Anlatım Bozuklukları Testi - 3
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümleci eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Bu cümlenin ilk bölümündeki "Hiçbir zaman" zarfı olumsuz bir anlam taşır ve "düşünmedi" yüklemiyle uyumludur. Ancak ikinci bölümdeki "yaşadı" yüklemi olumlu olduğu için aynı zarf bu yükleme bağlanamaz. İkinci cümlenin başına "her zaman" veya "daima" gibi olumlu bir zarf getirilmelidir: "Hiçbir zaman kendini düşünmedi, (her zaman) ailesinin mutluluğu için yaşadı."
2. "Herkes birbirini suçluyor, kimse sorumluluk üstlenmek istemiyordu." cümlesindeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisidir?
Sıralı cümlelerde özneler farklıysa her öznenin kendi yüklemiyle uyumlu olması gerekir. "Herkes" olumlu bir öznedir ve "suçluyor" yüklemiyle uyumludur. Ancak ikinci cümlenin öznesi olan "kimse" olumsuz bir öznedir ve "istemiyordu" yüklemiyle uyumludur. Bu cümlede bir bozukluk yoktur. Ancak soru, bozukluk varmış gibi sorulmuştur. Bu sorunun şıkları ve mantığı hatalıdır. Doğru bir cümledir. **(Not: Bu tarz çeldirici sorularla da karşılaşılabilir. Aslında bu cümlede bir bozukluk yoktur.)** Doğrusu, eğer cümle "Herkes birbirini suçluyor, sorumluluk üstlenmek istemiyordu." şeklinde olsaydı, özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk olurdu.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlama yanlışlığı vardır?
"Kamu" ve "özel sektör" ifadeleri ortak tamlanan olan "çalışanlarını" kelimesine bağlanmaya çalışılmıştır. Ancak "özel sektör çalışanları" bir belirtisiz isim tamlaması iken, "kamu çalışanları" da ayrı bir tamlamadır. Tamlamaların türleri farklı olduğu için ortak tamlanana bağlanamaz. Cümlenin "kamu çalışanlarını ve özel sektör çalışanlarını" veya "kamu ve özel sektörde çalışanları" şeklinde düzeltilmesi gerekir.
4. "Polisin zanlıyı yakalaması ve tutuklanması bir oldu." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?
Bu cümlede iki eylem aynı özneye ("polisin") bağlanmaya çalışılmıştır. "Polisin yakalaması" etken çatılı bir fiilimsidir. Ancak "tutuklanması" edilgen çatılıdır (-n- eki almış). Polis tutuklamaz, tutuklanır. Bu bir çatı uyumsuzluğudur. Cümle, "Polisin zanlıyı yakalaması ve zanlının tutuklanması bir oldu." veya "Zanlının polis tarafından yakalanması ve tutuklanması bir oldu." şeklinde düzeltilmelidir.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "değil" sözcüğünün yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir bozukluk vardır?
"değil" kelimesi, karşılaştırılan unsurları denk hale getirmelidir. Bu cümlede "hediye almayı" (isim-fiil) ile "borcumu ödemeye" (isim-fiil) karşılaştırılıyor. Ancak "-e geldim" yüklemi ortak kullanılamaz. Cümlenin "Size hediye almaya değil, borcumu ödemeye geldim." şeklinde düzeltilmesi gerekir. "-mayı" ve "-meye" ekleri arasındaki uyumsuzluk bozukluğa yol açmıştır.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlam belirsizliği vardır?
Bu cümlede şahıs zamiri eksikliğinden kaynaklanan bir anlam belirsizliği vardır. Cümle iki anlama gelebilir:
1. (Senin) yarışmada birinci olduğuna sevindim.
2. (Onun) yarışmada birinci olduğuna sevindim.
Bu belirsizliği gidermek için cümlenin başına "senin" veya "onun" zamirlerinden uygun olanı getirilmelidir.
7. "Bu olaya ne kadar üzüldüğümü ve etkilediğini anlatamam." cümlesindeki anlatım bozukluğu nasıl giderilebilir?
Bu cümlede nesne eksikliği vardır. "Bu olayın beni ne kadar etkilediğini" denmesi gerekirken "beni" nesnesi eksik bırakılmıştır. Cümlenin doğru hâli: "Bu olaya ne kadar üzüldüğümü ve (beni) ne kadar etkilediğini anlatamam."
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz yardımcı fiil kullanımından kaynaklanan bir bozukluk vardır?
Türkçede bir isim, "-lan, -len, -laş, -leş" gibi eklerle fiil yapılabiliyorsa, o isimle birlikte "etmek, olmak" gibi yardımcı fiillerin kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. "Kuşku etmek" yerine doğrudan "kuşkulanmak" fiili kullanılabilir. Cümle, "Boşuna kuşkulanma, sana inanıyorum." şeklinde olmalıdır. A seçeneğindeki "umut etmek" ise "ummak" ile aynı anlama gelse de kalıplaşmış olduğu için yanlış kabul edilmez.
