uygun sığınak alanlarda yaşamını sürdürebilen bitki türleridir.
Örnekler: Kayın, Kestane, Ihlamur gibi nemcil ağaç türlerinin Karadeniz kıyıları dışında Amanos Dağları gibi yüksek ve nemli bölgelerde de bulunması. Buzul dönemlerinden kalma bazı Alpin bitkilerin yüksek dağlarda bulunması.
4. Türkiye Bitki Örtüsü Haritası
Türkiye'deki başlıca bitki formasyonlarının (Orman, Maki/Çalı, Bozkır/Çayır) genel dağılış alanlarını aşağıdaki interaktif haritada inceleyebilirsiniz. (Not: Harita çok genel bir dağılışı göstermektedir, sınırlar keskin değildir ve iç içe geçmiş alanlar bulunur.)
Orman Alanları Maki ve Diğer Çalı Formasyonları Bozkır (Step) Alanları Yüksek Dağ Çayırları (Alpin)
İnteraktif Harita: Türkiye'deki Başlıca Bitki Formasyonlarının Genel Dağılışı.
Bölüm 5 / 6
Türkiye’nin İklimi - Basınç ve Rüzgarlar
Türkiye’nin İklimi - Basınç ve Rüzgarlar
Sıcaklık ve nemlilik/yağıştan sonra iklimin diğer önemli elemanları atmosfer basıncı ve buna bağlı olarak oluşan hava hareketleri yani rüzgarlardır. Türkiye'nin coğrafi konumu, onu yıl boyunca farklı basınç merkezlerinin etkisi altına sokar ve bu durum, ülkemizin hava koşullarını, rüzgar yönlerini ve dolayısıyla iklimini belirleyen temel faktörlerden biridir.
1. Atmosfer Basıncı
Atmosferi oluşturan gazların yeryüzündeki birim alana uyguladığı kuvvete (ağırlığa) atmosfer basıncı denir. Barometre ile ölçülür ve milibar (mb) veya hektopaskal (hPa) birimleriyle ifade edilir. Normal atmosfer basıncı deniz seviyesinde, 45° enleminde ve 15°C sıcaklıkta 1013 milibar (mb) olarak kabul edilir. Bunun üzerindeki değerler Yüksek Basınç (YB - Antisiklon), altındaki değerler ise Alçak Basınç (AB - Siklon) olarak adlandırılır.
Basıncı Etkileyen Faktörler
Sıcaklık (Termik Etki): Sıcaklıkla basınç ters orantılıdır. Isınan hava genleşir, hafifler ve yükselir; bu da yüzeyde basıncın düşmesine (Termik Alçak Basınç - TAB) neden olur (Örn: Ekvator, Yazın karalar). Soğuyan hava ise yoğunlaşır, ağırlaşır ve alçalır; bu da yüzeyde basıncın artmasına (Termik Yüksek Basınç - TYB) neden olur (Örn: Kutuplar, Kışın karalar).
Yükselti: Yükselti arttıkça atmosferin kalınlığı ve yoğunluğu azaldığı için basınç düşer.
Dinamik Etkenler (Dünya'nın Dönüşü): Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönmesi (Coriolis kuvveti), hava kütlelerinin belirli enlemlerde (30° ve 60° civarı) yığılmasına veya dağılmasına neden olur. Bu durum, sıcaklıktan bağımsız olarak basınç alanları oluşturur:
30° Enlemleri Civarı (Çöller): Alçalan hava kütleleri nedeniyle Dinamik Yüksek Basınç (DYB) alanları oluşur.
60° Enlemleri Civarı: Yükselen hava kütleleri nedeniyle Dinamik Alçak Basınç (DAB) alanları oluşur.
Yoğunluk (Yerçekimi): Gazların yoğunluğu ve yerçekimi de basıncı etkiler ancak coğrafi dağılışta sıcaklık ve dinamik etkenler daha önemlidir.
2. Rüzgarlar
Yatay yöndeki hava hareketlerine rüzgar denir. Rüzgarın temel oluşum nedeni, yeryüzündeki basınç farklılıklarıdır. Hava daima Yüksek Basınç (YB) alanlarından Alçak Basınç (AB) alanlarına doğru hareket eder. Rüzgarın hızı basınç farkına, merkezler arası uzaklığa ve sürtünmeye bağlıdır. Yönü ise basınç merkezlerinin konumuna ve Dünya'nın dönüş hareketine (Coriolis kuvveti) bağlı olarak sapmalara uğrar.
Türkiye'yi Etkileyen Basınç Merkezleri ve Rüzgarlar (KPSS için Çok Önemli!)
Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle yıl boyunca farklı basınç merkezlerinin etkisi altına girer. Bu merkezler, geldikleri bölgenin (kaynak alanının) sıcaklık ve nem özelliklerini taşıyan hava kütlelerini Türkiye'ye yönlendirir:
Kış Mevsiminde Etkili Olanlar:
❄️ Sibirya Termik Yüksek Basıncı (TYB): Asya kıtasının kışın aşırı soğumasıyla oluşan, soğuk ve kuru karakterli bir basınç merkezidir. Türkiye'ye kuzeydoğudan (Poyraz rüzgarıyla) sokulur. Etkili olduğunda Türkiye genelinde, özellikle iç ve doğu bölgelerde, sıcaklıklar belirgin şekilde düşer, şiddetli ayaz ve don olayları yaşanır. Genellikle kar yağışını keser, hava açar ama çok soğuk olur.
🌧️ İzlanda Dinamik Alçak Basıncı (DAB): 60° kuzey enlemleri civarında, Atlas Okyanusu üzerinde oluşan, ılık ve nemli karakterli bir basınç merkezidir. Balkanlar üzerinden Türkiye'ye gelir. Etkili olduğunda kışlar ılık ve bol yağışlı geçer. Özellikle Batı ve Güney bölgelerimizde kış yağışlarının temel nedenidir.
(Zaman zaman Azor DYB de kışın etkili olup soğukları kırabilir veya güneyden gelen AB sistemleri de yağış getirebilir).
Yaz Mevsiminde Etkili Olanlar:
☀️ Basra Termik Alçak Basıncı (TAB): Basra Körfezi ve çevresinin yazın aşırı ısınmasıyla oluşan, sıcak ve kuru karakterli bir basınç merkezidir. Türkiye'ye güneydoğudan (Samyeli/Keşişleme rüzgarıyla) sokulur. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yazların çok sıcak ve kurak geçmesinin temel nedenidir. İç Anadolu'ya kadar etkili olabilir.
☀️ Azor Dinamik Yüksek Basıncı (DYB): 30° kuzey enlemleri civarında, Atlas Okyanusu üzerinde oluşan, genellikle sıcak ve kurak karakterli bir basınç merkezidir. Yaz aylarında Türkiye üzerine doğru genişleyerek ülkenin büyük bölümünde güneşli, sıcak ve yağışsız hava koşullarının hakim olmasına neden olur. Akdeniz iklimindeki yaz kuraklığının temel sebebidir.
Genel Dolaşım ve Yerel Rüzgarlar:
Batı Rüzgarları: Türkiye orta kuşakta yer aldığı için yıl boyunca batı rüzgarları kuşağının etkisi altındadır. Bu rüzgarlar genellikle batıdan doğuya doğru eser ve özellikle deniz üzerinden geldiklerinde yağış getirirler.
Yerel Rüzgarlar (Kodlama: KaYıP SaKaL): Türkiye çevresindeki basınç farkları ve yer şekillerinin etkisiyle oluşan, belirli yönlerden esen rüzgarlardır:
Kuzey Sektörlü (Soğuk):Karayel (KB), Yıldız (K), Poyraz (KD).
Güney Sektörlü (Sıcak):Samyeli (GD), Kıble (G), Lodos (GB).
Meltem Rüzgarları: Günlük sıcaklık farklarına bağlı oluşan Deniz-Kara ve Dağ-Vadi meltemleri.
Föhn (Fön) Rüzgarları: Dağ yamacından alçalan havanın ısınmasıyla oluşan sıcak ve kuru rüzgarlar.
(Başlıca basınç merkezleri ve yerel rüzgarlar harita üzerinde gösterilmiştir.)
3. Basınç Merkezleri ve Yerel Rüzgarlar Haritası
Aşağıdaki interaktif harita, Türkiye'yi etkileyen başlıca basınç merkezlerinin kaynak alanlarını ve Türkiye'deki önemli yerel rüzgarların esiş yönlerini ("KaYıP SaKaL" şemasına göre) göstermektedir.
