Sözcükte Anlam Testi - 4
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yadsıma" (inkâr etme) anlamı vardır?
Yadsıma, yapılan bir işi, söylenen bir sözü veya bir durumu inkâr etmek, kabul etmemektir. D şıkkındaki soru cümlesi, aslında "Benim bu olayla bir ilgim yok." anlamını taşıyan bir inkâr, yani yadsıma ifadesidir.
2. "Sanatçının son eseri, kelimelerden bir anıt inşa etmek gibiydi." cümlesinde, eserin hangi yönü vurgulanmaktadır?
"Anıt", zamana karşı direnen, kalıcı ve anıtsal bir yapıyı ifade eder. Eserin kelimelerden bir "anıt"a benzetilmesi, onun da zamanın ötesine geçeceği, unutulmayacağı ve etkisini sürdüreceği anlamına gelir. Bu da eserin "kalıcılık" özelliğini vurgular.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir deyimin açıklaması yanlış verilmiştir?
"Küplere binmek" deyimi "çok sinirlenmek, aşırı öfkelenmek" anlamına gelir. "Bir işin olmasına çok az kalmak" anlamını taşıyan deyim ise "ramak kalmak"tır.
4.
"I. Yüreğimde bir umut filizlenmişti.
II. Soğuk bakışlarıyla ortamı buz kestirdi."
Yukarıdaki cümlelerde sırasıyla hangi anlam olayları vardır?
Birinci cümlede, soyut bir kavram olan "umut", somut bir varlık olan "filiz"e benzetilerek anlatılmıştır; bu bir somutlaştırmadır. İkinci cümlede ise dokunma duyusuna ait olan "soğuk" kelimesi, görme duyusuyla algılanan "bakış" için kullanılmıştır; bu da bir duyular arası aktarmadır.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "duruluk" ilkesine aykırı bir kullanım vardır?
Duruluk, bir cümlede gereksiz sözcük bulunmamasıdır. "Deneyim" ve "tecrübe" sözcükleri eş anlamlıdır. Aynı cümlede birlikte kullanılmaları anlatımı duruluktan uzaklaştırır ve anlatım bozukluğuna yol açar.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ağır" sözcüğü nicel (sayılabilen, ölçülebilen) bir anlamda kullanılmıştır?
Nicel anlam, bir özelliğin sayıyla ölçülebildiğini ifade eder. E şıkkında "ağır poşetler" ifadesindeki "ağır" sözcüğü, kilogram gibi bir birimle ölçülebilen bir ağırlığı belirtir. Diğer şıklardaki "ağır" sözcüğü ise "şiddetli, yavaş, kırıcı, büyük" gibi ölçülemeyen, yani nitel anlamlar taşır.
7. "Arkadaşın o kadar çalışkan ki bütün sınavlardan zayıf not alıyor." cümlesindeki anlam sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
Tariz (iğneleme), bir sözü veya düşünceyi tam tersini kastederek alaycı bir şekilde ifade etmektir. Cümlede "çalışkan" denilerek aslında "tembel" olduğu iğneleyici bir dille vurgulanmaktadır. Kinayeden farkı, alay ve küçümseme amacının daha belirgin olmasıdır.
8. "Dost acı söyler." atasözü aşağıdaki durumların hangisinde kullanılmalıdır?
"Dost acı söyler." atasözü, gerçek dostların, arkadaşlarının iyiliği için onların duymak istemeyeceği gerçekleri ve hataları bile söylemekten çekinmeyeceğini anlatır. Bu durum, söylenen sözün kırıcı ("acı") olabilmesine rağmen niyetin iyi olduğunu vurgular.
9. "Yazarın dili, okurun zihninde resimler çiziyor." cümlesi, yazarın anlatımının hangi yönünü öne çıkarmaktadır?
Zihinde resim çizmek, sözcüklerle bir varlığı, bir yeri veya bir olayı okurun gözünde canlandırmak demektir. Bu anlatım tekniğine "betimleme" (tasvir) denir. Dolayısıyla cümle, yazarın betimleyici gücünün yüksek olduğunu ifade etmektedir.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "doğru" sözcüğü bir isim gibi kullanılmıştır?
A ve B şıklarında "doğru", kendinden sonraki ismi niteleyen bir sıfattır. C şıkkında "doğru", fiili niteleyen bir zarftır. D şıkkında "e doğru" şeklinde bir edattır. E şıkkında ise "doğru" sözcüğü, "doğruluk, gerçek" anlamında bir kavramı karşılayan bir ad (isim) olarak kullanılmıştır.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, somut bir varlığı karşılamaktadır?
Somut anlam, beş duyu organımızla algılayabildiğimiz varlıkları ifade eder. "Sokak" sözcüğü E şıkkında görülebilen, dokunulabilen bir yeri ifade ettiği için somuttur. Diğer şıklardaki altı çizili sözcükler ("karanlık işler", "taş kalpli", "ateş düşürmek", "köprü kurmak") soyut ve mecazi anlamlarda kullanılmıştır.
12. "Bu roman, okyanus gibi; her okuyuşta farklı bir inci buluyorsunuz." cümlesinde vurgulanan anlatım özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Bir eserin "okyanus" gibi olması ve her okunduğunda yeni bir "inci" (değerli bir şey, yeni bir anlam) sunması, o eserin yüzeysel olmadığını, katmanlı anlamlar taşıdığını ve derin bir içeriğe sahip olduğunu gösterir. Bu özelliğe "anlam yoğunluğu" veya "derinlik" denir.
