Anlatım Bozuklukları Testi - 2
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çatı uyumsuzluğundan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Birleşik veya sıralı cümlelerde, fiilimsiler ile yüklemin aynı çatıda (etken-edilgen) olması gerekir. Bu cümlede "tamamlanıp" fiilimsisi edilgen (-l- eki almış) iken, "çıkacak" yüklemi etkendir. Bu duruma çatı uyumsuzluğu denir. Cümle, "Bütün hazırlıkları tamamlayıp yola öyle çıkacak." (etken-etken) veya "Bütün hazırlıklar tamamlanıp yola öyle çıkılacak." (edilgen-edilgen) şeklinde düzeltilmelidir.
2. "Düşünceler zamanla değişir, eski önemini yitirirler." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?
İnsan dışındaki varlıklar (hayvan, bitki, cansız varlık, soyut kavram) cümlenin öznesi olduğunda ve çoğul eki aldığında, yüklem daima tekil olur. Bu cümlede özne olan "düşünceler" insan dışı bir varlık olduğu için yüklemin "yitirirler" (çoğul) değil, "yitirir" (tekil) olması gerekirdi.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
Bu cümlede yüklem eksikliği vardır. "Çay içilir" ancak "peynir ekmek içilmez, yenir". Cümledeki "içti" yüklemi her iki öge için de ortak kullanılamaz. Cümlenin doğru hâli: "Kahvaltıda peynir ekmek yedi ve bir bardak çay içti." şeklinde olmalıdır.
4. "Polis, zanlının evine gizli ve habersizce bir baskın düzenledi." cümlesindeki anlatım bozukluğunun sebebi nedir?
"Gizli" ve "habersizce" kelimeleri eş anlamlıdır. Bir eylemin gizli yapılması, zaten habersizce yapıldığı anlamına gelir. Bu nedenle iki kelimenin bir arada kullanılması gereksizdir ve anlatım bozukluğuna yol açar.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
"Budamak", ağaçların dallarını kesmek anlamına gelir. Ancak belediye genellikle ağaçları kesmez, "diker". Eğer yeni ağaçlar toprakla buluşturuluyorsa "ekmek" (tohum için) veya "dikmek" (fidan için) fiilleri kullanılmalıdır. Cümlede "dikti" veya "fidan dikti" denmeliydi.
6. "Kardeşimi senden daha çok ararım." cümlesindeki anlatım bozukluğunun temel nedeni nedir?
Bu cümlede bir karşılaştırma hatasından kaynaklanan anlam belirsizliği vardır. Cümleden iki farklı anlam çıkabilir:
1. Kardeşimi arama eylemini, seni arama eylemimden daha sık yaparım.
2. Kardeşimi arama sıklığım, senin kardeşimi arama sıklığından daha fazladır.
Bu belirsizlik bir anlatım bozukluğudur.
7. "Bu tür etkinliklere her zaman destek olur ve gelişmesi için çalışırız." cümlesindeki anlatım bozukluğu nasıl giderilebilir?
Bu cümlede tamlayan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. İkinci cümlenin başındaki "gelişmesi" kelimesinin tamlayanı ("neyin gelişmesi?") belli değildir. Cümlenin "Bu tür etkinliklere her zaman destek olur ve bunların gelişmesi için çalışırız." şeklinde düzeltilmesi gerekir.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Sıralı isim cümlelerinde, her iki cümlenin de yükleminin aynı ek fiile bağlanması gerekir. Aksi takdirde ek fiil eksikliği oluşur. Bu cümlede ikinci yüklem olan "yapılıydı" kelimesindeki "-idi" ek fiili, ilk yüklem olan "kısa" kelimesi için ortak kullanılamaz. Cümlenin "Boyu kısaydı, bedeni ise oldukça yapılıydı." şeklinde düzeltilmesi gerekir.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlama yanlışlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Sıfat ve isimlerin ortak bir tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna yol açabilir. Bu cümlede "tıbbi" sıfatı ile "gıda" ismi, ortak tamlanan olan "yardımı" kelimesine bağlanmıştır. "Tıbbi yardım" doğru bir kullanım iken, "gıda yardımı" bir isim tamlamasıdır. Cümlenin "Depremzedelere her türlü tıbbi yardım ve gıda yardımı yapıldı." veya "Depremzedelere her türlü tıbbi malzeme ve gıda yardımı yapıldı." şeklinde düzeltilmesi gerekir.