{/* Hata mesajı alanı eklendi */}
İnteraktif Harita: Türkiye'yi Etkileyen Başlıca Basınç Merkezleri ve Yerel Rüzgarlar.
Bölüm X / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 1: Türkiye'nin İklimi (Genel Faktörler)
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 1: Türkiye'nin İklimi (Genel Faktörler)
Türkiye'nin coğrafi konumu, yer şekilleri ve etrafındaki denizler ile kara kütleleri, ülkemizde çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine neden olur. Bu durum, bitki örtüsünden tarım ürünlerine, ekonomik faaliyetlerden yerleşmeye kadar birçok unsuru doğrudan etkiler. Bu ilk bölümde, iklimin temel tanımını yapacak ve Türkiye'nin iklim çeşitliliğinin altında yatan ana faktörleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
PÜF NOKTASI: İklim ve Hava Durumu Farkı
Başlamadan önce temel bir ayrımı hatırlayalım:
Hava Durumu (Meteoroloji): Dar bir alanda, kısa süreli (günlük, saatlik) atmosfer olaylarıdır. Değişkendir. Örnek: "Ankara'da yarın hava parçalı bulutlu olacak."
İklim (Klimatoloji): Geniş bir bölgede, uzun yıllar (en az 30-40 yıl) boyunca gözlemlenen hava olaylarının ortalama durumudur. Genel eğilimleri ifade eder ve daha kalıcıdır. Örnek: "İç Anadolu Bölgesi'nde yazlar sıcak ve kurak geçer."
Bu seride odaklanacağımız konu iklimdir.
1. Türkiye İklimini Etkileyen Faktörler
Türkiye'nin aynı enlemdeki diğer ülkelere göre daha çeşitli iklimlere sahip olmasının temel nedenleri, Matematik (Mutlak) Konum ve Özel (Göreceli) Konum özelliklerinin birleşimidir.
A) Matematik (Mutlak) Konumun Etkileri
Türkiye'nin Dünya üzerindeki koordinatlarının (36°-42° Kuzey enlemleri ve 26°-45° Doğu boylamları) iklim üzerindeki değişmez etkileridir. Boylamın iklime doğrudan bir etkisi yoktur, ancak enlemin etkileri çok belirgindir:
Orta Kuşakta Yer Alması (Yaklaşık 30°-60° enlemleri arası): Bu konumun en önemli sonuçları şunlardır:
Dört mevsimin belirgin olarak yaşanması: Yıl içinde Güneş ışınlarının geliş açısının belirgin şekilde değişmesi, farklı sıcaklık koşullarına sahip İlkbahar, Yaz, Sonbahar ve Kış mevsimlerinin oluşmasını sağlar.
Batı Rüzgarları Kuşağı'nda bulunması: Yıl boyunca batıdan esen bu rüzgarlar, özellikle deniz üzerinden gelerek bol yağış getirebilir.
Cephesel Yağışların Görülmesi: Kutupsal (soğuk) ve Tropikal (sıcak) hava kütlelerinin karşılaşma alanı olan orta kuşakta, özellikle kış aylarında cephesel yağışlar yaygındır.
Akdeniz İklim Kuşağı'nda yer alması: Genel olarak bu enlemler Akdeniz ikliminin görüldüğü alandır. Ancak Türkiye'de yer şekilleri bu durumu çeşitlendirir.
Kuzey Yarım Küre'de ve Yengeç Dönencesi'nin Kuzeyinde Yer Alması:
Güneş ışınları hiçbir zaman dik (90°) açıyla gelmez. En büyük açı 21 Haziran'da gelir.
Güneş ışınlarının geliş açısı güneyden kuzeye doğru azalır. Bu durum, genel olarak sıcaklıkların güneyden kuzeye doğru düşmesine neden olur (Enlem etkisi).
Dağların güneye bakan yamaçları (bakı etkisi) kuzeye bakan yamaçlardan daha fazla ısınır.
Özetle: Matematik konum, Türkiye'nin genel iklim karakterini (orta kuşak iklimi, dört mevsim) ve enleme bağlı sıcaklık değişimlerini belirler.
B) Özel (Göreceli) Konumun Etkileri
Türkiye'nin kendine özgü coğrafi özelliklerinin (denizlere, karalara, yer şekillerine göre konumu) iklim üzerindeki etkileridir. Türkiye'nin iklim çeşitliliğinin ana nedenidir.
1. Etrafındaki Denizlerin Etkisi (Denizellik - Nemlilik): Türkiye'nin üç tarafının denizlerle (Karadeniz, Ege, Akdeniz) çevrili olması ve bir iç denize (Marmara) sahip olması:
Kıyı bölgelerin daha nemli olmasını sağlar.
Nem, sıcaklığı dengelediği için kıyılarda günlük ve yıllık sıcaklık farkları daha azdır (ılımanlaştırıcı etki).
Kıyılar genellikle iç kesimlere göre daha fazla yağış alır.
2. Etrafındaki Kara Kütlelerinin Etkisi (Karasallık): Özellikle Asya ve Balkanlar gibi büyük kara kütlelerine komşu olması:
İç kesimlerin deniz etkisinden uzak kalmasına ve karasallığın artmasına neden olur.
Karasal bölgelerde (İç Anadolu, Doğu Anadolu, G.Doğu Anadolu) nem azdır, günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır (yazlar çok sıcak, kışlar çok soğuk).
Yağış miktarı genellikle daha azdır.
3. Yer Şekillerinin Etkisi: Türkiye'nin dağlık ve engebeli yapısı ile ortalama yükseltisinin fazla olması iklimi önemli ölçüde çeşitlendirir:
Yükselti: Yükselti arttıkça sıcaklık düşer (Her 200m'de 1°C). Bu nedenle kısa mesafelerde bile sıcaklık koşulları değişir (Örn: Antalya kıyıları ile Torosların zirveleri). Yükselti, yağışın miktarını ve türünü (yağmur/kar) de etkiler. Türkiye'de batıdan doğuya yükseltinin artması, sıcaklıkların doğuya doğru düşmesinin ana nedenidir.
Dağların Uzanışı: Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar'ın kıyıya paralel uzanması, nemli deniz havasının iç kesimlere girmesini engeller. Bu durum, kıyı ile iç kesimler arasında ani ve belirgin iklim farklılıkları yaratır. Bu yamaçlar bol yamaç (orografik) yağışı alır. Ege'de dağların kıyıya dik uzanması, denizel etkinin iç kesimlere daha fazla sokulmasını sağlar.
Bakı: Dağların Güneş'e dönük yamaçlarının (Türkiye'de güney yamaçlar) daha fazla ısınması, o yamaçtaki sıcaklık, nem, bitki örtüsü ve tarım koşullarını etkiler.
Çukurluk Alanlar: Çevresine göre alçakta kalan ovalar (örn. Iğdır, Malatya) kışın soğuk havanın çökmesiyle daha soğuk olabilir (inversiyon), yazın ise daha fazla ısınabilir (föhn etkisi).
4. Etrafındaki Basınç Merkezlerinin Etkisi: Türkiye, yıl boyunca farklı zamanlarda farklı basınç merkezlerinin etkisi altına girer. Bu merkezlerden gelen hava kütleleri Türkiye'nin hava koşullarını belirler:
Sibirya Termik Yüksek Basıncı (TYB): Kışın etkili olur, çok soğuk ve ayaz getirir.
İzlanda Dinamik Alçak Basıncı (DAB): Kışın etkili olur, ılık ve bol yağışlı hava getirir.
Basra Termik Alçak Basıncı (TAB): Yazın etkili olur, güneydoğudan sıcak ve kuru hava (Samyeli) getirir.
Azor Dinamik Yüksek Basıncı (DYB): Genellikle yazın etkilidir, sıcak ve kurak hava getirir. Kışın da etkili olabilir.
Özetle: Özel konum faktörleri (özellikle yer şekilleri ve denizellik/karasallık), Türkiye'de kısa mesafelerde bile iklimin değişmesine ve çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine neden olur.
