İçereği Atla
Paragrafta Anlam Testi - 1

Paragrafta Anlam Testi - 1

Popüler kültür ürünleri, doğaları gereği, anlık ve geçici bir haz sunmak üzere tasarlanır. Bu ürünler, derin bir felsefi altyapıdan ya da kalıcı bir estetik kaygıdan çok, o anın trendlerine ve kitlesel beğenilerine hitap eder. Bu yüzden bir pop şarkısının ömrü genellikle birkaç ayla sınırlıyken, bir Beethoven senfonisi yüzyıllardır dinlenir. Kısacası, popüler olanın kalıcı olanla karıştırılması, sanatın doğasını anlamakta yapılan temel bir yanılgıdır. Gerçek sanat, zamana karşı direnebilen ve her dinleyişte yeni anlam katmanları sunabilen eserdir.

1. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: C
Parçada, popüler olanın "geçici", gerçek sanatın ise "kalıcı" olduğu fikri, Beethoven ve pop şarkısı örneği üzerinden karşılaştırılarak vurgulanmaktadır. Parçanın ana fikri, bir eserin değerini popülerliğinin değil, kalıcılığının belirlediğidir.
Dijital okuryazarlık, günümüz dünyasında temel bir beceri haline gelmiştir. Bu kavram, sadece bir metni dijital bir ekranda okuyabilmekten çok daha fazlasını ifade eder. Dijital okuryazar bir birey, internet üzerindeki bilgiye eleştirel bir gözle yaklaşabilmeli, doğru bilgi ile yanlış bilgiyi (dezenformasyon) ayırt edebilmelidir. Ayrıca, dijital araçları kullanarak yeni içerikler üretebilme ve bu içerikleri etkili bir şekilde paylaşabilme yeteneğine de sahip olmalıdır. Bu beceri, aynı zamanda siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması gibi konularda da bir bilinç gerektirir. Kısacası, dijital dünyada pasif bir tüketici olmaktan çıkıp, bilinçli ve üretken bir birey olmayı kapsar.

2. Bu parçadan "dijital okuryazarlık" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

Doğru Cevap: C
Parçada dijital okuryazarlığın ne olduğu ve hangi becerileri kapsadığı anlatılmaktadır. Ancak geleneksel okuryazarlıkla bir karşılaştırma yapılarak birinin diğerinden daha az veya daha çok önemli olduğuna dair bir yargıda bulunulmamıştır.
(I) Yapay zekâ, son yıllarda sanat üretiminde de kendine yer bulmaya başladı. (II) Özellikle görsel sanatlarda, metin tabanlı komutlarla saniyeler içinde özgün eserler üretebilen yapay zekâ modelleri büyük ilgi görüyor. (III) Bu modeller, milyarlarca görsel veriyle eğitilerek farklı stilleri ve konseptleri bir araya getirme yeteneği kazanıyor. (IV) Sanatın geleceği ve sanatçının rolü üzerine yapılan tartışmalar ise bu teknolojik gelişmelerle birlikte yeniden alevlendi. (V) Birçok sanatçı, yapay zekâyı bir tehdit olarak değil, yaratıcılıklarını destekleyen yeni bir araç olarak görme eğiliminde. (VI) Onlara göre önemli olan, bu aracı kullanarak insanın ifade edemeyeceği yeni estetik biçimler keşfetmektir.

3. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

Doğru Cevap: C
Parçanın ilk üç cümlesi (I, II, III), yapay zekânın sanatta nasıl kullanıldığına ve teknik altyapısına odaklanmaktadır. IV. cümleden itibaren ise konunun yönü değişmekte ve yapay zekânın sanat dünyasında yarattığı "felsefi tartışmalara" ve sanatçıların bu duruma bakış açısına geçilmektedir. Bu nedenle yeni bir konuya geçiş IV. cümle ile başlamaktadır.
(I) Biyomimikri, doğadaki modellerden, sistemlerden ve unsurlardan ilham alarak insan problemlerine sürdürülebilir çözümler bulmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. (II) Örneğin, yusufçuğun kanat yapısı, daha verimli rüzgâr türbinlerinin tasarlanmasında mühendislere ilham vermiştir. (III) Doğa, milyonlarca yıllık evrimsel süreçte en verimli ve en dayanıklı tasarımları zaten geliştirmiştir. (IV) Termit yuvalarının karmaşık havalandırma sistemleri, enerji harcamadan binaları serin tutan mimari tasarımlar için bir model oluşturmuştur. (V) Doğa, aynı zamanda estetik açıdan da insanlara sonsuz bir ilham kaynağı sunar.

4. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

Doğru Cevap: E
Paragrafın genelinde biyomimikri kavramı, doğadan "işlevsel" ve "pratik" çözümler (enerji verimliliği, havalandırma vb.) almak üzerine kuruludur. II, III ve IV. cümleler bu ana fikri destekleyen örnekler ve açıklamalar sunar. V. cümle ise doğanın "estetik" ilham kaynağı olmasından bahsederek, paragrafın işlevsellik ve problem çözme odaklı ana temasından sapmaktadır.
Bir yazar için en büyük tehlikelerden biri, kendini tekrar etmeye başlamasıdır. Kendi üslubunu, kendi konularını bulmuş bir sanatçı, bir süre sonra bu güvenli limandan ayrılmak istemeyebilir. Okurları ondan ne beklediğini bilir, o da okurlarına beklediğini verir. Ancak bu durum, sanatçının yaratıcılığını yavaş yavaş tüketen, onu bir zanaatçıya dönüştüren bir kısır döngüdür. Gerçek sanatçı, her yeni eserinde hem kendini hem de okurunu şaşırtabilmeli, daha önce yürümediği patikalara cesaretle adım atabilmelidir. ----.

5. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Doğru Cevap: B
Paragrafta, sanatçının sürekli kendini yenilemesi ve risk alması gerektiği vurgulanmaktadır. Kendini tekrar etmenin ise yaratıcılığı öldüren bir "kısır döngü" olduğu belirtilmiştir. Bu düşünce akışına en uygun devam cümlesi, yenilik arayışının zıttı olan "rutin" kavramını içeren B şıkkıdır.
Minimalizm, son yıllarda popülerleşen bir yaşam felsefesidir. Temelde, daha az eşya ile yaşayarak daha fazla anlam ve özgürlük bulma fikrine dayanır. Bu akıma göre, hayatımızı dolduran nesneler, aslında zamanımızı, enerjimizi ve paramızı tüketen birer yüktür. Tüketim kültürünün sürekli "daha fazlasına sahip ol" mesajı, insanı bir tatminsizlik döngüsüne hapseder. Minimalizm ise bu duruma bir karşı çıkıştır. O, "Daha az, daha çoktur." der. Örneğin, yüzlerce kitaptan oluşan bir kütüphane yerine, size gerçekten ilham veren on kitapla yaşamak daha değerli olabilir.

6. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri ağır basmaktadır?

Doğru Cevap: C
Paragraf, "Minimalizm nedir?" sorusuna cevap vererek başlar, bu bir "tanımlama"dır. Paragrafın genelinde bu felsefenin ne olduğu hakkında bilgi verilir, bu "açıklama"dır. Son cümlede ise "kitaplık" üzerinden somut bir durum sunulur, bu da "örnekleme"dir.

7. I. Bu bağışıklık, o hastalığa karşı vücudun bir savunma mekanizması geliştirmesiyle sağlanır.
II. Aşı, zayıflatılmış veya ölü mikropların vücuda verilerek hastalığa karşı yapay bir bağışıklık oluşturma yöntemidir.
III. Vücut bu zayıf mikroplarla karşılaştığında, onlarla nasıl savaşacağını öğrenir ve hafızasına kaydeder.
IV. Böylece, ileride aynı mikrobun güçlü bir versiyonuyla karşılaştığında, hazırlıklı olur ve hastalığı kolayca yener.
V. İnsan vücudu, bazı hastalıkları bir kez geçirdikten sonra onlara karşı doğal bir bağışıklık kazanır.

Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istenirse baştan üçüncü cümle hangisi olur?

Doğru Cevap: C
Paragrafın mantıksal akışı şu şekildedir: Aşı kavramı tanıtılır (II). Vücudun aşıya nasıl tepki verdiği açıklanır (III). Bu tepkinin gelecekte nasıl bir koruma sağladığı belirtilir (IV). Doğal bağışıklıkla bir paralellik kurulur (V). Bu bağışıklığın nasıl oluştuğu açıklanır (I). En mantıklı giriş cümlesi II'dir. Onu III ve IV takip eder. Dolayısıyla doğru sıralama II-III-IV-V-I şeklinde olabilir. Bu durumda baştan üçüncü cümle III'tür.
Kesinlikle evet. Özellikle kurgu dışı metinlerde bu durum daha da belirgindir. Bir yazarın, bir konu hakkındaki tüm bilgileri, tüm argümanları sunması beklenemez. Yazar, elindeki verilerden bir seçki yapar ve bunları kendi bakış açısı doğrultusunda bir çerçeveye oturtur. Hangi bilgiyi öne çıkaracağı, hangi detayı atlayacağı, hangi iki olgu arasında bir neden-sonuç ilişkisi kuracağı tamamen yazarın öznel tercihleridir. Bu nedenle, aynı konu hakkında yazılmış iki farklı kitabı okuduğumuzda, bambaşka sonuçlara varabiliriz.

8. Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine bir yanıt niteliğindedir?

