İçereği Atla
Test 3: Dünya Gücü Osmanlı

Dünya Gücü Osmanlı

TEST - 3

Soru 1: Fatih Sultan Mehmet Dönemi'nde;
I. Kırım'ın alınması,
II. Trabzon Rum İmparatorluğu'na son verilmesi,
III. Otlukbeli Savaşı'nın kazanılması
gelişmelerinden hangileri, Karadeniz'in bir Türk gölü hâline gelmesinde doğrudan etkili olmuştur?

Doğru Cevap: B) I ve II

Açıklama: Karadeniz'in Türk gölü olması, denize kıyısı olan önemli noktaların ele geçirilmesiyle mümkündür. Kırım'ın alınmasıyla Karadeniz'in kuzeyi, Trabzon Rum İmparatorluğu'na son verilmesiyle de Anadolu'nun kuzeydoğu kıyıları tamamen Osmanlı denetimine girmiştir. Otlukbeli Savaşı ise Doğu Anadolu'daki Akkoyunlu tehlikesini engellemeye yönelik bir kara savaşıdır ve Karadeniz hakimiyetiyle doğrudan bir ilişkisi yoktur.

Soru 2: II. Bayezid Dönemi'nde yaşanan Cem Sultan Olayı'nın;
I. Memlükler,
II. Rodos Şövalyeleri,
III. Papalık
gibi dış güçlerin müdahil olmasıyla uluslararası bir sorun hâline geldiği bilinmektedir. Bu durum, Osmanlı Devleti'ni aşağıdaki politikalardan hangisini izlemeye mecbur bırakmıştır?

Doğru Cevap: A) Batı'ya yönelik fetihlerde pasif bir politika izlemeye

Açıklama: Cem Sultan'ın Avrupalı güçlerin elinde bir koz olarak tutulması, Osmanlı Devleti'nin Batı'ya karşı büyük bir sefere çıkmasını engellemiştir. Çünkü böyle bir durumda Papalık'ın Cem Sultan'ı serbest bırakarak bir Haçlı seferi başlatması ve Osmanlı'da bir iç savaş çıkarması tehlikesi bulunuyordu. Bu nedenle II. Bayezid, Batı'ya karşı daha temkinli ve pasif bir politika izlemek zorunda kalmıştır.

Soru 3: Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi ile Memlük Devleti'ne son vermesi, Osmanlı Devleti'ne hem siyasi hem de dinî açıdan önemli kazanımlar sağlamıştır. Aşağıdakilerden hangisi bu seferin yalnızca dinî nitelikteki sonucudur?

Doğru Cevap: C) Halifelik makamının Osmanlı hanedanına geçmesi

Açıklama: Baharat Yolu ve Venedik vergisi ekonomik, Doğu Akdeniz ve Hicaz'ın alınması ise siyasi ve stratejik sonuçlardır. Halifelik ise İslam dünyasının dinî liderliği anlamına geldiği için, bu seferin doğrudan ve yalnızca dinî nitelikteki en önemli sonucudur. Bu olayla birlikte Osmanlı padişahları aynı zamanda tüm Sünni İslam dünyasının lideri konumuna gelmiştir.

Soru 4: Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki en büyük rakibi olan Habsburg Hanedanı ile olan mücadelesi hangi iki devlet üzerinden yürütülmüştür?

Doğru Cevap: A) Avusturya ve Almanya

Açıklama: Bu dönemde Habsburg Hanedanı iki kola ayrılmıştı. Avusturya kolunu Kanuni'nin en büyük rakibi Ferdinand yönetirken, İspanya ve Almanya kolunu ise yine Habsburg soyundan gelen Şarlken (Kutsal Roma-Germen İmparatoru) yönetiyordu. Dolayısıyla Osmanlı'nın Orta Avrupa'daki mücadelesi doğrudan bu iki Habsburg gücüne (Avusturya ve Almanya) karşı olmuştur.