Bölüm 1 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 2: Türkiye'de Sıcaklık (DOM Ready)
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 2: Türkiye'de Sıcaklık
İklimin en temel elemanı olan sıcaklık, diğer iklim elemanlarını (basınç, rüzgar, nem, yağış) ve birçok coğrafi olayı (bitki örtüsü, tarım, toprak oluşumu vb.) doğrudan etkiler. Bu bölümde, Türkiye'deki sıcaklık dağılışını etkileyen faktörleri detaylandıracak ve sıcaklığın Türkiye genelinde nasıl bir dağılım gösterdiğini (yıllık, ocak, temmuz ortalamaları, sıcaklık farkları) haritalar ve grafiklerle inceleyeceğiz.
1. Türkiye'de Sıcaklık Dağılışını Etkileyen Faktörler (Detaylı Analiz)
Bölüm 1'de genel olarak bahsettiğimiz faktörlerin sıcaklık dağılışı üzerindeki spesifik etkilerine bakalım:
{/* ... Önceki detay kutuları (Faktörler, Gerçek/İndirgenmiş Sıcaklık) içeriği buraya gelecek ... */}
{/* BU KISIMLAR ÖNCEKİ KODDAN KOPYALANIP YAPIŞTIRILACAK */}
Sıcaklığı Etkileyen Ana Faktörler ve Türkiye Üzerindeki Etkileri
Enlem (Matematik Konum): Türkiye Kuzey Yarım Küre'de yer aldığı için güneyden kuzeye gidildikçe Güneş ışınlarının geliş açısı küçülür ve buna bağlı olarak sıcaklıklar genel olarak azalır.
Yükselti (Özel Konum): Yükselti arttıkça sıcaklık her 100 metrede yaklaşık 0.5 °C düşer. Bu nedenle batıdan doğuya doğru yükselti arttığı için sıcaklıklar genellikle düşer.
Denizellik - Karasallık (Özel Konum): Kıyılar daha ılıman, sıcaklık farkları azdır (denizellik). İç kesimler daha karasal, sıcaklık farkları fazladır.
Bakı (Özel Konum): Türkiye'de dağların güney yamaçları kuzey yamaçlarına göre daha sıcaktır.
Rüzgarlar (Özel Konum): Kuzeyden esenler soğutucu, güneyden esenler ısıtıcı etki yapar.
Güneşlenme Süresi: Güney bölgelerde ve yaz aylarında daha fazladır. En fazla G.Doğu Anadolu ve Akdeniz'de, en az Doğu Karadeniz'dedir.
PÜF NOKTASI: Gerçek Sıcaklık ve İndirgenmiş Sıcaklık
KPSS sorularında sıkça karşılaşılan bir ayrımdır:
Gerçek Sıcaklık: Bir yerin kendi yükseltisindeki ölçülen sıcaklığıdır.
İndirgenmiş Sıcaklık: Bir yerin sıcaklığının deniz seviyesindeymiş (0 metre) gibi hesaplanmasıdır (Yükselti etkisi kaldırılır).
Hesaplama: İndirgenmiş Sıcaklık = Gerçek Sıcaklık + (Yükselti / 200)
Önemli Yorum: Gerçek ve indirgenmiş sıcaklık farkı ne kadar fazlaysa, yer o kadar yüksektir. İndirgenmiş haritalarda enlem ve karasallık etkisi daha net görülür.
2. Türkiye'de Sıcaklık Dağılışı (İzoterm Haritaları)
Sıcaklığın coğrafi dağılışını göstermek için eş sıcaklık eğrilerinin (izoterm) kullanıldığı haritalar kullanılır.
Türkiye Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En yüksek sıcaklıklar (>18°C) Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu'dadır.
En düşük sıcaklıklar (<4°C) Kuzeydoğu Anadolu'dadır (Erzurum-Kars).
Genel olarak güneyden kuzeye ve kıyıdan iç kesimlere doğru sıcaklıklar azalır.
(Aşağıdaki harita yıllık izotermleri temsili olarak göstermektedir.)
Türkiye Ocak Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En sıcak yerler (8°C - 12°C) Akdeniz kıyılarıdır.
En soğuk yerler (-10°C ve altı) Kuzeydoğu Anadolu'dur (Erzurum-Kars).
İzotermler enleme pek uymaz; yükselti ve karasallık daha etkilidir.
Kıyılar genellikle 0°C'nin üzerindedir.
(Aşağıdaki harita Ocak ayı izotermlerini temsili olarak göstermektedir.)
Türkiye Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En sıcak yerler (>30°C) Güneydoğu Anadolu Bölgesi'dir.
Akdeniz ve Ege kıyıları da çok sıcaktır (>26°C).
En serin yerler (<20°C) Kuzeydoğu Anadolu'dur (Yükselti etkisi).
Karadeniz kıyıları (özellikle Doğu Karadeniz) nemlilik nedeniyle daha serindir.
İzotermler bu ayda enleme daha paralel uzanır.
Yıllık ve Günlük Sıcaklık Farkları & Don Olayı
Yıllık Sıcaklık Farkı: En az Doğu Karadeniz kıyılarında, en fazla Kuzeydoğu Anadolu'da (Erzurum-Kars).
Günlük Sıcaklık Farkı: En az Karadeniz kıyılarında, en fazla karasal bölgelerde (İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu).
Donlu Gün Sayısı: En az Akdeniz ve Ege kıyılarında, en fazla Kuzeydoğu Anadolu'da.
3. Türkiye Sıcaklık Dağılışı Haritası (Temsili İzotermler)
Aşağıdaki interaktif harita, Türkiye'nin yıllık ortalama ve Ocak ayı ortalama indirgenmiş sıcaklık dağılışını gösteren temsili izoterm (eş sıcaklık) eğrilerini içermektedir. Eğrilerin genel uzanışına ve sıcaklık değerlerinin değişimine dikkat ediniz.
İnteraktif Harita: Türkiye Yıllık Ortalama ve Ocak Ayı İndirgenmiş Sıcaklık Dağılışı (Temsili İzotermler).
Grafik: Türkiye'nin Coğrafi Bölgelerine Göre Ortalama Yükseltileri (Metre).
Bölüm 2 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 3: Nemlilik ve Yağış
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 3: Türkiye’de Nemlilik ve Yağış
Sıcaklığın ardından iklimin diğer temel elemanları olan nemlilik ve yağış konusunu ele alıyoruz. Havadaki su buharı (nem), hem sıcaklık dengesi hem de yağış oluşumu açısından kritik öneme sahiptir. Yağış ise, canlı yaşamı ve tarımsal faaliyetler için vazgeçilmez olan suyun kaynağıdır. Bu bölümde, nem türlerini, yoğuşma şekillerini, Türkiye'de yağışın oluşumunu, dağılışını ve rejimini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
1. Nemlilik
Atmosferde bulunan su buharına nem denir. Nem, genellikle gözle görülmez ancak etkileri (bulut, sis, yağış, sıcaklık dengesi) belirgindir. Üç farklı şekilde ifade edilir:
Nem Türleri (Mutlak, Maksimum, Bağıl)
Mutlak Nem: 1 m³ havanın içinde bulunan su buharının gram cinsinden ağırlığıdır (g/m³). Sıcaklık arttıkça buharlaşma artacağı için mutlak nem de genellikle artar. Deniz kıyılarında ve Ekvatoral bölgede fazladır.
Türkiye'de Mutlak Nem: En fazla Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında, en az ise karasal ve soğuk olan Doğu Anadolu'da bulunur. Yazın Güneydoğu Anadolu'da buharlaşma çok olsa da su kaynağı az olduğu için mutlak nem Akdeniz kadar yüksek olmaz.
Maksimum Nem (Doyma Miktarı): Belirli bir sıcaklıkta 1 m³ havanın taşıyabileceği en fazla su buharı miktarıdır (g/m³). Maksimum nem sadece sıcaklığa bağlıdır; sıcaklık arttıkça havanın genleşmesiyle taşıyabileceği nem miktarı da artar.
Bağıl (Nispi) Nem: Havadaki mevcut su buharı miktarının (mutlak nem), havanın o sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla su buharı miktarına (maksimum nem) oranıdır. Yüzde (%) olarak ifade edilir. Yağışın başlayıp başlamayacağını gösteren en önemli değerdir.
Formül: Bağıl Nem (%) = (Mutlak Nem / Maksimum Nem) x 100
Bağıl nem %100'e ulaştığında hava neme doymuş demektir ve yoğuşma (bulut, sis, yağış) başlar.
