Cümlede Anlam Testi - 5
1. "Bir toplumun ilerlemesi, o toplumdaki bireylerin sorduğu soruların niteliğiyle doğru orantılıdır çünkü cevaplar yeni sorular doğurmadığı sürece bilgi, donmuş bir göle benzer." Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Cümlede, bilginin "donmuş bir göle benzememesi" için "cevapların yeni sorular doğurması" gerektiği vurgulanıyor. Bu, statik bilgiyi kabul etmek yerine, sürekli sorgulama ve merakla yeni bilgi arayışlarına girmenin gerçek ilerlemeyi sağladığı ana fikrini taşır.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir "tanım" yapılmamıştır?
Tanım cümleleri, "Bu nedir?" sorusuna cevap verir ve bir kavramın ne olduğunu açıklar. A, B, D ve E şıkları bu sorunun cevabını verir. C şıkkı ise müzenin ne olduğunu tanımlamak yerine, onun bir özelliğini ("en çok ziyaret edilen yer olması") belirtmektedir. Bu bir tanım değil, bir saptama veya açıklamadır.
3. "Başlangıçta bizi rahatsız eden o sürekli inşaat gürültüsüne bir süre sonra aldırış etmez olduk, sanki hiç yokmuş gibi davranıyorduk." cümlesindeki altı çizili bölüm hangi anlam olayını ifade eder?
Kanıksama, olumsuz veya rahatsız edici bir durumun sürekli tekrarı sonucu kişinin bu duruma alışması ve tepki göstermez hale gelmesidir. Cümlede, başlangıçta rahatsızlık veren gürültüye zamanla alışılması ve normal karşılanması durumu anlatılmaktadır.
4. "Daha fazla özgürlük, daha fazla sorumluluk demektir; çünkü her birey, kendi seçimlerinin sonuçlarıyla tek başına yüzleşmek zorunda kalır." cümlesiyle anlamca aynı doğrultuda olan cümle hangisidir?
Verilen cümle, özgürlük ile sorumluluk arasında bir paralellik kurar; özgürlüğün bir nimet olduğu kadar bir yükümlülük de getirdiğini belirtir. D şıkkı bu ilişkiyi "özgürlüğün artması, yükümlülüğü de beraberinde getirir" diyerek en doğru şekilde yeniden ifade etmektedir.
5. I. birikimlerini ve deneyimlerini
II. başarılı bir insan
III. bir sanatçı gibi kullanabilen
IV. hayal gücüyle harmanlayıp
V. ortaya özgün eserler koyan
Yukarıdaki söz öbekleriyle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda doğru sıralama nasıl olur?
Anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturmak için ögelerin mantıksal bir sırayla dizilmesi gerekir. Doğru sıralama şöyledir: "Başarılı bir insan (II), birikimlerini ve deneyimlerini (I) hayal gücüyle harmanlayıp (IV) ortaya özgün eserler koyan (V) bir sanatçı gibi kullanabilen (III)." Bu sıralama anlam bütünlüğünü sağlamaktadır. Aslında cümlenin yüklemi "kullanabilen" değil, bir sıfat-fiil grubudur. Cümlenin tam hali "kullanabilen biridir" şeklinde biter.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, aşamalı bir durum bildiren bir eylem söz konusudur?
Aşamalı durum bildiren cümleler, bir olayın veya durumun aniden değil, yavaş yavaş, zaman içinde ve giderek değiştiğini anlatır. "Her geçen gün biraz daha serpiliyordu" ifadesi, bu kademeli değişimi açıkça göstermektedir.
7. "Yazarın bu eseri, olay örgüsündeki kopukluklara rağmen çarpıcı karakter analizleriyle ayakta kalmayı başarıyor." cümlesi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Cümlede, eserin "olay örgüsündeki kopukluklar" olumsuz bir eleştiri iken, "çarpıcı karakter analizleri" olumlu bir eleştiridir. Bir eserin hem zayıf hem de güçlü yönlerini bir arada sunan bu tür ifadelere değerlendirme veya eleştiri cümlesi denir.
8. "Toplantıya katılanların hiçbiri, sunulan bu cüretkâr teklife sıcak bakmadı." cümlesindeki "sıcak bakmadı" ifadesinin yerine aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
"Sıcak bakmamak" deyimi, bir fikre veya teklife olumsuz, isteksiz yaklaşmak, onu benimsememek anlamlarına gelir. A, B, C ve D şıkları bu anlamı karşılar. "Görmezden gelmemek" ise "dikkate almak, fark etmek" anlamına gelir ki bu, "sıcak bakmamak" ile tamamen zıt bir anlam taşır.
9. Aşağıdaki sorulardan hangisi, "Senin dün akşamki yemeğe neden gelmediğini bilmiyorum." cümlesinde cevabı olan bir ögeyi buldurmaya yönelik değildir?