Soru 5: Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde İran (Safeviler) üzerine düzenlenen seferler sonucunda Bağdat, Erivan, Karabağ ve Nahçıvan gibi bölgeler ele geçirilmiş ve 1555'te Amasya Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmanın en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: E) Osmanlı Devleti ile Safeviler arasında yapılan ilk resmî antlaşma olması

Açıklama: Yavuz Sultan Selim Dönemi'nde başlayan Osmanlı-Safevi mücadelesi, Kanuni Dönemi'nde de devam etmiş ancak ilk kez 1555 Amasya Antlaşması ile taraflar arasında resmî bir barış ve sınır tespiti yapılmıştır. Bu özelliğiyle bu antlaşma, iki devlet arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktasıdır.

Soru 6: Sokullu Mehmet Paşa'nın sadrazamlığı döneminde donanmanın İnebahtı'da yakılmasına rağmen kısa sürede daha güçlü bir donanma inşa edilmesiyle ilgili olarak Venedik elçisine söylediği "Biz sizden Kıbrıs'ı alarak kolunuzu kestik, siz ise donanmamızı yakarak sakalımızı tıraş ettiniz." sözü, Osmanlı Devleti'nin hangi özelliğini vurgulamaktadır?

Doğru Cevap: A) Ekonomik gücünü ve kaynaklarını hızla yenileyebilme kapasitesini

Açıklama: Bu ünlü sözde "kesilen kolun geri gelmeyeceği" (Kıbrıs'ın kalıcı bir kayıp olduğu), "kesilen sakalın ise daha gür çıkacağı" (donanmanın yeniden ve daha güçlü yapılabileceği) benzetmesi yapılır. Bu, Osmanlı Devleti'nin uğradığı büyük bir maddi kaybı (donanma) kısa sürede telafi edebilecek ekonomik güce ve kaynaklara sahip olduğunu vurgulamaktadır.

Soru 7: Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra kendisini "Kayser-i Rum" (Roma İmparatoru) olarak da tanımlamıştır. Fatih'in bu unvanı kullanmasının altında yatan temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: B) Roma İmparatorluğu'nun mirasçısı olduğunu iddia ederek Batı dünyası üzerinde hak iddia etmek

Açıklama: Doğu Roma'nın (Bizans) başkenti olan İstanbul'u fetheden Fatih, kendisini bu devletin doğal mirasçısı olarak görmüştür. "Kayser-i Rum" unvanını kullanarak, sadece bir İslam sultanı değil, aynı zamanda Roma'nın mirasına sahip çıkan bir imparator olduğunu ve bu nedenle tüm Avrupa (Roma toprakları) üzerinde hâkimiyet kurma hakkı olduğunu iddia etmiştir. Bu, bir cihan hâkimiyeti idealidir.

Soru 8: Yavuz Sultan Selim'in Safeviler üzerine düzenlediği Çaldıran Seferi öncesinde, Anadolu'daki Şii propagandasına ve isyanlarına karşı sert tedbirler alması, öncelikle aşağıdakilerden hangisini amaçlamıştır?

Doğru Cevap: D) Sefere çıkarken ordunun arkasını ve devletin iç güvenliğini sağlamak

Açıklama: Büyük bir orduyla Doğu'ya sefere çıkarken Anadolu'da Safevi yanlısı bir isyanın çıkması, ordunun ikmal yollarını kesebilir ve devleti iki ateş arasında bırakabilirdi. Yavuz'un sefer öncesi aldığı sert tedbirlerin temel amacı, bu iç tehdidi ortadan kaldırarak ordu sefere gittiğinde devletin arkasını güvence altına almaktı.

Soru 9: Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde;
I. Rodos'un Fethi,
II. Preveze Deniz Zaferi,
III. Cerbe Deniz Zaferi
gelişmelerinden hangileri, Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'deki hâkimiyetini güçlendirmeye yöneliktir?

Doğru Cevap: E) I, II ve III

Açıklama: Rodos'un fethiyle Doğu Akdeniz ticaret yollarının güvenliği sağlanmış (I), Preveze Deniz Zaferi ile Haçlı donanması yenilgiye uğratılarak Akdeniz'de üstünlük kurulmuş (II) ve Cerbe Deniz Zaferi ile bu üstünlük pekiştirilerek Batı Akdeniz'de de Osmanlı gücü kanıtlanmıştır (III). Her üç gelişme de doğrudan Akdeniz hakimiyeti ile ilgilidir.

Soru 10: Fatih Kanunnamesi'nde yer alan "Her kimseye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katl eylemek münasiptir." ifadesi, devlet yönetiminde hangi anlayışa öncelik verildiğini göstermektedir?