Türkiye'de Bağıl Nem: Genellikle Karadeniz kıyılarında yıl boyunca yüksektir. İç bölgelerde kışın yüksek, yazın düşüktür.
Nem Açığı: Maksimum nem ile mutlak nem arasındaki farktır. Nem açığı ne kadar fazlaysa, hava o kadar kurudur ve buharlaşma potansiyeli yüksektir. Bağıl nem düştükçe nem açığı artar.
Yoğuşma Türleri
Havadaki su buharının (gaz) sıvı veya katı hale geçmesidir. Bağıl nem %100'e ulaştığında ve genellikle hava soğuduğunda gerçekleşir.
Bulut: Havadaki su buharının yükseklerde, küçük su damlacıkları veya buz kristalleri şeklinde yoğuşmasıdır.
Sis: Bulutun yeryüzüne yakın kısımlarda veya yer seviyesinde oluşmasıdır. Görüş mesafesini düşürür.
Çiy: Özellikle ilkbahar ve sonbahar gecelerinde, havanın serinlemesiyle yerdeki cisimler (yaprak, ot vb.) üzerinde oluşan su damlacıklarıdır. Sıcaklık 0°C'nin üzerindedir.
Kırağı: Soğuk kış gecelerinde, sıcaklık 0°C'nin altına düştüğünde, yerdeki cisimler üzerindeki su buharının doğrudan buz kristallerine dönüşmesidir. Beyaz, iğnemsi bir örtü oluşturur.
Kırç: Çok soğuk ve sisli havalarda, aşırı soğumuş su damlacıklarının cisimlere (ağaç dalları, teller vb.) çarparak anında donmasıyla oluşan buz tabakasıdır. Kırağıdan daha kalındır ve genellikle rüzgar yönünde birikir.
2. Yağış
Havadaki nemin yoğuşarak sıvı (yağmur, çisenti) veya katı (kar, dolu) halde yeryüzüne düşmesidir. Türkiye'nin yağış dağılışı oldukça değişkendir.
Türkiye'de Yağış Dağılışını Etkileyen Faktörler ve Yağış Oluşum Şekilleri
Yağış Dağılışını Etkileyen Faktörler:
Denize Uzaklık: Kıyılar genellikle iç kesimlerden daha fazla yağış alır.
Yükselti: Genellikle yükselti arttıkça yağış miktarı da artar (belirli bir seviyeye kadar).
Dağların Uzanışı: Denize paralel uzanan dağ sıraları (Karadeniz, Akdeniz) nemli hava kütlelerinin iç kesimlere girmesini engelleyerek kıyıda bol yağışa (yamaç yağışı) neden olur. Dağların gerisinde kalan alanlar ise daha az yağış alır (yağış gölgesi).
Hakim Rüzgar Yönü ve Hava Kütleleri: Deniz üzerinden gelen nemli hava kütleleri ve rüzgarlar yağış getirir.
Basınç Merkezleri: Alçak basınç merkezleri (İzlanda, Basra) genellikle yağışlı, yüksek basınç merkezleri (Sibirya, Azor) ise genellikle yağışsız havaya neden olur.
Türkiye'de Görülen Yağış Oluşum Şekilleri:
1. Yamaç (Orografik) Yağışları: Nemli hava kütlesinin bir dağ yamacı boyunca yükselip soğuyarak yoğuşması sonucu oluşur.
Türkiye'de En Tipik Görüldüğü Yerler:Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Yıldız Dağları, Toros Dağları'nın denize bakan yamaçları, Menteşe Yöresi.
2. Yükselim (Konveksiyonel) Yağışları: Isınan havanın hızla yükselip soğumasıyla oluşan, genellikle İlkbahar sonu ve Yaz başında, öğleden sonra görülen kısa süreli sağanak yağışlardır ("Kırkikindi").
Türkiye'de En Tipik Görüldüğü Yerler:İç Anadolu Bölgesi (İlkbahar sonu), Doğu Anadolu Bölgesi (Yaz başı).
3. Cephe (Frontal) Yağışları: Farklı karakterdeki (sıcak-soğuk) hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında (cepheler boyunca) oluşan yağışlardır. Sıcak hava soğuk havanın üzerinde yükselerek soğur ve yoğuşur.
Türkiye'de En Tipik Görüldüğü Yerler: Türkiye orta kuşakta yer aldığı için, özellikle Kış mevsiminde ülke genelinde yaygın olarak görülür. Akdeniz ve Ege Bölgeleri'nin kış yağışları büyük ölçüde cephesel kökenlidir.
(Yağış oluşum şekillerinin baskın olduğu alanlar haritada gösterilmiştir.)
Türkiye'de Yağışın Dağılışı ve Rejimleri
Yağış Miktarına Göre Dağılış:
En Fazla Yağış Alan Yerler (>1000 mm):
Doğu Karadeniz (Özellikle Rize çevresi): 2000-2500 mm'yi bulabilir (Türkiye'nin en fazla yağış alan yeri). Nedenleri: Dağların kıyıya yakın ve paralel uzanması, hakim rüzgar yönü, sürekli alçak basınç etkisi.
Batı Karadeniz (Zonguldak çevresi): 1000-1500 mm.
Yıldız Dağları (Kırklareli): ~1000 mm.
Menteşe Yöresi (Muğla): 1000-1200 mm.
Batı ve Orta Toroslar (Antalya, Isparta, Hakkari çevresi): 1000-1500 mm.
En Az Yağış Alan Yerler (<400 mm):
Tuz Gölü ve çevresi (Konya Ovası): Türkiye'nin en az yağış alan yeridir (300 mm civarı). Nedenleri: Etrafının dağlarla çevrili olması (denizel etkiye kapalı), yüksek basınç alanlarına yakınlık.
Iğdır Ovası: Çevresindeki dağlar nedeniyle çukurda kalması.
Malatya Ovası: Çevresindeki dağlar nedeniyle çukurda kalması.
İç Anadolu'nun geneli ve Güneydoğu Anadolu'nun güneyi: 400-500 mm civarı.
Yağış Rejimleri (Yağışın Mevsimlere Dağılışı):
Karadeniz Yağış Rejimi: Her mevsim yağışlı, en fazla yağış Sonbahar'da (Doğu ve Orta), Kış'ta (Batı), en az yağış İlkbahar'da. En düzenli rejim.
Akdeniz Yağış Rejimi: Yazlar kurak, en fazla yağış Kış'ta (Cephesel). (Akdeniz, Ege, G. Marmara, G.Doğu And.'ın batısı).
Karasal Yağış Rejimleri:
İç Anadolu Tipi (Step): En fazla yağış İlkbahar (Konveksiyonel), yazlar kurak.
Doğu Anadolu Tipi (Sert Karasal): En fazla yağış Yaz başı (Konveksiyonel), kışlar çok soğuk ve kurak (Sibirya YB etkisi).
Güneydoğu Anadolu Tipi: En fazla yağış Kış (Cephesel), yazlar çok sıcak ve kurak (Basra TAB etkisi).
Marmara (Geçiş) İklimi Yağış Rejimi: Belirgin bir maksimumu olmamakla birlikte Kış ve İlkbahar yağışları etkilidir. Akdeniz ile Karadeniz arasında geçiş özelliği gösterir.
(Aşağıdaki grafik farklı rejimleri göstermektedir.)
Grafik: Türkiye'deki Farklı Yağış Rejimlerine Örnekler (Aylık Ortalama Yağış Miktarı - mm).
3. Türkiye Nemlilik ve Yağış Haritası
Aşağıdaki interaktif harita, Türkiye'de farklı yağış oluşum şekillerinin baskın olduğu alanları ve en çok/en az yağış alan bazı bölgeleri göstermektedir.
Yamaç Yağışı Alanı Konveksiyonel Yağış Alanı Cephe Yağışı Alanı Çok Yağışlı Alan Az Yağışlı Alan
İnteraktif Harita: Türkiye'de Yağış Oluşum Şekilleri ve Dağılışına Örnek Alanlar.
Bölüm 3 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 4: Türkiye’de İklim Tipleri
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 4: Türkiye’de İklim Tipleri
Türkiye'nin matematik ve özel konum özellikleri, yer şekillerinin çeşitliliği, denizlerin ve çevresindeki kara kütlelerinin etkisi sonucunda ülkemizde belirgin iklim farklılıkları ortaya çıkar. Bu bölümde, Türkiye'de görülen ana iklim tiplerini (Akdeniz, Karadeniz, Karasal ve Geçiş iklimi) ve bu iklim tiplerinin karakteristik özelliklerini (sıcaklık, yağış, rejim) ve yayılış alanlarını detaylı olarak inceleyeceğiz.