10. "Size sürekli engel oluyor, asla yardım etmiyordu." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?
İlk cümlenin dolaylı tümleci ("size") ikinci cümlenin yüklemiyle uyumlu değildir. "Size engel oluyor" doğru iken, "size yardım etmiyordu" ifadesi dil bilgisi açısından yanlıştır. İkinci cümlenin yüklemi "yardım etmek" fiili "-e" hâl eki alan bir dolaylı tümleç gerektirir. Cümle "Size sürekli engel oluyor, size asla yardım etmiyordu." şeklinde olmalıydı. Cümledeki anlatım bozukluğu, dolaylı tümlecin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç yanlışlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
"Çünkü" bağlacı, kendinden önceki cümlenin nedenini açıklamak için kullanılır. Bu cümlede "sizinle görüşmek istemem", "gelemememin" bir nedeni değil, tam tersi bir durumdur. Cümlede anlamca bir çelişki vardır. Cümlenin "Yarın gelemem ama sizinle görüşmek istiyorum." veya "Sizinle görüşmek istediğim için yarın geleceğim." gibi bir yapıda olması gerekirdi.
12. "Bu yasa meclisten mutlaka geçeceğini umuyorum." cümlesindeki anlatım bozukluğunun sebebi nedir?
Bu cümle, temel cümlenin ("umuyorum") ve yan cümlenin ("yasanın geçeceğini") uyumsuzluğundan kaynaklanan bir yapısal bozukluk içerir. "Umuyorum" fiili, nesnesinin "-mesini" veya "-eceğini" şeklinde olmasını gerektirir. Cümlenin "Bu yasanın meclisten geçeceğini umuyorum." şeklinde düzeltilmesi gerekir. "Mutlaka" kelimesi ile "umuyorum" kelimesi arasında bir çelişki olsa da, asıl ve en temel bozukluk cümlenin yapısal olarak yanlış kurulmuş olmasıdır.
Anlatım Bozuklukları Testi - 2
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çatı uyumsuzluğundan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Birleşik veya sıralı cümlelerde, fiilimsiler ile yüklemin aynı çatıda (etken-edilgen) olması gerekir. Bu cümlede "tamamlanıp" fiilimsisi edilgen (-l- eki almış) iken, "çıkacak" yüklemi etkendir. Bu duruma çatı uyumsuzluğu denir. Cümle, "Bütün hazırlıkları tamamlayıp yola öyle çıkacak." (etken-etken) veya "Bütün hazırlıklar tamamlanıp yola öyle çıkılacak." (edilgen-edilgen) şeklinde düzeltilmelidir.
2. "Düşünceler zamanla değişir, eski önemini yitirirler." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?
İnsan dışındaki varlıklar (hayvan, bitki, cansız varlık, soyut kavram) cümlenin öznesi olduğunda ve çoğul eki aldığında, yüklem daima tekil olur. Bu cümlede özne olan "düşünceler" insan dışı bir varlık olduğu için yüklemin "yitirirler" (çoğul) değil, "yitirir" (tekil) olması gerekirdi.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
Bu cümlede yüklem eksikliği vardır. "Çay içilir" ancak "peynir ekmek içilmez, yenir". Cümledeki "içti" yüklemi her iki öge için de ortak kullanılamaz. Cümlenin doğru hâli: "Kahvaltıda peynir ekmek yedi ve bir bardak çay içti." şeklinde olmalıdır.
4. "Polis, zanlının evine gizli ve habersizce bir baskın düzenledi." cümlesindeki anlatım bozukluğunun sebebi nedir?
"Gizli" ve "habersizce" kelimeleri eş anlamlıdır. Bir eylemin gizli yapılması, zaten habersizce yapıldığı anlamına gelir. Bu nedenle iki kelimenin bir arada kullanılması gereksizdir ve anlatım bozukluğuna yol açar.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
"Budamak", ağaçların dallarını kesmek anlamına gelir. Ancak belediye genellikle ağaçları kesmez, "diker". Eğer yeni ağaçlar toprakla buluşturuluyorsa "ekmek" (tohum için) veya "dikmek" (fidan için) fiilleri kullanılmalıdır. Cümlede "dikti" veya "fidan dikti" denmeliydi.