Doğru Cevap: A) Devletin bekası ve merkezî otoritenin devamlılığı

Açıklama: "Nizâm-ı âlem" (dünya düzeni) ifadesi, devletin varlığının ve düzeninin her şeyden üstün olduğunu belirtir. Bu madde, taht kavgalarının devleti zayıflatmasını ve Fetret Devri gibi felaketlere yol açmasını önlemek için, devletin bekasını bireylerin (şehzadelerin) canından daha önemli gören merkeziyetçi bir anlayışı yansıtmaktadır.

Soru 11: Aşağıdakilerden hangisi Fatih Sultan Mehmet Dönemi'nde fethedilen yerlerden biri değildir?

Doğru Cevap: E) Belgrad

Açıklama: Fatih Sultan Mehmet, sayılan yerlerin tamamını fethederek Balkanlar'daki Osmanlı hakimiyetini sağlamlaştırmıştır. Ancak 1456 yılında kuşattığı Belgrad'ı, Macarların güçlü savunması nedeniyle alamamıştır. Belgrad, Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1521 yılında fethedilmiştir.

Soru 12: Yavuz Sultan Selim'in, Safevi ve Memlük gibi Doğu'daki Müslüman devletler üzerine sefere çıkması, babası II. Bayezid'in hangi politikasında köklü bir değişikliğe gittiğini gösterir?

Doğru Cevap: D) Fetih yönünü Doğu'ya çevirme

Açıklama: II. Bayezid ve önceki padişahlar, genellikle fetih yönünü Batı'ya (Balkanlar ve Avrupa) çevirmiş ve gaza politikasını bu yönde yürütmüşlerdi. Yavuz Sultan Selim ise saltanatının büyük bölümünde Batı ile barışı korumuş ve tüm enerjisini Doğu'daki Safevi ve Memlük tehlikelerini ortadan kaldırmaya yöneltmiştir. Bu, fetih politikasında önemli bir strateji değişikliğidir.

Soru 13: Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde Fransa'ya tanınan kapitülasyonların, "iki hükümdarın hayatta kaldığı sürece geçerli olması" maddesi, Osmanlı Devleti'nin hangi konudaki endişesini yansıtmaktadır?

Doğru Cevap: B) Verilen ayrıcalıkların gelecekte devlete karşı bir hak olarak kullanılabilmesi

Açıklama: Bu madde, kapitülasyonların kalıcı ve bağlayıcı bir antlaşma olmadığını, padişahın bir lütfu olduğunu ve bir sonraki padişahın bu lütfu devam ettirmeyebileceğini belirtir. Bu, Osmanlı Devleti'nin, verilen bu geçici ayrıcalıkların ileride Fransa tarafından kazanılmış bir hak olarak iddia edilmesini ve Osmanlı egemenliğini zedelemesini önlemeye yönelik bir hukuki tedbirdir.

Soru 14: Fatih Sultan Mehmet'in, Otlukbeli Savaşı'nda Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ı yenilgiye uğratması, aşağıdakilerden hangisini sağlamıştır?

Doğru Cevap: A) Doğu Anadolu üzerindeki Osmanlı hakimiyetinin pekişmesini

Açıklama: Akkoyunlu Devleti, o dönemde Doğu Anadolu'daki en büyük güçtü ve Osmanlı hakimiyetini tehdit ediyordu. Bu zaferle Akkoyunlu tehdidi ortadan kaldırılmış ve Fırat Nehri'ne kadar olan Doğu Anadolu toprakları üzerindeki Osmanlı egemenliği güvence altına alınmıştır.

Soru 15: Yavuz Sultan Selim'in, Ridaniye Savaşı'nda ateşli silahları ve "Turan Taktiği"ni birleştirerek Memlük ordusunu yenmesi, onun hangi özelliğini göstermektedir?

Doğru Cevap: D) Yenilikçi ve geleneksel askeri taktikleri birleştirebilen bir komutan olduğunu

Açıklama: Turan Taktiği (Hilal Taktiği), eski Türklerden beri kullanılan geleneksel bir süvari taktiğidir. Ateşli silahlar ise dönemin askeri yeniliğidir. Yavuz'un, Memlük ordusunu bu iki farklı unsuru bir arada kullanarak yenmesi, onun hem geleneksel savaş sanatına hakim hem de askeri yenilikleri stratejilerine adapte edebilen usta bir komutan olduğunu gösterir.