1. Akdeniz İklimi
Türkiye'nin matematik konumu (orta kuşak) nedeniyle güney ve batı kıyılarında etkili olan, dünya genelinde 30°-40° enlemleri arasında görülen makroklima tipidir.
Akdeniz İklimi: Özellikleri ve Yayılışı
Sıcaklık: Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 15-20°C arasındadır. Kış sıcaklıkları genellikle 0°C'nin altına düşmez, don olayı nadirdir. En sıcak aylar Temmuz-Ağustos (ortalama 27-30°C), en soğuk ay Ocak'tır (ortalama 8-10°C).
Yağış: Yıllık yağış miktarı ortalama 600-1000 mm civarındadır. Yağışların büyük bölümü (%70-80) kış aylarında düşer ve genellikle cephesel (frontal) kökenlidir. Yaz ayları çok kuraktır. Kar yağışı ve karın yerde kalma süresi çok azdır (yüksek kesimler hariç).
Güneşlenme Süresi ve Buharlaşma: Güneşlenme süresi oldukça yüksektir. Yaz aylarındaki yüksek sıcaklık ve düşük bağıl nem nedeniyle buharlaşma şiddetlidir.
Bitki Örtüsü: Doğal bitki örtüsü kızılçam ormanlarıdır. Ancak bu ormanların tahrip edildiği yerlerde maki adı verilen, yaz kuraklığına dayanıklı, bodur, yeşil kalabilen çalı toplulukları (zeytin, defne, keçiboynuzu, mersin, sandal, kermez meşesi vb.) yaygındır. Makilerin de tahrip edildiği yerlerde ise daha seyrek ve kısa boylu çalılar olan garig (frigana) görülür.
Yayılış Alanları:
Akdeniz Bölgesi Kıyı Kuşağı: Antalya, Mersin, Adana, Hatay kıyıları. Toroslar deniz etkisinin içeri girmesini engeller.
Ege Bölgesi Kıyı Kuşağı: İzmir, Aydın, Muğla kıyıları. Dağların kıyıya dik uzanması nedeniyle iç kesimlere (yaklaşık 150-200 km kadar) sokulabilir (Manisa, Denizli'ye kadar etkileri görülür).
Güney Marmara Bölümü: Çanakkale, Balıkesir, Bursa'nın güneyi. Kışlar Akdeniz ve Ege'ye göre biraz daha soğuk geçebilir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Batısı: Gaziantep ve Kilis çevresinde Akdeniz ikliminin karasallaşmış, yaz kuraklığı daha belirgin bir tipi görülür.
(Harita aşağıdadır)
2. Karadeniz İklimi
Karadeniz kıyıları boyunca görülen, Türkiye'nin en nemli ve yağışlı iklim tipidir. Ilıman okyanusal iklimin bir benzeridir.
Karadeniz İklimi: Özellikleri ve Yayılışı
Sıcaklık: Kışlar ılık, yazlar serindir. Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°C civarındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkları Türkiye'de en az olan iklim tipidir (Nemliliğin etkisi). Donlu gün sayısı azdır. En sıcak ay Temmuz-Ağustos (ortalama 22-24°C), en soğuk ay Ocak'tır (ortalama 5-7°C).
Yağış:Her mevsim yağışlıdır. Türkiye'nin en düzenli yağış rejimine sahip iklimidir. Yıllık yağış miktarı kıyı boyunca farklılık gösterir:
Doğu Karadeniz (Rize çevresi): En fazla yağış alan yer (2000-2500 mm). En fazla yağış Sonbahar, en az yağış İlkbahar'dadır.
Batı Karadeniz (Zonguldak çevresi): 1000-1500 mm civarı. En fazla yağış Kış, en az yağış İlkbahar'dadır.
Orta Karadeniz (Samsun çevresi): Yağış miktarı en az olan bölümdür (700-800 mm). Nedenleri: Canik Dağları'nın kıyıdan daha içeride ve alçak olması. En fazla yağış Sonbahar, en az yağış İlkbahar'dadır.
Yağış oluşum şekli genellikle yamaç (orografik) yağışlarıdır. Kar yağışı kıyıda az, yüksek kesimlerde fazladır.
Nemlilik ve Bulutluluk: Bağıl nem oranı yıl boyunca yüksektir. Bulutluluk oranı ve sisli gün sayısı fazladır. Güneşlenme süresi Türkiye ortalamasının altındadır.
Bitki Örtüsü: Gür ormanlardır. Kıyıda ve alçak kesimlerde nemcil, geniş yapraklı ağaçlar (Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur, Kızılağaç), yükseklerde karma ormanlar (Geniş + İğne yapraklı) ve daha yükseklerde iğne yapraklı ağaçlar (Ladin, Göknar, Sarıçam) bulunur. Orman üst sınırından sonra ise Alpin çayırlar yer alır.
Yayılış Alanları:Karadeniz kıyı şeridi boyunca ve Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyılarında (Yıldız Dağları bölümü) etkilidir. Kuzey Anadolu Dağları'nın kıyıya paralel uzanması nedeniyle iç kesimlere fazla sokulamaz.
(Harita aşağıdadır)
3. Karasal İklimler
Deniz etkisinden uzak iç bölgelerde görülen, yazlar ile kışlar, gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farklarının belirgin olduğu, yağış miktarının genellikle az olduğu iklim tipleridir. Türkiye'de yükselti ve enlem farkları nedeniyle üç ana alt tipe ayrılır:
A) İç Anadolu Step (Bozkır) İklimi
Sıcaklık: Kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kuraktır. Yıllık ortalama sıcaklık 10-12°C civarındadır. Ocak ayı ortalaması genellikle 0°C civarı veya biraz altındadır (-1°C ila -3°C). Temmuz ayı ortalaması 22-24°C civarındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkları belirgindir.
Yağış: Yıllık yağış miktarı azdır (300-500 mm). En fazla yağış İlkbahar aylarında (Nisan-Mayıs) düşer ve genellikle yükselim (konveksiyonel) kökenlidir ("Kırkikindi Yağmurları"). En az yağış Yaz aylarındadır (belirgin kuraklık). Kar yağışı kışın görülür ve kar yerde kalabilir.
Bitki Örtüsü: Doğal bitki örtüsü bozkırdır (step). İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığıyla sararan kısa boylu ot toplulukları (gelincik, geven, kekik, çoban yastığı vb.) ve yer yer ağaççıklardan (alıç, ahlat) oluşur. Akarsu kenarlarında kavak ve söğüt ağaçları görülebilir. Ormanlar genellikle tahrip edilmiştir (Antropojen Bozkır).
Yayılış Alanları:İç Anadolu Bölgesi'nin büyük bölümü, İç Batı Anadolu (Afyon, Kütahya), Doğu Anadolu'nun alçak ovaları (Malatya, Elazığ - biraz farklılıklarla), Göller Yöresi'nin iç kısımları, Ergene Havzası'nın iç kısımları.
(Harita aşağıdadır)
B) Doğu Anadolu Sert Karasal İklimi
Sıcaklık: Kışlar çok soğuk, uzun ve kar yağışlıdır. Yazlar kısa ve serindir. Yıllık ortalama sıcaklık düşüktür (4-6°C). Ocak ayı ortalaması çok düşüktür (-10°C / -15°C civarı, daha da düşebilir). Temmuz ayı ortalaması 18-20°C civarındadır. Yıllık sıcaklık farkı Türkiye'de en fazladır. Donlu gün sayısı çok yüksektir.
Yağış: Yıllık yağış miktarı İç Anadolu'ya göre biraz daha fazladır (400-600 mm). En fazla yağış ısınmanın gecikmesi nedeniyle İlkbahar sonu ve Yaz başında (Haziran) düşer ve yükselim (konveksiyonel) kökenlidir. En az yağış Kış aylarındadır (Sibirya YB'nin etkisi ve don nedeniyle). Kar yağışı çok fazladır ve kar uzun süre yerde kalır.