9. "Yoksul ve kimsesiz çocuklara her zaman yardım eder, sevgi ve şefkat gösterirdi." cümlesindeki anlatım bozukluğu nedir?
İlk cümlenin dolaylı tümleci olan "çocuklara" kelimesi, ikinci cümlenin yüklemi olan "gösterirdi" ile uyumlu değildir. "Çocuklara yardım eder" doğru bir kullanımdır, ancak "çocuklara sevgi ve şefkat gösterirdi" yerine "onlara sevgi ve şefkat gösterirdi" denmesi gerekir. Eksik olan "onlara" dolaylı tümleci, anlatım bozukluğuna neden olmuştur.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?
Bu cümlede herhangi bir anlatım bozukluğu bulunmamaktadır. A'da "eminim" ve "olsa gerek" çelişir. B'de "yapım" ve "inşaat" gereksiz sözcüktür. D'de "boyu uzundu" şeklinde ek fiil eksikliği vardır. E'de "ekonomik sorunlar" ve "sağlık sorunları" şeklinde tamlama düzeltilmelidir.
11. "Düşman, şehri bombaladı ama giremedi." cümlesindeki anlatım bozukluğunun sebebi nedir?
"Nereye giremedi?" sorusunun cevabı cümlede yoktur. Cümle, "Düşman, şehri bombaladı ama şehre giremedi." şeklinde düzeltilmelidir. Eksik olan "şehre" kelimesi dolaylı tümleçtir.
12. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin kullanımında bir yanlışlık yapılmıştır?
"Elinden geleni ardına koymamak" deyimi, birisine kötülük yapmak için tüm imkânları kullanmak anlamına gelir. Cümlede ise olumlu bir anlamda, "yetenekli olmak" ve "her işi yapmak" kastedilmiştir. Bu anlam için "elinden her iş gelirdi" gibi bir ifade kullanılmalıydı. Deyim, cümlenin anlamına tamamen zıt bir şekilde kullanılmıştır. A seçeneğinde ise sevinmek için "etekleri zil çalıyor", telaşlanmak için "etekleri tutuştu" kullanılır.
Anlatım Bozuklukları Testi - 3
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümleci eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
Bu cümlenin ilk bölümündeki "Hiçbir zaman" zarfı olumsuz bir anlam taşır ve "düşünmedi" yüklemiyle uyumludur. Ancak ikinci bölümdeki "yaşadı" yüklemi olumlu olduğu için aynı zarf bu yükleme bağlanamaz. İkinci cümlenin başına "her zaman" veya "daima" gibi olumlu bir zarf getirilmelidir: "Hiçbir zaman kendini düşünmedi, (her zaman) ailesinin mutluluğu için yaşadı."
2. "Herkes birbirini suçluyor, kimse sorumluluk üstlenmek istemiyordu." cümlesindeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisidir?
Sıralı cümlelerde özneler farklıysa her öznenin kendi yüklemiyle uyumlu olması gerekir. "Herkes" olumlu bir öznedir ve "suçluyor" yüklemiyle uyumludur. Ancak ikinci cümlenin öznesi olan "kimse" olumsuz bir öznedir ve "istemiyordu" yüklemiyle uyumludur. Bu cümlede bir bozukluk yoktur. Ancak soru, bozukluk varmış gibi sorulmuştur. Bu sorunun şıkları ve mantığı hatalıdır. Doğru bir cümledir. **(Not: Bu tarz çeldirici sorularla da karşılaşılabilir. Aslında bu cümlede bir bozukluk yoktur.)** Doğrusu, eğer cümle "Herkes birbirini suçluyor, sorumluluk üstlenmek istemiyordu." şeklinde olsaydı, özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk olurdu.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlama yanlışlığı vardır?
"Kamu" ve "özel sektör" ifadeleri ortak tamlanan olan "çalışanlarını" kelimesine bağlanmaya çalışılmıştır. Ancak "özel sektör çalışanları" bir belirtisiz isim tamlaması iken, "kamu çalışanları" da ayrı bir tamlamadır. Tamlamaların türleri farklı olduğu için ortak tamlanana bağlanamaz. Cümlenin "kamu çalışanlarını ve özel sektör çalışanlarını" veya "kamu ve özel sektörde çalışanları" şeklinde düzeltilmesi gerekir.
4. "Polisin zanlıyı yakalaması ve tutuklanması bir oldu." cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni nedir?