Soru 16: Coğrafi Keşifler sonucunda ticaret yollarının Atlas Okyanusu'na kaymasıyla Osmanlı Devleti'nin vergi gelirlerinde azalma yaşanmıştır. Aşağıdaki projelerden hangisi, bu olumsuzluğu gidermeye yönelik bir girişimdir?

Doğru Cevap: A) Süveyş Kanalı Projesi

Açıklama: Süveyş Kanalı Projesi'nin temel amacı, Akdeniz ile Kızıldeniz'i birleştirerek, Coğrafi Keşifler nedeniyle önemini yitiren Baharat Yolu'nu ve Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmaktı. Bu, Coğrafi Keşiflerin olumsuz ekonomik etkilerini tersine çevirmeye yönelik stratejik bir hamleydi.

Soru 17: Fatih Sultan Mehmet Dönemi'nde Enderun Mektebi'nin geliştirilerek devşirme kökenli devlet adamlarının yetiştirilmesinin yaygınlaştırılması, aşağıdaki gruplardan hangisinin devlet yönetimindeki etkinliğini azaltmaya yöneliktir?

Doğru Cevap: B) Köklü Türk aileleri (Çandarlılar gibi)

Açıklama: Kuruluş Dönemi'nde Çandarlılar gibi güçlü ve köklü Türk aileleri devlet yönetiminde çok etkiliydi. Fatih, merkezi otoritesini mutlak kılmak için bu ailelerin gücünü kırmak istemiştir. Devşirme sistemiyle, doğrudan kendisine sadık, başka bir aile veya gruba bağlılığı olmayan, tamamen "padişahın kulu" olan bir yönetici sınıfı oluşturarak Türk ailelerinin nüfuzunu dengelemiş ve kırmıştır.

Soru 18: Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde, Osmanlı donanmasının aşağıdaki faaliyetlerinden hangisi, Akdeniz hâkimiyeti mücadelesi kapsamında değerlendirilemez?

Doğru Cevap: C) Hint Deniz Seferleri

Açıklama: Diğer seçeneklerin tamamı Akdeniz'de gerçekleşen ve bu denizdeki Osmanlı hakimiyetini güçlendiren olaylardır. Hint Deniz Seferleri ise, adından da anlaşılacağı gibi, Hint Okyanusu'nda Portekizlilere karşı yapılmıştır ve Akdeniz mücadelesinden farklı bir coğrafyada gerçekleşmiştir.

Soru 19: Barbaros Hayreddin Paşa'nın komutasındaki Cezayir'in, kendi isteğiyle Osmanlı Devleti'ne katılması, Osmanlı'nın hangi alandaki gücünü ve prestijini göstermektedir?

Doğru Cevap: A) Denizcilik ve Akdeniz hâkimiyeti

Açıklama: Barbaros Hayreddin Paşa, Kuzey Afrika'da güçlü bir denizci liderdi. İspanyollara ve diğer Hristiyan güçlere karşı tek başına mücadele etmekte zorlandığı için, Akdeniz'in en büyük Müslüman deniz gücü olan Osmanlı'ya katılmayı tercih etmiştir. Bu durum, Osmanlı donanmasının Akdeniz'deki Hristiyan güçlere karşı bir koruyucu ve lider olarak görüldüğünü kanıtlar.

Soru 20: Fatih Sultan Mehmet Dönemi'nde Kırım Hanlığı'nın Osmanlı Devleti'ne bağlanmasının, aşağıdaki ticaret yollarından hangisi üzerindeki Osmanlı denetimini kesinleştirdiği söylenebilir?

Doğru Cevap: B) İpek Yolu

Açıklama: İpek Yolu'nun kuzey kolu, Orta Asya'dan Kırım'a ve Karadeniz limanlarına ulaşmaktaydı. İstanbul'un fethiyle yolun batı ucu, Kırım'ın fethiyle de kuzeydeki en önemli limanlar Osmanlı denetimine girmiştir. Bu iki fetih, İpek Yolu'nun Karadeniz'e ulaşan güzergahı üzerindeki Osmanlı kontrolünü kesinleştirmiştir.