6. "Kardeşimi senden daha çok ararım." cümlesindeki anlatım bozukluğunun temel nedeni nedir?
Bu cümlede bir karşılaştırma hatasından kaynaklanan anlam belirsizliği vardır. Cümleden iki farklı anlam çıkabilir:
1. Kardeşimi arama eylemini, seni arama eylemimden daha sık yaparım.
2. Kardeşimi arama sıklığım, senin kardeşimi arama sıklığından daha fazladır.
Bu belirsizlik bir anlatım bozukluğudur.
7. "Bu tür etkinliklere her zaman destek olur ve gelişmesi için çalışırız." cümlesindeki anlatım bozukluğu nasıl giderilebilir?
Bu cümlede tamlayan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. İkinci cümlenin başındaki "gelişmesi" kelimesinin tamlayanı ("neyin gelişmesi?") belli değildir. Cümlenin "Bu tür etkinliklere her zaman destek olur ve bunların gelişmesi için çalışırız." şeklinde düzeltilmesi gerekir.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Sıralı isim cümlelerinde, her iki cümlenin de yükleminin aynı ek fiile bağlanması gerekir. Aksi takdirde ek fiil eksikliği oluşur. Bu cümlede ikinci yüklem olan "yapılıydı" kelimesindeki "-idi" ek fiili, ilk yüklem olan "kısa" kelimesi için ortak kullanılamaz. Cümlenin "Boyu kısaydı, bedeni ise oldukça yapılıydı." şeklinde düzeltilmesi gerekir.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlama yanlışlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Sıfat ve isimlerin ortak bir tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna yol açabilir. Bu cümlede "tıbbi" sıfatı ile "gıda" ismi, ortak tamlanan olan "yardımı" kelimesine bağlanmıştır. "Tıbbi yardım" doğru bir kullanım iken, "gıda yardımı" bir isim tamlamasıdır. Cümlenin "Depremzedelere her türlü tıbbi yardım ve gıda yardımı yapıldı." veya "Depremzedelere her türlü tıbbi malzeme ve gıda yardımı yapıldı." şeklinde düzeltilmesi gerekir.
10. "Size sürekli engel oluyor, asla yardım etmiyordu." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?
İlk cümlenin dolaylı tümleci ("size") ikinci cümlenin yüklemiyle uyumlu değildir. "Size engel oluyor" doğru iken, "size yardım etmiyordu" ifadesi dil bilgisi açısından yanlıştır. İkinci cümlenin yüklemi "yardım etmek" fiili "-e" hâl eki alan bir dolaylı tümleç gerektirir. Cümle "Size sürekli engel oluyor, size asla yardım etmiyordu." şeklinde olmalıydı. Cümledeki anlatım bozukluğu, dolaylı tümlecin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç yanlışlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
"Çünkü" bağlacı, kendinden önceki cümlenin nedenini açıklamak için kullanılır. Bu cümlede "sizinle görüşmek istemem", "gelemememin" bir nedeni değil, tam tersi bir durumdur. Cümlede anlamca bir çelişki vardır. Cümlenin "Yarın gelemem ama sizinle görüşmek istiyorum." veya "Sizinle görüşmek istediğim için yarın geleceğim." gibi bir yapıda olması gerekirdi.
12. "Bu yasa meclisten mutlaka geçeceğini umuyorum." cümlesindeki anlatım bozukluğunun sebebi nedir?
Bu cümle, temel cümlenin ("umuyorum") ve yan cümlenin ("yasanın geçeceğini") uyumsuzluğundan kaynaklanan bir yapısal bozukluk içerir. "Umuyorum" fiili, nesnesinin "-mesini" veya "-eceğini" şeklinde olmasını gerektirir. Cümlenin "Bu yasanın meclisten geçeceğini umuyorum." şeklinde düzeltilmesi gerekir. "Mutlaka" kelimesi ile "umuyorum" kelimesi arasında bir çelişki olsa da, asıl ve en temel bozukluk cümlenin yapısal olarak yanlış kurulmuş olmasıdır.