Bitki Örtüsü: Yüksek platolarda yaz yağışlarıyla yeşeren uzun boylu çayırlar (Alpin Çayırlar) yaygındır. Daha alçak veya korunaklı yerlerde iğne yapraklı ormanlar (sarıçam) veya bozkır görülebilir.
Yayılış Alanları:Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek kesimleri, özellikle Erzurum-Kars Platosu, Ardahan, Hakkari çevresi.
(Harita aşağıdadır)
C) Güneydoğu Anadolu Step (Bozkır) İklimi
Sıcaklık: Yazlar çok sıcak ve kuraktır. Türkiye'nin en yüksek yaz sıcaklıkları bu bölgede ölçülür (Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin). Temmuz ayı ortalaması 30-34°C'yi bulabilir. Kışlar, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'ya göre daha ılıktır (Ocak ortalaması 2-5°C), ancak don olayları görülebilir. Yıllık ortalama sıcaklık yüksektir (15-18°C). Günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır.
Yağış: Yıllık yağış miktarı azdır (400-600 mm). En fazla yağış Kış aylarında düşer ve cephesel (frontal) kökenlidir (Akdeniz iklimi etkisi). En az yağış Yaz aylarındadır (Yaz kuraklığı çok şiddetlidir, buharlaşma çok yüksektir - Basra AB etkisi). Kar yağışı nadirdir ve yerde kalma süresi kısadır.
Bitki Örtüsü: Doğal bitki örtüsü bozkırdır (step). İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yazın tamamen kuruyan kısa boylu otlar ve yer yer çalılar hakimdir. Akarsu kenarlarında kavak, söğüt bulunur. GAP ile birlikte sulama olanaklarının artmasıyla tarımsal çeşitlilik artmıştır.
Yayılış Alanları:Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin büyük bölümü (Gaziantep platosunun doğusundan itibaren).
(Harita aşağıdadır)
4. Marmara (Geçiş) İklimi
Marmara Bölgesi, coğrafi konumu nedeniyle Karadeniz, Akdeniz ve Karasal iklim bölgeleri arasında bir geçiş alanı özelliği gösterir. Bu nedenle tek bir iklim tipine sokmak zordur, ancak genel olarak "geçiş iklimi" olarak adlandırılır.
Marmara (Geçiş) İklimi: Özellikleri ve Yayılışı
Sıcaklık: Kışlar Akdeniz iklimine göre daha soğuk, Karasal iklime göre daha ılıktır. Yazlar sıcak geçer ancak kuraklık Akdeniz iklimindeki kadar belirgin değildir. Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°C civarındadır.
Yağış: Yağış miktarı Karadeniz ikliminden az, Karasal iklimden fazladır (600-700 mm civarı). Yağışlar yıl içine daha dengeli dağılmıştır ancak belirgin bir yaz kuraklığı yine de hissedilir. En fazla yağış genellikle Kış ve İlkbahar aylarında düşer.
Etkiler: Bölgenin kuzeyinde (Yıldız Dağları) Karadeniz iklimi, güneyinde (Bursa, Balıkesir) Akdeniz iklimi, iç kesimlerinde (Ergene Havzası) ise Karasal iklim etkileri daha belirgindir.
Bitki Örtüsü: Ormanlar (özellikle kuzeyde ve güneydeki dağlık alanlarda), makiler (güneyde) ve antropojen bozkırlar (iç kesimlerde) bir arada bulunur.
Yayılış Alanları:Marmara Bölgesi'nin geneli, özellikle Marmara Denizi çevresi ve Trakya'nın iç kısımları.
(Harita aşağıdadır)
5. Türkiye İklim Tipleri Haritası
Türkiye'de görülen başlıca iklim tiplerinin genel yayılış alanlarını aşağıdaki interaktif haritada inceleyebilirsiniz. (Not: İklim tipleri arasındaki sınırlar kesin çizgilerle ayrılamaz, geçiş bölgeleri bulunur.)
Akdeniz İklimi Karadeniz İklimi İç Anadolu Step İklimi Sert Karasal İklim G.Doğu Anadolu Step İklimi Marmara Geçiş İklimi
İnteraktif Harita: Türkiye'deki Başlıca İklim Tiplerinin Genel Dağılışı.
Bölüm 4 / 6
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 5: Türkiye’nin Bitki Örtüsü
Türkiye’nin İklimi ve Bitki Örtüsü - Bölüm 5: Türkiye’nin Bitki Örtüsü
Bir bölgenin iklim koşulları, o bölgede doğal olarak yetişen bitki topluluklarını, yani bitki örtüsünü (vejetasyon) doğrudan belirler. Türkiye'nin sahip olduğu çeşitli iklim tipleri, yer şekilleri ve toprak özellikleri, Avrupa kıtasının tamamında bulunan tür sayısına yakın, çok zengin ve çeşitli bir bitki örtüsünün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu bölümde, Türkiye'nin bitki örtüsünü etkileyen faktörleri, flora bölgelerini ve başlıca bitki formasyonlarını (orman, çalı, ot) detaylı olarak inceleyeceğiz.
1. Türkiye Bitki Örtüsünün Dağılışını Etkileyen Faktörler
Türkiye'de bitki türlerinin ve topluluklarının dağılışını belirleyen temel faktörler şunlardır:
Etkileyen Başlıca Faktörler
İklim (En Önemli Faktör): Bitkilerin yetişmesi için gerekli olan sıcaklık ve özellikle yağış koşullarını belirler. Her iklim tipinin kendine özgü bir bitki örtüsü vardır (Örn: Karadeniz iklimi - Orman, Karasal iklim - Bozkır, Akdeniz iklimi - Maki). Sıcaklık ve yağışın yıl içindeki dağılışı (rejim) da bitki örtüsünü etkiler.
Yer Şekilleri (Topoğrafya):
Yükselti: Yükselti arttıkça sıcaklık düşer ve belirli bir seviyeden sonra yağış azalabilir. Bu durum, dağ yamaçlarında farklı bitki kuşaklarının (geniş yapraklı orman -> karma orman -> iğne yapraklı orman -> alpin çayır) oluşmasına neden olur.
Bakı: Güneşe dönük yamaçlar (güney yamaçlar) daha sıcak ve kurak olduğu için genellikle daha kurakçıl bitkiler barındırırken, kuzey yamaçlar daha nemli ve serin olduğu için daha nemcil bitkilere ev sahipliği yapar. Orman üst sınırı güney yamaçlarda daha yüksektir.
Eğim: Fazla eğimli yamaçlarda toprak örtüsü ince olduğu için bitki örtüsü daha seyrek olabilir.
Dağların Uzanışı: Dağların kıyıya paralel uzandığı yerlerde (Karadeniz, Akdeniz) denizel etkiler iç kesimlere giremez ve bitki örtüsü kısa mesafede değişir. Dik uzandığı yerlerde (Ege) ise denizel etki ve ilgili bitki örtüsü (maki) iç kısımlara kadar sokulabilir.
Toprak Özellikleri: Toprağın türü, kalınlığı, su tutma kapasitesi, mineral içeriği ve pH değeri bitki örtüsünün gelişimini etkiler. Bazı bitkiler belirli toprak tiplerini tercih eder (Örn: Çernezyomlar üzerinde gür çayırlar).
Biyotik (Canlı) Faktörler: Diğer bitkiler, hayvanlar ve özellikle insanlar bitki örtüsünü etkiler. İnsanlar; ormanları tahrip ederek (tarım alanı açma, yangın, aşırı kesim), meraları aşırı otlatarak veya bazı türleri bilinçli olarak yetiştirerek (tarım) doğal bitki örtüsünü değiştirmiştir. Türkiye'deki bozkırların önemli bir kısmı antropojen bozkırdır (insan etkisiyle ormanın yok edilmesi sonucu oluşmuş bozkır).
Jeolojik Zamanlardaki İklim Değişiklikleri: Geçmiş jeolojik devirlerde (özellikle Buzul Çağları'nda) yaşanan iklim değişiklikleri, bazı bitki türlerinin günümüze kadar sığınak alanlarda kalmasına (Relikt/Kalıntı Bitki) neden olmuştur.
2. Türkiye'nin Flora (Bitki) Bölgeleri
Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle üç farklı flora bölgesinin kesişim alanında yer alır. Bu durum, ülkenin bitki türü çeşitliliğinin (yaklaşık 12.000 tür) çok zengin olmasını sağlamıştır.