Bu cümlede iki eylem aynı özneye ("polisin") bağlanmaya çalışılmıştır. "Polisin yakalaması" etken çatılı bir fiilimsidir. Ancak "tutuklanması" edilgen çatılıdır (-n- eki almış). Polis tutuklamaz, tutuklanır. Bu bir çatı uyumsuzluğudur. Cümle, "Polisin zanlıyı yakalaması ve zanlının tutuklanması bir oldu." veya "Zanlının polis tarafından yakalanması ve tutuklanması bir oldu." şeklinde düzeltilmelidir.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "değil" sözcüğünün yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir bozukluk vardır?
"değil" kelimesi, karşılaştırılan unsurları denk hale getirmelidir. Bu cümlede "hediye almayı" (isim-fiil) ile "borcumu ödemeye" (isim-fiil) karşılaştırılıyor. Ancak "-e geldim" yüklemi ortak kullanılamaz. Cümlenin "Size hediye almaya değil, borcumu ödemeye geldim." şeklinde düzeltilmesi gerekir. "-mayı" ve "-meye" ekleri arasındaki uyumsuzluk bozukluğa yol açmıştır.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlam belirsizliği vardır?
Bu cümlede şahıs zamiri eksikliğinden kaynaklanan bir anlam belirsizliği vardır. Cümle iki anlama gelebilir:
1. (Senin) yarışmada birinci olduğuna sevindim.
2. (Onun) yarışmada birinci olduğuna sevindim.
Bu belirsizliği gidermek için cümlenin başına "senin" veya "onun" zamirlerinden uygun olanı getirilmelidir.
7. "Bu olaya ne kadar üzüldüğümü ve etkilediğini anlatamam." cümlesindeki anlatım bozukluğu nasıl giderilebilir?
Bu cümlede nesne eksikliği vardır. "Bu olayın beni ne kadar etkilediğini" denmesi gerekirken "beni" nesnesi eksik bırakılmıştır. Cümlenin doğru hâli: "Bu olaya ne kadar üzüldüğümü ve (beni) ne kadar etkilediğini anlatamam."
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz yardımcı fiil kullanımından kaynaklanan bir bozukluk vardır?
Türkçede bir isim, "-lan, -len, -laş, -leş" gibi eklerle fiil yapılabiliyorsa, o isimle birlikte "etmek, olmak" gibi yardımcı fiillerin kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. "Kuşku etmek" yerine doğrudan "kuşkulanmak" fiili kullanılabilir. Cümle, "Boşuna kuşkulanma, sana inanıyorum." şeklinde olmalıdır. A seçeneğindeki "umut etmek" ise "ummak" ile aynı anlama gelse de kalıplaşmış olduğu için yanlış kabul edilmez.
9. "Yoksul ve kimsesiz çocuklara her zaman yardım eder, sevgi ve şefkat gösterirdi." cümlesindeki anlatım bozukluğu nedir?
İlk cümlenin dolaylı tümleci olan "çocuklara" kelimesi, ikinci cümlenin yüklemi olan "gösterirdi" ile uyumlu değildir. "Çocuklara yardım eder" doğru bir kullanımdır, ancak "çocuklara sevgi ve şefkat gösterirdi" yerine "onlara sevgi ve şefkat gösterirdi" denmesi gerekir. Eksik olan "onlara" dolaylı tümleci, anlatım bozukluğuna neden olmuştur.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?
Bu cümlede herhangi bir anlatım bozukluğu bulunmamaktadır. A'da "eminim" ve "olsa gerek" çelişir. B'de "yapım" ve "inşaat" gereksiz sözcüktür. D'de "boyu uzundu" şeklinde ek fiil eksikliği vardır. E'de "ekonomik sorunlar" ve "sağlık sorunları" şeklinde tamlama düzeltilmelidir.
11. "Düşman, şehri bombaladı ama giremedi." cümlesindeki anlatım bozukluğunun sebebi nedir?
"Nereye giremedi?" sorusunun cevabı cümlede yoktur. Cümle, "Düşman, şehri bombaladı ama şehre giremedi." şeklinde düzeltilmelidir. Eksik olan "şehre" kelimesi dolaylı tümleçtir.
12. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin kullanımında bir yanlışlık yapılmıştır?
"Elinden geleni ardına koymamak" deyimi, birisine kötülük yapmak için tüm imkânları kullanmak anlamına gelir. Cümlede ise olumlu bir anlamda, "yetenekli olmak" ve "her işi yapmak" kastedilmiştir. Bu anlam için "elinden her iş gelirdi" gibi bir ifade kullanılmalıydı. Deyim, cümlenin anlamına tamamen zıt bir şekilde kullanılmıştır. A seçeneğinde ise sevinmek için "etekleri zil çalıyor", telaşlanmak için "etekleri tutuştu" kullanılır.