Sözcükte Anlam Testi - 4
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yadsıma" (inkâr etme) anlamı vardır?
Yadsıma, yapılan bir işi, söylenen bir sözü veya bir durumu inkâr etmek, kabul etmemektir. D şıkkındaki soru cümlesi, aslında "Benim bu olayla bir ilgim yok." anlamını taşıyan bir inkâr, yani yadsıma ifadesidir.
2. "Sanatçının son eseri, kelimelerden bir anıt inşa etmek gibiydi." cümlesinde, eserin hangi yönü vurgulanmaktadır?
"Anıt", zamana karşı direnen, kalıcı ve anıtsal bir yapıyı ifade eder. Eserin kelimelerden bir "anıt"a benzetilmesi, onun da zamanın ötesine geçeceği, unutulmayacağı ve etkisini sürdüreceği anlamına gelir. Bu da eserin "kalıcılık" özelliğini vurgular.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir deyimin açıklaması yanlış verilmiştir?
"Küplere binmek" deyimi "çok sinirlenmek, aşırı öfkelenmek" anlamına gelir. "Bir işin olmasına çok az kalmak" anlamını taşıyan deyim ise "ramak kalmak"tır.
4.
"I. Yüreğimde bir umut filizlenmişti.
II. Soğuk bakışlarıyla ortamı buz kestirdi."
Yukarıdaki cümlelerde sırasıyla hangi anlam olayları vardır?
Birinci cümlede, soyut bir kavram olan "umut", somut bir varlık olan "filiz"e benzetilerek anlatılmıştır; bu bir somutlaştırmadır. İkinci cümlede ise dokunma duyusuna ait olan "soğuk" kelimesi, görme duyusuyla algılanan "bakış" için kullanılmıştır; bu da bir duyular arası aktarmadır.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "duruluk" ilkesine aykırı bir kullanım vardır?
Duruluk, bir cümlede gereksiz sözcük bulunmamasıdır. "Deneyim" ve "tecrübe" sözcükleri eş anlamlıdır. Aynı cümlede birlikte kullanılmaları anlatımı duruluktan uzaklaştırır ve anlatım bozukluğuna yol açar.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ağır" sözcüğü nicel (sayılabilen, ölçülebilen) bir anlamda kullanılmıştır?
Nicel anlam, bir özelliğin sayıyla ölçülebildiğini ifade eder. E şıkkında "ağır poşetler" ifadesindeki "ağır" sözcüğü, kilogram gibi bir birimle ölçülebilen bir ağırlığı belirtir. Diğer şıklardaki "ağır" sözcüğü ise "şiddetli, yavaş, kırıcı, büyük" gibi ölçülemeyen, yani nitel anlamlar taşır.
7. "Arkadaşın o kadar çalışkan ki bütün sınavlardan zayıf not alıyor." cümlesindeki anlam sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
Tariz (iğneleme), bir sözü veya düşünceyi tam tersini kastederek alaycı bir şekilde ifade etmektir. Cümlede "çalışkan" denilerek aslında "tembel" olduğu iğneleyici bir dille vurgulanmaktadır. Kinayeden farkı, alay ve küçümseme amacının daha belirgin olmasıdır.
8. "Dost acı söyler." atasözü aşağıdaki durumların hangisinde kullanılmalıdır?
"Dost acı söyler." atasözü, gerçek dostların, arkadaşlarının iyiliği için onların duymak istemeyeceği gerçekleri ve hataları bile söylemekten çekinmeyeceğini anlatır. Bu durum, söylenen sözün kırıcı ("acı") olabilmesine rağmen niyetin iyi olduğunu vurgular.
9. "Yazarın dili, okurun zihninde resimler çiziyor." cümlesi, yazarın anlatımının hangi yönünü öne çıkarmaktadır?
Zihinde resim çizmek, sözcüklerle bir varlığı, bir yeri veya bir olayı okurun gözünde canlandırmak demektir. Bu anlatım tekniğine "betimleme" (tasvir) denir. Dolayısıyla cümle, yazarın betimleyici gücünün yüksek olduğunu ifade etmektedir.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "doğru" sözcüğü bir isim gibi kullanılmıştır?
A ve B şıklarında "doğru", kendinden sonraki ismi niteleyen bir sıfattır. C şıkkında "doğru", fiili niteleyen bir zarftır. D şıkkında "e doğru" şeklinde bir edattır. E şıkkında ise "doğru" sözcüğü, "doğruluk, gerçek" anlamında bir kavramı karşılayan bir ad (isim) olarak kullanılmıştır.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, somut bir varlığı karşılamaktadır?
Somut anlam, beş duyu organımızla algılayabildiğimiz varlıkları ifade eder. "Sokak" sözcüğü E şıkkında görülebilen, dokunulabilen bir yeri ifade ettiği için somuttur. Diğer şıklardaki altı çizili sözcükler ("karanlık işler", "taş kalpli", "ateş düşürmek", "köprü kurmak") soyut ve mecazi anlamlarda kullanılmıştır.
12. "Bu roman, okyanus gibi; her okuyuşta farklı bir inci buluyorsunuz." cümlesinde vurgulanan anlatım özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Bir eserin "okyanus" gibi olması ve her okunduğunda yeni bir "inci" (değerli bir şey, yeni bir anlam) sunması, o eserin yüzeysel olmadığını, katmanlı anlamlar taşıdığını ve derin bir içeriğe sahip olduğunu gösterir. Bu özelliğe "anlam yoğunluğu" veya "derinlik" denir.