Doğru Cevap: D
Paragraf, bir metnin, özellikle de kurgu dışı metinlerin, yazarın "öznel tercihleri" ve "bakış açısı" doğrultusunda şekillendiğini savunmaktadır. Parçanın genelindeki argümanlar, bir metnin asla tamamen nesnel olamayacağı fikrini desteklemektedir. Bu da D şıkkındaki soruya bir cevap niteliğindedir.
Evin bahçeye açılan arka kapısından çıktığında, yüzüne serin bir akşam rüzgârı vurdu. Yeni biçilmiş çimlerin keskin kokusu, ıhlamur ağacından yayılan tatlı kokuya karışıyordu. Uzaktan, bir ağustos böceğinin monoton cırıltısı duyuluyordu. Gökyüzü, gün batımının son kırıntılarıyla turuncudan mora çalan bir renk cümbüşü içindeydi. Çiçeklerin üzerine konmuş çiğ taneleri, son ışık huzmelerinde elmas gibi parlıyordu.

9. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyulardan hangilerine ait ayrıntılara yer verilmemiştir?

Doğru Cevap: E
Parçada "serin rüzgâr" (dokunma), "keskin koku, tatlı koku" (koklama), "ağustos böceğinin cırıltısı" (işitme), "renk cümbüşü, parlayan çiğ taneleri" (görme) gibi ayrıntılarla dört duyuya hitap edilmektedir. Ancak tatma duyusuna yönelik herhangi bir ayrıntı bulunmamaktadır.
Bazıları, teknolojinin insan ilişkilerini zayıflattığını, yüz yüze iletişimi ortadan kaldırdığını iddia ediyor. Bu görüşe katılmak mümkün değil. Aksine, teknoloji, coğrafi mesafeleri ortadan kaldırarak daha önce görüşme imkânı bulamayan insanları bir araya getiriyor. Ailesinden uzakta yaşayan bir öğrenci, artık onlarla her gün görüntülü konuşabiliyor. Farklı ülkelerdeki meslektaşlar, ortak projeleri sanal toplantılarla yürütebiliyor. Elbette teknolojinin yanlış kullanımı sorunlara yol açabilir ama bu, aracın kendisinin değil, onu kullananın hatasıdır. Sorun, teknolojide değil, onu hayatımızın merkezine koyma biçimimizdedir.

10. Bu parçada yazarın savunduğu temel görüş aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: C
Yazar, parçanın başında teknolojinin ilişkileri zayıflattığı yönündeki karşıt görüşü sunmakta, ardından "Bu görüşe katılmak mümkün değil." diyerek kendi tezini ortaya koymaktadır. Parçanın devamında da bu tezini örneklerle desteklemektedir. Yazarın temel tezi, sorunun teknolojide değil, onun kullanım biçiminde olduğudur.
(I) İnsan beyni, karmaşık problemleri çözmek için iki farklı düşünme modunu kullanır: odaklanmış düşünme ve dağınık düşünme. (II) Odaklanmış mod, dikkatimizi tek bir noktaya topladığımız, analitik ve sıralı bir yol izlediğimiz durumdur. (III) Bu mod, daha önce öğrendiğimiz bir problemi çözerken oldukça etkilidir. (IV) Dağınık mod ise zihnin daha serbest ve ilişkisel çalıştığı, büyük resmi gördüğü bir durumdur. (V) Yeni bir fikir bulmaya veya daha önce hiç karşılaşmadığımız bir probleme çözüm aramaya çalıştığımızda ise asıl yaratıcılık bu modda ortaya çıkar.

11. Parçanın anlam bütünlüğünü sağlamak için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?

Doğru Cevap: D
Parçada iki farklı düşünme modu tanıtılmaktadır. II. cümle "Odaklanmış mod"u tanıtır ve hemen ardından bu modun işlevini açıklayan III. cümlenin gelmesi gerekir. Ancak mevcut sıralamada odaklanmış modun işlevi (III) ile dağınık modun tanımı (IV) arasında bir kopukluk vardır. Anlam bütünlüğü için, odaklanmış modun tanımından sonra dağınık modun tanımının gelmesi (II'den sonra IV), ardından da her birinin işlevlerinin sırayla açıklanması gerekir. Bu nedenle III ve IV yer değiştirmelidir.
Birçok insan, mutluluğun büyük hedeflere ulaşmak ya da olağanüstü olaylar yaşamakla elde edileceğine inanır. Bu yüzden sürekli gelecekteki bir "büyük an"ı bekleyerek bugünü ıskalarlar. Oysa mutluluk, çoğu zaman anlık ve küçük detaylarda gizlidir. Sabah kahvesinin kokusunda, sevdiğiniz bir şarkının nakaratında, bir dostla yapılan içten bir sohbette ya da sadece pencereden sızan güneş ışığının sıcaklığında bulunabilir. Bu anları fark etme ve onlardan keyif alma becerisi, mutluluğu bir varış noktası olarak değil, bir yolculuk olarak görmeyi gerektirir.

12. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

Doğru Cevap: E
Parçada, mutluluğun "sadece" büyük hedeflere ulaşmakla ilgili olmadığı, küçük anlarda da aranması gerektiği anlatılmaktadır. Ancak bu, büyük hedefler koymanın "her zaman" insanı mutsuz edeceği anlamına gelmez. Parça, büyük hedefleri kötülemiyor, sadece mutluluğun tek kaynağı olmadıklarını belirtiyor.