3 Ana Flora Bölgesi
1. Avrupa-Sibirya Flora Bölgesi: Türkiye'nin kuzey kesimlerini (Karadeniz Bölgesi ve Marmara'nın kuzeyi) kapsar. Nemli ve ılıman iklim koşullarına adapte olmuş, genellikle orman formasyonlarının hakim olduğu bölgedir. Kayın, gürgen, ladin, göknar gibi ağaç türleri karakteristiktir.
2. Akdeniz Flora Bölgesi: Akdeniz, Ege, Güney Marmara kıyıları ve Güneydoğu Anadolu'nun batısını kapsar. Yaz kuraklığına dayanıklı bitki türlerinin (kızılçam, makiler) hakim olduğu bölgedir.
3. İran-Turan Flora Bölgesi: Türkiye'nin en geniş alan kaplayan flora bölgesidir. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun büyük kısmını içine alır. Karasal iklim koşullarına (kuraklık, soğuk) adapte olmuş step (bozkır) bitkileri, tuzcul bitkiler ve kurakçıl çalılar karakteristiktir. Geven, kekik, çoban yastığı gibi türler yaygındır.
Türkiye'nin bu üç bölgenin kesişiminde yer alması, bitki çeşitliliğini ve endemizm oranını (sadece belirli bir bölgede yetişen türler) artırmıştır.
3. Türkiye'deki Başlıca Bitki Formasyonları
Bitki örtüsü, benzer görünüm ve yaşam koşulları sergileyen bitki topluluklarına göre formasyonlara ayrılır: Ağaç (Orman), Çalı ve Ot formasyonları.
A) Ağaç Formasyonu (Ormanlar)
Türkiye topraklarının yaklaşık %28-29'u ormanlarla kaplıdır. Ancak bu ormanların dağılışı dengesizdir. Ormanların en geniş yer kapladığı bölge Karadeniz Bölgesi (%25'i), en az yer kapladığı bölge ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'dir (%3).
Türkiye Ormanlarının Dağılışı ve Türleri:
Karadeniz Ormanları: Türkiye'nin en gür ve tür çeşitliliği en fazla olan ormanlarıdır. Yükseltiye göre kuşaklar oluşturur:
Kıyı Kuşağı (0-1000m): Nemli, ılıman iklimde yetişen geniş yapraklı ağaçlar (Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur, Kızılağaç, Meşe).
Orta Kuşak (1000-1500m): Geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçların karıştığı karma ormanlar (Kayın, Göknar, Ladin, Sarıçam).
Akdeniz ve Ege Ormanları: Yaz kuraklığına dayanıklı ağaç türleri hakimdir.
Kızılçam Ormanları: Akdeniz ikliminin karakteristik ağacıdır. Geniş bir alanda (0-1000m arası) yayılış gösterir. Yangınlara karşı hassastır.
Karaçam, Sedir, Göknar, Ardıç: Toros Dağları'nın ve Ege'deki dağların daha yüksek kesimlerinde görülür. Özellikle Sedir ormanları (Lübnan Sediri) Toroslar için endemik ve değerlidir.
İç Bölgelerdeki Ormanlar: Genellikle kuraklığa ve soğuğa dayanıklı ağaç türlerinden oluşur ve daha çok dağlık alanlarda yoğunlaşır.
Meşe Ormanları: Türkiye'de en geniş yayılış alanına sahip ağaç türüdür. Farklı iklim koşullarına uyum sağlayabilen birçok türü bulunur. İç bölgelerdeki ormanların önemli bir kısmını oluşturur.
Karaçam ve Sarıçam Ormanları: İç Anadolu'nun ve Doğu Anadolu'nun yüksek kesimlerinde görülür.
Ardıç Ormanları: Kurak ve yüksek bölgelerde yaygındır.
(Harita aşağıdadır)
B) Çalı Formasyonu
Ormanların tahrip edildiği veya iklim koşullarının ağaç yetişmesine tam olarak izin vermediği yerlerde görülen, ağaççık ve çalılardan oluşan bitki topluluklarıdır.
Maki:Akdeniz iklim bölgesinde kızılçam ormanlarının tahrip edilmesiyle oluşan, yaz kuraklığına dayanıklı, her dem yeşil, bodur ağaççık ve çalılardır. Boyları genellikle 1-3 metredir.
Maki üst sınırı enleme bağlı olarak güneyden kuzeye doğru alçalır (Akdeniz'de 800-1000m, Ege'de 500-700m, Marmara'da 300-400m).
Garig (Frigana): Makilerin de tahrip edildiği yerlerde oluşan, daha kısa boylu (diz boyu), seyrek ve dikenli çalılardır. Kuraklığa daha dayanıklıdırlar.
Türleri: Lavanta, Kekik, Funda, Yasemin, Süpürge çalısı vb.
Psödomaki (Yalancı Maki):Karadeniz iklim bölgesinde, özellikle kıyı kuşağındaki nemcil ormanların (geniş yapraklı) tahrip edildiği yerlerde oluşan, makilere benzeyen ancak kışın yaprağını döken veya her dem yeşil türleri bir arada bulunduran çalılardır.
Türleri: Fındık, Orman Gülü (Komar), Şimşir, Muşmula, Böğürtlen, Yabani Erik, Üvez vb.
(Harita aşağıdadır)
C) Ot Formasyonu
Yağışların ağaç yetişmesine yetmediği veya sıcaklık koşullarının sınırladığı yerlerde görülen, otsu bitkilerden oluşan topluluklardır.
Bozkır (Step): Karasal iklim bölgelerinde (İç Anadolu, Doğu Anadolu'nun alçak kesimleri, Güneydoğu Anadolu) görülen, ilkbahar yağışlarıyla yeşerip yaz kuraklığıyla sararan kısa boylu ot topluluklarıdır.
Türleri: Geven, Çoban Yastığı, Kekik, Adaçayı, Sığır Kuyruğu, Gelincik ve çeşitli yumrulu bitkiler.
Antropojen Bozkır: İç bölgelerdeki ormanların insanlar tarafından tahrip edilmesi sonucu oluşan bozkırlardır. Bu alanlarda yer yer tek veya gruplar halinde ağaçlara rastlanabilir.
Çayır: Bozkırlara göre daha fazla yağış alan veya yazların daha serin geçtiği yerlerde (yüksek platolar, dağların yüksek kesimleri) görülen, yaz boyunca yeşil kalabilen daha uzun boylu ot topluluklarıdır.
Dağ (Alpin) Çayırları: Orman üst sınırından sonra, yüksek dağlık alanlarda (Doğu Anadolu, Toroslar, Karadeniz Dağları) görülür. Büyükbaş hayvancılık (mera) için önemlidir.
Erzurum-Kars Platosu Çayırları: Yaz yağışlarıyla oluşan gür çayırlar, büyükbaş hayvancılığın temelini oluşturur.
(Harita aşağıdadır)
Endemik Bitkiler ve Relikt Bitkiler
Endemik Bitki: Dünya üzerinde sadece belirli bir bölgede yetişen, yayılış alanı sınırlı olan bitki türleridir. Türkiye, bitki çeşitliliği açısından zengin olduğu gibi, endemizm oranı da oldukça yüksektir (yaklaşık 3000'den fazla endemik tür).
Nedenleri: Jeolojik geçmişteki iklim salınımları, yer şekillerinin çeşitliliği (dağlar, vadiler gibi izolasyon alanları), üç farklı flora bölgesinin kesişimi.
Yoğunlaştığı Alanlar: Özellikle Toros Dağları, Amanos Dağları, İç Anadolu'nun Tuz Gölü çevresi ve bazı dağlık bölgeler.
Örnekler: Kazdağı Göknarı, Datça Hurması, Sığla (Günlük) Ağacı (Muğla), İspir Meşesi, Kasnak Meşesi, Anzer Çayı, Safran Otu, birçok lale ve ters lale türü.
Relikt (Kalıntı) Bitki: Geçmiş jeolojik dönemlerde geniş alanlarda yayılış gösterirken, iklim değişiklikleri sonucu günümüzde sadece belirli uygun sığınak alanlarda yaşamını sürdürebilen bitki türleridir.
Örnekler: Kayın, Kestane, Ihlamur gibi nemcil ağaç türlerinin Karadeniz kıyıları dışında Amanos Dağları gibi yüksek ve nemli bölgelerde de bulunması. Buzul dönemlerinden kalma bazı Alpin bitkilerin yüksek dağlarda bulunması.