Cümledeki ögeler ve onlara karşılık gelen sorular şöyledir: Neyi -> "senin dün akşamki yemeğe neden gelmediğini" (Belirtili Nesne); Kimin -> "senin" (Özne); Nereye -> "yemeğe" (Dolaylı Tümleç); Ne zaman -> "dün akşamki" (Zarf Tümleci). Cümlede eylemin nasıl yapıldığına dair bir bilgi bulunmadığı için "Nasıl?" sorusunun cevabı yoktur.
10. "Şehrin en eski kütüphanesinde, daha önce hiçbir araştırmacının incelemediği el yazması bir esere rastlandı." Bu cümleden çıkarılabilecek en kesin yargı aşağıdakilerden hangisidir?
"Daha önce hiçbir araştırmacının incelemediği" ifadesi, eserin bu buluşa kadar bilinmediği, üzerine bir çalışma yapılmadığı anlamına gelir. Bu, cümleden doğrudan ve yorumsuz bir şekilde çıkarılabilecek tek kesin yargıdır. Diğer seçenekler cümlenin sınırlarını aşan yorumlar içermektedir.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi, gerekçenin sonuca bağlanması şeklinde kurulmuştur?
Genellikle neden-sonuç cümlelerinde önce neden, sonra sonuç belirtilir (A, B, E şıkları). Bazen de önce sonuç, sonra "bu yüzden, bu nedenle" gibi bağlayıcılarla neden belirtilir (C şıkkı). D şıkkında ise önce sonuç ("beklenen verimi alamadık") belirtilmiş, ardından bu sonucun gerekçesi "çünkü" bağlacıyla açıklanmıştır. Bu yapı, gerekçenin sonuca bağlandığı bir anlatım biçimidir.
12. "Bir insanın karakteri hakkında fikir yürütmek için sözlerinden çok, zor zamanlarda sergilediği davranışlara bakmak gerekir." cümlesinin iletisiyle örtüşen atasözü hangisidir?
Cümlede, bir kişinin gerçek karakterinin "zor zamanlarda" ortaya çıktığı vurgulanmaktadır. "Dost kara günde belli olur." atasözü de tam olarak bu fikri ifade eder; yani insanların gerçek yüzü ve dostluğu, iyi günlerde değil, sıkıntılı ve "kara" günlerde anlaşılır.
Cümlede Anlam Testi - 5
1. "Bir toplumun ilerlemesi, o toplumdaki bireylerin sorduğu soruların niteliğiyle doğru orantılıdır çünkü cevaplar yeni sorular doğurmadığı sürece bilgi, donmuş bir göle benzer." Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Cümlede, bilginin "donmuş bir göle benzememesi" için "cevapların yeni sorular doğurması" gerektiği vurgulanıyor. Bu, statik bilgiyi kabul etmek yerine, sürekli sorgulama ve merakla yeni bilgi arayışlarına girmenin gerçek ilerlemeyi sağladığı ana fikrini taşır.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir "tanım" yapılmamıştır?
Tanım cümleleri, "Bu nedir?" sorusuna cevap verir ve bir kavramın ne olduğunu açıklar. A, B, D ve E şıkları bu sorunun cevabını verir. C şıkkı ise müzenin ne olduğunu tanımlamak yerine, onun bir özelliğini ("en çok ziyaret edilen yer olması") belirtmektedir. Bu bir tanım değil, bir saptama veya açıklamadır.
3. "Başlangıçta bizi rahatsız eden o sürekli inşaat gürültüsüne bir süre sonra aldırış etmez olduk, sanki hiç yokmuş gibi davranıyorduk." cümlesindeki altı çizili bölüm hangi anlam olayını ifade eder?
Kanıksama, olumsuz veya rahatsız edici bir durumun sürekli tekrarı sonucu kişinin bu duruma alışması ve tepki göstermez hale gelmesidir. Cümlede, başlangıçta rahatsızlık veren gürültüye zamanla alışılması ve normal karşılanması durumu anlatılmaktadır.
4. "Daha fazla özgürlük, daha fazla sorumluluk demektir; çünkü her birey, kendi seçimlerinin sonuçlarıyla tek başına yüzleşmek zorunda kalır." cümlesiyle anlamca aynı doğrultuda olan cümle hangisidir?
Verilen cümle, özgürlük ile sorumluluk arasında bir paralellik kurar; özgürlüğün bir nimet olduğu kadar bir yükümlülük de getirdiğini belirtir. D şıkkı bu ilişkiyi "özgürlüğün artması, yükümlülüğü de beraberinde getirir" diyerek en doğru şekilde yeniden ifade etmektedir.