4. Türkiye Bitki Örtüsü Haritası
Türkiye'deki başlıca bitki formasyonlarının (Orman, Maki/Çalı, Bozkır/Çayır) genel dağılış alanlarını aşağıdaki interaktif haritada inceleyebilirsiniz. (Not: Harita çok genel bir dağılışı göstermektedir, sınırlar keskin değildir ve iç içe geçmiş alanlar bulunur.)
Orman Alanları Maki ve Diğer Çalı Formasyonları Bozkır (Step) Alanları Yüksek Dağ Çayırları (Alpin)
İnteraktif Harita: Türkiye'deki Başlıca Bitki Formasyonlarının Genel Dağılışı.
Bölüm 5 / 6
Türkiye’nin İklimi - Basınç ve Rüzgarlar
Türkiye’nin İklimi - Basınç ve Rüzgarlar
Sıcaklık ve nemlilik/yağıştan sonra iklimin diğer önemli elemanları atmosfer basıncı ve buna bağlı olarak oluşan hava hareketleri yani rüzgarlardır. Türkiye'nin coğrafi konumu, onu yıl boyunca farklı basınç merkezlerinin etkisi altına sokar ve bu durum, ülkemizin hava koşullarını, rüzgar yönlerini ve dolayısıyla iklimini belirleyen temel faktörlerden biridir.
1. Atmosfer Basıncı
Atmosferi oluşturan gazların yeryüzündeki birim alana uyguladığı kuvvete (ağırlığa) atmosfer basıncı denir. Barometre ile ölçülür ve milibar (mb) veya hektopaskal (hPa) birimleriyle ifade edilir. Normal atmosfer basıncı deniz seviyesinde, 45° enleminde ve 15°C sıcaklıkta 1013 milibar (mb) olarak kabul edilir. Bunun üzerindeki değerler Yüksek Basınç (YB - Antisiklon), altındaki değerler ise Alçak Basınç (AB - Siklon) olarak adlandırılır.
Basıncı Etkileyen Faktörler
Sıcaklık (Termik Etki): Sıcaklıkla basınç ters orantılıdır. Isınan hava genleşir, hafifler ve yükselir; bu da yüzeyde basıncın düşmesine (Termik Alçak Basınç - TAB) neden olur (Örn: Ekvator, Yazın karalar). Soğuyan hava ise yoğunlaşır, ağırlaşır ve alçalır; bu da yüzeyde basıncın artmasına (Termik Yüksek Basınç - TYB) neden olur (Örn: Kutuplar, Kışın karalar).
Yükselti: Yükselti arttıkça atmosferin kalınlığı ve yoğunluğu azaldığı için basınç düşer.
Dinamik Etkenler (Dünya'nın Dönüşü): Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönmesi (Coriolis kuvveti), hava kütlelerinin belirli enlemlerde (30° ve 60° civarı) yığılmasına veya dağılmasına neden olur. Bu durum, sıcaklıktan bağımsız olarak basınç alanları oluşturur:
30° Enlemleri Civarı (Çöller): Alçalan hava kütleleri nedeniyle Dinamik Yüksek Basınç (DYB) alanları oluşur.
60° Enlemleri Civarı: Yükselen hava kütleleri nedeniyle Dinamik Alçak Basınç (DAB) alanları oluşur.
Yoğunluk (Yerçekimi): Gazların yoğunluğu ve yerçekimi de basıncı etkiler ancak coğrafi dağılışta sıcaklık ve dinamik etkenler daha önemlidir.
2. Rüzgarlar
Yatay yöndeki hava hareketlerine rüzgar denir. Rüzgarın temel oluşum nedeni, yeryüzündeki basınç farklılıklarıdır. Hava daima Yüksek Basınç (YB) alanlarından Alçak Basınç (AB) alanlarına doğru hareket eder. Rüzgarın hızı basınç farkına, merkezler arası uzaklığa ve sürtünmeye bağlıdır. Yönü ise basınç merkezlerinin konumuna ve Dünya'nın dönüş hareketine (Coriolis kuvveti) bağlı olarak sapmalara uğrar.
Türkiye'yi Etkileyen Basınç Merkezleri ve Rüzgarlar (KPSS için Çok Önemli!)
Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle yıl boyunca farklı basınç merkezlerinin etkisi altına girer. Bu merkezler, geldikleri bölgenin (kaynak alanının) sıcaklık ve nem özelliklerini taşıyan hava kütlelerini Türkiye'ye yönlendirir:
Kış Mevsiminde Etkili Olanlar:
❄️ Sibirya Termik Yüksek Basıncı (TYB): Asya kıtasının kışın aşırı soğumasıyla oluşan, soğuk ve kuru karakterli bir basınç merkezidir. Türkiye'ye kuzeydoğudan (Poyraz rüzgarıyla) sokulur. Etkili olduğunda Türkiye genelinde, özellikle iç ve doğu bölgelerde, sıcaklıklar belirgin şekilde düşer, şiddetli ayaz ve don olayları yaşanır. Genellikle kar yağışını keser, hava açar ama çok soğuk olur.
🌧️ İzlanda Dinamik Alçak Basıncı (DAB): 60° kuzey enlemleri civarında, Atlas Okyanusu üzerinde oluşan, ılık ve nemli karakterli bir basınç merkezidir. Balkanlar üzerinden Türkiye'ye gelir. Etkili olduğunda kışlar ılık ve bol yağışlı geçer. Özellikle Batı ve Güney bölgelerimizde kış yağışlarının temel nedenidir.
(Zaman zaman Azor DYB de kışın etkili olup soğukları kırabilir veya güneyden gelen AB sistemleri de yağış getirebilir).
Yaz Mevsiminde Etkili Olanlar:
☀️ Basra Termik Alçak Basıncı (TAB): Basra Körfezi ve çevresinin yazın aşırı ısınmasıyla oluşan, sıcak ve kuru karakterli bir basınç merkezidir. Türkiye'ye güneydoğudan (Samyeli/Keşişleme rüzgarıyla) sokulur. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yazların çok sıcak ve kurak geçmesinin temel nedenidir. İç Anadolu'ya kadar etkili olabilir.
☀️ Azor Dinamik Yüksek Basıncı (DYB): 30° kuzey enlemleri civarında, Atlas Okyanusu üzerinde oluşan, genellikle sıcak ve kurak karakterli bir basınç merkezidir. Yaz aylarında Türkiye üzerine doğru genişleyerek ülkenin büyük bölümünde güneşli, sıcak ve yağışsız hava koşullarının hakim olmasına neden olur. Akdeniz iklimindeki yaz kuraklığının temel sebebidir.
Genel Dolaşım ve Yerel Rüzgarlar:
Batı Rüzgarları: Türkiye orta kuşakta yer aldığı için yıl boyunca batı rüzgarları kuşağının etkisi altındadır. Bu rüzgarlar genellikle batıdan doğuya doğru eser ve özellikle deniz üzerinden geldiklerinde yağış getirirler.
Yerel Rüzgarlar (Kodlama: KaYıP SaKaL): Türkiye çevresindeki basınç farkları ve yer şekillerinin etkisiyle oluşan, belirli yönlerden esen rüzgarlardır:
Kuzey Sektörlü (Soğuk):Karayel (KB), Yıldız (K), Poyraz (KD).
Güney Sektörlü (Sıcak):Samyeli (GD), Kıble (G), Lodos (GB).
Meltem Rüzgarları: Günlük sıcaklık farklarına bağlı oluşan Deniz-Kara ve Dağ-Vadi meltemleri.
Föhn (Fön) Rüzgarları: Dağ yamacından alçalan havanın ısınmasıyla oluşan sıcak ve kuru rüzgarlar.
(Başlıca basınç merkezleri ve yerel rüzgarlar harita üzerinde gösterilmiştir.)
3. Basınç Merkezleri ve Yerel Rüzgarlar Haritası
Aşağıdaki interaktif harita, Türkiye'yi etkileyen başlıca basınç merkezlerinin kaynak alanlarını ve Türkiye'deki önemli yerel rüzgarların esiş yönlerini ("KaYıP SaKaL" şemasına göre) göstermektedir.
{/* Hata mesajı alanı eklendi */}
İnteraktif Harita: Türkiye'yi Etkileyen Başlıca Basınç Merkezleri ve Yerel Rüzgarlar.