5. I. birikimlerini ve deneyimlerini
II. başarılı bir insan
III. bir sanatçı gibi kullanabilen
IV. hayal gücüyle harmanlayıp
V. ortaya özgün eserler koyan
Yukarıdaki söz öbekleriyle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda doğru sıralama nasıl olur?
Anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturmak için ögelerin mantıksal bir sırayla dizilmesi gerekir. Doğru sıralama şöyledir: "Başarılı bir insan (II), birikimlerini ve deneyimlerini (I) hayal gücüyle harmanlayıp (IV) ortaya özgün eserler koyan (V) bir sanatçı gibi kullanabilen (III)." Bu sıralama anlam bütünlüğünü sağlamaktadır. Aslında cümlenin yüklemi "kullanabilen" değil, bir sıfat-fiil grubudur. Cümlenin tam hali "kullanabilen biridir" şeklinde biter.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, aşamalı bir durum bildiren bir eylem söz konusudur?
Aşamalı durum bildiren cümleler, bir olayın veya durumun aniden değil, yavaş yavaş, zaman içinde ve giderek değiştiğini anlatır. "Her geçen gün biraz daha serpiliyordu" ifadesi, bu kademeli değişimi açıkça göstermektedir.
7. "Yazarın bu eseri, olay örgüsündeki kopukluklara rağmen çarpıcı karakter analizleriyle ayakta kalmayı başarıyor." cümlesi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Cümlede, eserin "olay örgüsündeki kopukluklar" olumsuz bir eleştiri iken, "çarpıcı karakter analizleri" olumlu bir eleştiridir. Bir eserin hem zayıf hem de güçlü yönlerini bir arada sunan bu tür ifadelere değerlendirme veya eleştiri cümlesi denir.
8. "Toplantıya katılanların hiçbiri, sunulan bu cüretkâr teklife sıcak bakmadı." cümlesindeki "sıcak bakmadı" ifadesinin yerine aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
"Sıcak bakmamak" deyimi, bir fikre veya teklife olumsuz, isteksiz yaklaşmak, onu benimsememek anlamlarına gelir. A, B, C ve D şıkları bu anlamı karşılar. "Görmezden gelmemek" ise "dikkate almak, fark etmek" anlamına gelir ki bu, "sıcak bakmamak" ile tamamen zıt bir anlam taşır.
9. Aşağıdaki sorulardan hangisi, "Senin dün akşamki yemeğe neden gelmediğini bilmiyorum." cümlesinde cevabı olan bir ögeyi buldurmaya yönelik değildir?
Cümledeki ögeler ve onlara karşılık gelen sorular şöyledir: Neyi -> "senin dün akşamki yemeğe neden gelmediğini" (Belirtili Nesne); Kimin -> "senin" (Özne); Nereye -> "yemeğe" (Dolaylı Tümleç); Ne zaman -> "dün akşamki" (Zarf Tümleci). Cümlede eylemin nasıl yapıldığına dair bir bilgi bulunmadığı için "Nasıl?" sorusunun cevabı yoktur.
10. "Şehrin en eski kütüphanesinde, daha önce hiçbir araştırmacının incelemediği el yazması bir esere rastlandı." Bu cümleden çıkarılabilecek en kesin yargı aşağıdakilerden hangisidir?
"Daha önce hiçbir araştırmacının incelemediği" ifadesi, eserin bu buluşa kadar bilinmediği, üzerine bir çalışma yapılmadığı anlamına gelir. Bu, cümleden doğrudan ve yorumsuz bir şekilde çıkarılabilecek tek kesin yargıdır. Diğer seçenekler cümlenin sınırlarını aşan yorumlar içermektedir.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi, gerekçenin sonuca bağlanması şeklinde kurulmuştur?
Genellikle neden-sonuç cümlelerinde önce neden, sonra sonuç belirtilir (A, B, E şıkları). Bazen de önce sonuç, sonra "bu yüzden, bu nedenle" gibi bağlayıcılarla neden belirtilir (C şıkkı). D şıkkında ise önce sonuç ("beklenen verimi alamadık") belirtilmiş, ardından bu sonucun gerekçesi "çünkü" bağlacıyla açıklanmıştır. Bu yapı, gerekçenin sonuca bağlandığı bir anlatım biçimidir.
12. "Bir insanın karakteri hakkında fikir yürütmek için sözlerinden çok, zor zamanlarda sergilediği davranışlara bakmak gerekir." cümlesinin iletisiyle örtüşen atasözü hangisidir?
Cümlede, bir kişinin gerçek karakterinin "zor zamanlarda" ortaya çıktığı vurgulanmaktadır. "Dost kara günde belli olur." atasözü de tam olarak bu fikri ifade eder; yani insanların gerçek yüzü ve dostluğu, iyi günlerde değil, sıkıntılı ve "kara" günlerde anlaşılır.